Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesinleşmiş İcra Takibi”
- Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağlayan borçlunun, alacaklının itirazın iptali davası açmasından önce menfi tespit davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.72'de icra takibinden önce de menfi tespit davası açılabileceğinin açıkça düzenlenmiş olması ve borçlunun, alacaklının icra takibi tehdidi altında olması nedeniyle hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, yetkisizlik kararı verilen mahkemenin dosyasının nakledildiği icra dairesinden yapılan takibin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 50. maddesi, HMK ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, işçilik alacakları için yetkili icra dairesinin davalının yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer olabileceği, davacının yetkisiz icra dairesinde başlattığı takibi, davalının itirazı üzerine yetkili icra dairesine nakletmesinin ve yetkili icra dairesince yeni ödeme emri gönderilmesinin usulüne uygun olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İbraname verildikten ve hacizler kaldırıldıktan sonra icra takibine devam edilmesi üzerine açılan menfi tespit davasında, kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin başlangıcında haklı ve iyi niyetli olan alacaklının, sonradan ibraname vermesine ve hacizleri kaldırtmasına rağmen takibe devam etmesiyle kötü niyetli duruma düştüğü ve bu durumun davacıyı menfi tespit davası açmaya zorladığı gözetilerek, yerel mahkemenin kötü niyet tazminatına hükmetmemesine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, Bakırköy 12. İcra Dairesinin 2014/1886 E. sayılı icra takibine, yerleşim yeri olan Büyükçekmece İcra Dairesinin yetkili olduğundan bahisle yaptığı itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı ve bu itirazın davanın reddine yol açıp açmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, daha önce Bakırköy İcra Dairesinin yetkili olduğunu beyan etmesine rağmen sonradan Büyükçekmece İcra Dairesinin yetkili olduğunu iddia etmesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığı ve alacaklının alacağına kavuşmasını geciktirdiği, bu durumun hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Apartman aidat borcunun tahsili amacıyla yönetici tarafından yürütülen icra takibine yapılan itiraza ilişkin açılan itirazın iptali davasında, takibin yönetici sıfatıyla başlatılıp başlatılmadığı ve buna bağlı olarak davanın konusuz olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, yöneticinin kat maliklerine karşı aidat alacakları için icra takibi yapmasının görevleri arasında olduğu ve somut olayda icra takibinin ve itirazın iptali davasının yönetici sıfatıyla açıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın konusuzluğuna ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı ilamın temyizen bozulması üzerine, bozmaya uyan mahkemece verilen yeni ilamla alacaklının duran takibe devam etmesi gerekirken, yeni bir takip başlatmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.40 uyarınca ilamın bozulmasıyla ilk takibin durduğu, usul ekonomisi ilkesi gereğince bozmaya uyan mahkemece verilen yeni ilamla alacaklının duran takibe devam etmesi ve fark alacak için borçluya icra emri göndermesi gerektiği, aksi halde yeni bir takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırı olacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asliye hukuk mahkemesinin itirazın iptaline ilişkin kararı üzerine alacağın haricen tahsil edilip, kararın bozulmasından sonra asliye hukuk mahkemesince verilen yeni karar üzerine fazla ödenmiş olan paranın tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile ilâmsız takipte ödeme emrinin asliye hukuk mahkemesinin ilâmındaki vekile mi yoksa asıla mı tebliğ edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel haciz yoluyla başlatılan takipte, dayanak olarak gösterilen asliye hukuk kararında vekil bulunması ve takip konusu alacağın bu karar dolayısıyla doğmuş olması nedeniyle, takipte vekil varsa tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İbraname verildikten sonra aynı icra takibine devam edilmesi nedeniyle açılan menfi tespit davasında kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesinin, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan "takibin" haksız ve kötü niyetli olmasını aradığı, "takibin" denilmekle takip tarihindeki haklılık durumunun esas alındığı, somut olayda ise takibin başlangıcında davalının haklı ve iyi niyetli olduğu, kötü niyetin ibranameden sonra ortaya çıktığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı, iştirak hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, cezanın belirlenmesinde dayanak alınan gerekçenin kanuna uygunluğu ve TMSF’nin davaya katılma hakkının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, şirketin çıkarlarına aykırı hareket ederek başkasına ait ve belirli bir amaçla zilyetliklerinde bulunan mal üzerinde, devrin amacı dışında tasarrufta bulunarak veya bu devir olgusunu inkâr ederek, şirket zarara uğratmaları nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına, iştirak hükümlerinin doğru uygulanması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasında gösterilen gerekçelerin yeterliliği ve TMSF'nin davaya katılma hakkı bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.