Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesme Nedeni”
- Uyuşmazlık: Kendi çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, babasının ölümünden dolayı bağlanan ölüm aylığının, 506 sayılı Kanun'un 68. ve Geçici 91. maddeleri uyarınca kesilip kesilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya kendi çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylığı bağlandığından, 506 sayılı Kanun'un 68. maddesi ve Geçici 91. maddesi gerekçesindeki “kendi çalışmaları” ifadesinin, sigortalının kendi sigortalılığı nedeniyle aylık alması durumunda hak sahibi olarak ikinci bir aylığın bağlanamayacağı şeklinde yorumlanması ve bu durumda davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespiti üzerine aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacının boşanma tarihi itibariyle aylık bağlanma koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve 56/son maddesinin uygulanabilirliği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği, Anayasaya aykırı olmadığı ve yargı organlarınca uygulanmasının zorunlu olduğu; maddenin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olması sebebiyle bu tarihten önceki fiili birlikteliklere dayanılarak borç tahakkuku yapılamayacağı; ancak, bu tarihten önce bağlanmış olsa dahi ölüm aylığının/gelirinin dış etkiye açık ve güncellenen bir kazanım olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun öncesinden bağlanmış olmasının kazanılmış hak teşkil etmeyeceği; boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusunun tüm deliller toplanarak araştırılması ve bu olgunun tespiti halinde hakkın kötüye kullanılması nedeniyle aylığın kesilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının tespiti ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesi işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamayacağı ve bağlanmış olan aylığın kesileceği, ancak fiili birlikteliğin tespitinde, Kurumun denetim görevlilerinin tutanaklarının tek başına yeterli olmadığı, tüm delillerin toplanıp, 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı da gözetilerek, boşanmanın ölüm aylığı almak amacıyla yapılıp yapılmadığının da değerlendirilmesi gerektiği ve fiili birlikteliğin tespitinde 01.10.2008 tarihinden önceki birlikteliğin dikkate alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının tespiti ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesi işleminin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenlendiği, Anayasa'ya aykırı olmadığı ve davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespiti halinde uygulanmasının gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı ve bu nedenle aylığının kesilmesi işleminin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanlara ölüm aylığı bağlanamayacağı veya bağlanmışsa kesileceği, sosyal güvenlik denetmeni raporu, muhtar beyanı ve diğer delillerle davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi ve bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkin yargılamada, davacının boşanma gerekçesi ile fiili birlikte yaşama olgusunun ölüm aylığının kesilmesi için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde düzenlenen, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların ölüm aylıklarının kesileceği hükmünün, hakkın kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği ve Anayasa'ya aykırı olmadığı, davacının boşanma sonrası eski eşiyle aynı adreste yaşadığının ve muhtar beyanları ile kolluk kuvveti tutanaklarıyla da bu durumun desteklendiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla yetim aylığı alan davalının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının ve bu nedenle yersiz ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin amacının hakkın kötüye kullanılmasını engellemek olduğu, boşanmış eşle fiili birlikte yaşamanın bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, yerel mahkemenin fiili birlikte yaşama olgusunu araştırırken 5510 sayılı Kanun'un 59. ve 100. maddeleri uyarınca gerekli tüm delilleri toplama yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğe uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, davacının eski eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde, boşanmanın amacına yönelik bir düzenlemeye yer verilmemesi, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına dair bir araştırma yapılmaması, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşamanın gelir veya aylıktan kesme nedeni olarak benimsenmesi ve bu durumu ortaya çıkaran saikin hukuki açıdan önem taşımaması gözetilerek, davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle yetim aylığı kesilen davacının, kurum işleminin iptali istemiyle açtığı davada, fiili birlikte yaşama olgusunun tespiti ve bu tespite dayalı olarak aylığın kesilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinde boşanmanın amacına yönelik bir düzenleme bulunmaması, boşanmanın muvazaalı olup olmadığının araştırılmasının mümkün olmaması ve boşandığı eşle fiilen birlikte yaşamanın gelir/aylık kesme nedeni olarak düzenlenmiş olması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen davacıya bağlanan ölüm aylığının, 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca kesilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde, boşanmanın amacına yönelik bir düzenlemeye yer verilmemesi, boşanmanın muvazaalı olup olmadığının araştırılmasının mümkün olmaması ve boşanılan eşle fiilen birlikte yaşamanın gelir veya aylıktan kesme nedeni olarak benimsenmiş olması gözetilerek, davacı ile eski eşinin fiilen birlikte yaşamalarının tespit edilmesi nedeniyle ölüm aylığının kesilmesine dair işlemin hukuka uygun olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edildikten sonra, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla aldığı ölüm aylığı kesilen davacıya yapılan sağlık harcamalarının tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşamaya devam ederek, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla haksız yere genel sağlık sigortasından yararlandığı ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu gözetilerek, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 45. maddesinden yararlanamayacağı ve 31.01.2012 tarihinden sonraki sağlık giderlerini ödemesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahibinin ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamayacağı ve bağlanmış ise kesileceği, davada davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığına dair Kurum kontrol memuru raporu ve diğer delillerin aksinin ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.