Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında mağdur ...'e yönelik nitelikli yağma ve mağdur ...'a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyizde, TCK'nın 110. ve 150/2. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, sanıkların mağduru soruşturma başlamadan önce kendiliğinden ve şahsına zarar vermeden serbest bırakmış olmaları nedeniyle TCK'nın 110. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği, nitelikli yağma suçunda ise sanıkların kasadaki tüm parayı değil sadece 10 TL ve bunun karşılığında alınan sigarayı gasbetmeleri, ayrıca mağdur üzerindeki etkisi ve fiilin ağırlığı değerlendirildiğinde suç konusu malın değerinin azlığının kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 14 yaşındaki mağdureyi rızasıyla bir gün alıkoyan sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşından küçük ve orta derecede zeka geriliği olan mağdurenin hukuken geçerli sayılan bir rızasının olmadığı, bu rızanın sanığın ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarından haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve TCK’nın 109/5. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’in, eşiyle resmi nikahı olmamasına ve katılanın eşiyle rızasıyla mesajlaşmasına rağmen, katılanın haksız bir hareketi olmadığı ve sanığın kaçınılmaz bir hataya düşmediği gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına, sanıkların cinsel saldırı suçunu işlemek amacıyla kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaları nedeniyle TCK’nın 109/5. maddesinin uygulanma koşullarının oluştuğuna karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurlara yönelik yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işledikleri iddiasına ilişkin yargılamada, eylemlerin TCK 150/1. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, araçlarında oluşan hasarın bedelini tahsil etmek amacıyla mağdurları darp edip bankamatiğe götürerek paralarını almalarının TCK 150/1'deki "bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanma" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve mağdurların bankamatiğe götürülene kadar geçen sürede hürriyetlerinin kısıtlanmış olması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün yağma suçundan dolayı bozulmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar hakkında verilen hükümlerde etkin pişmanlık, zincirleme suç ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurlara yönelik cebir ve darp eylemlerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun doğal bir sonucu olarak değerlendirilemeyeceği, sanıkların bu eylemlerle mağdurların şahsına ayrıca zarar verdikleri gözetilerek etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağına, sanıkların fiillerinin hukuki anlamda teklik arz etmediğinden zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına, ancak sanıkların eylemlerinin mağdurlar tarafından çalındığını düşündükleri eşyaları bulmak amacıyla gerçekleştirildiği iddiası karşısında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinden bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar hakkında TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılması, sahte kimlik taşıyor olsa dahi sanıkların mağdurenin yaşı konusunda dikkatli davranmaları gerektiği ve sanıkların mağdurenin küçük yaşta olduğunu bilmeleri gerektiği gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından bozulması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdure ile cinsel ilişkiye girdiklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanık ...'ın eyleminin ise çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu değil, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu oluşturduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kısmen kabul edilerek Daire kararındaki bozma nedenlerinden biri çıkarılmış ve dosya Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarlayarak öldürme suçundan hüküm giyen sanıkların eylemlerinin ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü öldürme amacıyla hile kullanarak ıssız bir yere götürdükleri, bu eylemin maktulün hürriyetini kısıtladığı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmanın tasarlayarak öldürme suçunun zorunlu unsuru olmadığı ve iki suç arasında geçit ilişkisi bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, mağdurun suçun işlenmesi sırasında basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanması halinde, sanıklar hakkında TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenmesi sırasında meydana gelen basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmanın, suçun işlenmesi sırasında ve doğal sonucu olarak meydana gelmesi ve sanıkların suçu işlerken mağdurenin şahsına ayrıca ve ayrı bir eylemle zarar vermemeleri nedeniyle, TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, sanığın ağabeyinin mağduru serbest bırakması eyleminin, sanık hakkında TCK’nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına imkan tanıyıp tanımayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda etkin pişmanlık için failin mağduru bizzat serbest bırakması şart olmayıp, failin iradesine dayanarak üçüncü bir kişinin mağduru serbest bırakmasının da yeterli olduğu, sanığın mağduru serbest bırakmamasına rağmen ağabeyinin mağduru serbest bırakmasına engel olmadığı ve bu eylemin sanığın iradesine dayanarak gerçekleştirildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, sanığın mağduru serbest bırakması eyleminin TCK 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına imkan sağlayıp sağlamadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureyi bıçakla tehdit edip bir süre alıkoymasına rağmen, mağduredeki yaralanmanın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru niteliğinde olması ve mağdurenin beyanları üzerine serbest bırakılmasının, sanığın iradesiyle gerçekleşen bir eylem olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceğine karar verilerek Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, kaymakamın talimatını tekrarlayarak katılan başhekimin polis merkezine götürülmesinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaymakamın "götürün bunu" şeklindeki talimatının sanık tarafından tekrar edilmiş olsa dahi bu söylemin "olay yerinden uzaklaştırın" anlamına da gelebileceği, katılanın sergilediği davranışlar ve tedavi yöntemleri nedeniyle hastanede huzursuzluk yarattığı için olay yerinden uzaklaştırılmasının kaymakamın görevi olduğu, katılanın nezarethaneye konulmayıp misafir gibi ağırlandığı ve telefonla görüşmesine izin verildiği gözetilerek sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.