Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kira.”
- Uyuşmazlık: Yeni malikin açtığı itirazın iptali davasında, 2007-2008 dönemi kira bedelinin hesabında, önceki malik dönemine ait kesinleşmiş kira alacağı davasındaki kira bedelinin esas alınıp alınamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kira artış oranının belirli olması ve önceki malik dönemine ilişkin kesinleşen mahkeme kararının kira tespiti değil kira alacağı davası niteliğinde olması sebebiyle, yeni malikin, önceki döneme ait kesinleşmiş karardaki kira bedelini esas alarak dava konusu dönemin kirasını hesaplayamayacağı, sözleşme hükümlerine göre hesaplama yapması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 49 yıllığına yapılan kira sözleşmesinde kira bedelinin uyarlanması ve geçmişe dönük kira alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kira artış şartı bulunmadığı, uzun süreli kira sözleşmelerinde uyarlama davası açılabileceği, ancak mahkemenin uyarlama koşullarını yeterince incelemediği, ayrıca kira bedelinin tespiti veya uyarlaması yapılmadan geçmişe dönük kira alacağına hükmedilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Artış şartı bulunmayan kira sözleşmesinde, kira bedelinin tespiti davasında, davalı kiracının fiilen ödediği kiranın, endeks hesaplamasıyla bulunacak kira bedelinden yüksek olması durumunda, tespit davasının reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kira tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olup, taraflar arasında kira parasının çekişmeli olması halinde, fiilen ödenen kira bedelinin endeks hesaplamasıyla bulunacak kira bedelinden yüksek olması, tespit talebinde hukuki yararın bulunmadığı anlamına gelmediği ve mahkemenin çekişmeli kiranın gerçek miktarını tespit etmekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle açılan davada, kira sözleşmesindeki kira bedelinin kesinleşip kesinleşmediği ve mahkemenin bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen kira miktarını esas alıp alamayacağı hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirketin, icra takibine itiraz dilekçesinde borcunu inkâr etmekle birlikte kira ilişkisini ve kira miktarını açıkça reddetmediği, bu nedenle İİK'nın 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira sözleşmesinde yazılı kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerektiği, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen kira miktarını değil, kira sözleşmesindeki kira bedelini esas alması gerektiği gözetilerek, mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde kira bedeli net olarak belirlenmişken, kiraya verenin vakıf olması sebebiyle kiracıdan gelir vergisi stopajı talep edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kira bedelinin net olarak kararlaştırıldığı, kiraya verenin gelir vergisine tabi bir vakıf olması nedeniyle ödenecek kira bedelinin net kira bedeli ile stopajdan oluşacağı gözetilerek, davacının stopaj ödeme yükümlülüğü olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde belirlenen artış oranına göre kira bedelinin tespiti davasında, kiralayanın kiracı tarafından ödenen daha düşük kira bedelini ihtirazı kayıt koymadan kabul etmesinin kira sözleşmesinde belirlenen artış oranından feragat anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde artış oranının belirlenmiş olması halinde, kiralayanın ihtar çekmesine gerek olmaksızın ve kiracı tarafından ödenen düşük miktarı kabul etmiş olsa dahi, kira dönemi içerisinde artış oranına göre kira bedelinin tespiti davası açabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aylık kira parasının tespiti istemiyle açılan davalarda karar ve ilam harcının aylık kira farkı üzerinden mi yoksa yıllık kira farkı üzerinden mi alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmaması, kiracıların korunması esası ve uygulamada genellikle kira bedelinin aylık ödenmesi gözetilerek, aylık kira bedelinin tespiti davalarında karar ve ilam harcının hükmedilen aylık kira bedeli ile önceden ödenmekte olan aylık kira bedeli arasındaki fark üzerinden alınması gerektiği sonucuna varılarak, uyuşmazlık bu yönde giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Aylık kira parasının tespiti istemiyle açılan davalarda karar ve ilam harcının aylık kira farkı üzerinden mi yoksa yıllık kira farkı üzerinden mi alınması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmaması, kiracıların korunması esası ve uygulamada genellikle kira bedelinin aylık ödenmesi gözetilerek, aylık kira bedelinin tespiti davalarında karar ve ilam harcının hükmedilen aylık kira bedeli ile önceden ödenmekte olan aylık kira bedeli arasındaki fark üzerinden alınması gerektiği yönündeki Yargıtay uygulamasının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra da devam etmesine engel bir hal olmadığı değerlendirilerek İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görüşü doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesi sebebiyle talep edilen cezai şart bedelinin hesabında, indirimli olarak uygulanan kira mı yoksa sözleşmede kararlaştırılan asgari kira bedelinin mi esas alınacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde asgari kira bedeli kararlaştırılmış olsa da, uygulamada kira bedelinin indirimli olarak %8 ciro kirası şeklinde uygulanması ve davacı kiraya verenin bu durumu kabul etmesi gözetilerek cezai şart alacağının indirimli kira bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı, kira süresi dolmadan evi tahliye ettikten sonra, ev sahibi aynı dönemde daha yüksek bir kira bedeliyle yeni kiracı bulması durumunda, kiracının ödemesi gereken makul süre kira bedelinden, dönem sonuna kadar elde edilecek fazla gelirin mahsup edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin erken feshi nedeniyle kiracının sorumlu tutulabileceği makul süre kira bedelinin hesabında, kiraya verenin aynı dönemde elde ettiği fazla gelirin dikkate alınmayacağı, kiracının kusurlu davranışına dayanarak hak iddia edemeyeceği ve kiraya verenin daha yüksek bedel elde etmesinden kiracının faydalanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tacirler arasında akdedilen iş yeri kira sözleşmesinin, kiracı tarafından kira süresinden önce feshedilmesi ve kiralananın tahliye edilmesi nedeniyle, kiraya verenin ikinci yıl kira bedelini talep etmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde, erken tahliye halinde kiracının kalan sürenin kira bedellerinden sorumlu olacağına dair cezai şart hükmü bulunmadığı, sözleşmenin 7. maddesinin cezai şart niteliğinde olmadığı ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı kiracının sözleşmeye aykırı davranışının haksız fesih oluşturduğu ve bu nedenle kiralananın aynı şartlarda kiraya verilebileceği makul süre kira bedelinden sorumlu olduğu gözetilerek, makul sürenin tespiti için yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekliliği nedeniyle, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt kiracı olan davacının, eski kiraya verene yaptığı kira ödemelerini, yeni kiraya verenden rücuen tahsil etmek için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmelerinin geçerliliğinin devam ettiği ve alt kiracının, yeni kiraya veren ile yaptığı sözleşme hükmü gereğince eski kiraya verene ödediği kira ve masrafları yeni kiraya verenden talep edebileceği, ancak alacağın likit olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.