Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kira Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: TBK 347. maddesi gereğince on yıllık uzama süresinin dolup dolmadığı ve buna bağlı olarak kira sözleşmesinin feshine ve tahliyeye karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce kira ilişkisi bulunsa da yeni kira sözleşmelerinin yapılmış olması, on yıllık uzama süresinin en son yapılan sözleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine, kira sözleşmesinin varlığını kabul eden borçlunun, kiralananın teslim edilmediği iddiası nedeniyle itirazın kaldırılması isteminin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kira sözleşmesindeki imzasını inkar etmemesi sebebiyle sözleşmenin varlığının kesinleştiği, kiralananın teslim edilip edilmediği hususunun ise kira sözleşmesi dışında bir itiraz olup ispat yükünün borçluda olduğu, bu nedenle de icra mahkemesinin işin esasını inceleyip karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye mülkiyetindeki taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi şirketten kira sözleşmesiyle kiralama yapan davacı şirketin, intifa hakkının belediye meclis kararıyla iptalini takiben başlatılan tahliye davası sonucunda kiracılık sıfatının devam edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İntifa hakkının sona ermesinin kira sözleşmesini sona erdirmeyeceği, intifa hakkı sahibiyle kira sözleşmesi yapan kiracının, intifa hakkının sona ermesi halinde malikle kira ilişkisinin devam edeceği, bu durumda malikin kira sözleşmesiyle bağlı olacağı ve BK m. 254'ün kıyasen uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kira sözleşmesini ve kira bedelini kabul ettiği ancak kiralananın teslim edilmediği iddiasının İİK m.269/c'de belirtilen sair bir itiraz olduğu, ispat yükünün borçluya ait olduğu ve bu durumun yargılamayı gerektirmediği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin, kiralananın ayıplı olması sebebiyle kiracı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı, fesih halinde ödenen kiraların ve yapılan masrafların iadesi gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin ticari bir şirket olması ve basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olması, kiralananın inşaat halinde olduğunu bilerek sözleşme imzalaması ve bu hususu kira sözleşmesini fesih sebebi yapmasının sözleşmesel yükümlülüklerinden kurtulmak için bir yol olarak kullanması nedeniyle fesih hakkını kullanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşyeri kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kira sözleşmesindeki imzasını inkar etmediği, sözleşmede yıllık %20 artış öngörüldüğü ve 6217 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereği TBK m. 344 hükmünün uygulanamayacağı gözetilerek, borçlunun temerrüde düştüğü ve itirazın kaldırılıp tahliyeye karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile dava dışı malik arasında düzenlenen hasılat kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiracının kira bedellerini davacıya ödemesi gerektiği iddiasıyla açılan itirazın iptali davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında kira ilişkisi bulunmadığı, davacının dava dışı malik ile yaptığı hasılat kira sözleşmesi gereğince dava dışı malikin davalıdan olan kira alacağının bir kısmının kendisine temlik edildiği, her iki tarafın da tacir olduğu ve davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu gözetilerek asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın kayyımı tarafından icazet verilmeyen ve davalı ile yeni bir kira sözleşmesi akdedilen durumda, tahsis kararı iptal edildikten sonra kiralayan ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralayanın malik olmasının zorunlu olmadığı, davalının ilk altı aylık kira bedelini davacıya ödediği ve bu tarihte kiralayan sıfatına itiraz etmediği, davaya konu kira sözleşmesinin iptal edilmeyip hala yürürlükte olduğu ve davalının kira borcunu ödemediği için temerrüde düştüğü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan ve “ortaklık sözleşmesi” olarak adlandırılan sözleşmenin hukuki niteliğinin ne olduğu ve buna bağlı olarak hangi mahkemenin görevli olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme metninde kullanılan ifadelere, tarafların yükümlülüklerine ve sözleşmenin amacına bakıldığında, sözleşmenin gerçekte bir adi ortaklık sözleşmesi değil, bir kira sözleşmesi niteliğinde olduğu; dolayısıyla dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 8. maddesinin 2. bendi gereğince görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi değil, sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu kira alacağının hangi tarihli kira sözleşmesine dayandığı ve davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, takibe dayanak 01.03.2010 tarihli kira sözleşmesinin geçersiz olup, 10.03.2010 tarihli kira sözleşmesinin geçerli olduğunu savunmasına rağmen, boş olarak imzalanan bir belgenin sonradan doldurulduğu iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, davalının bu iddiasını ispatlayamadığı, 10.03.2010 tarihli kira sözleşmesindeki kira bedelinin hayatın olağan akışına aykırı şekilde düşük olduğu ve davacıların tahliye davasında bu sözleşmeye dayanmadıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesi sona ermiş bir taşınmazın haksız işgali nedeniyle açılan ecrimisil davasında, davanın asliye hukuk mahkemesinde mi yoksa sulh hukuk mahkemesinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde, kira sözleşmesinin sona erdiğini ve davalının taşınmazı haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek ecrimisil talep etmesi ve kira sözleşmesine dayanmaması nedeniyle, davanın mülkiyet hakkına dayalı bir ecrimisil davası olarak nitelendirilerek asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kira süresi biten taşınmazın davalı tarafından tahliye edilmemesi nedeniyle açtığı davanın, ecrimisil istemine mi yoksa kira alacağı istemine mi dayandığı ve buna göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa sulh hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde kira sözleşmesinin sona erdiğini ve davalının fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek ecrimisil talep etmesi, davanın mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkin olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.