Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kolluk Görevlisi”
- Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne dayanak oluşturan gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin ve elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla CMK m. 139'a göre örgüt faaliyeti dışında işlenen uyuşturucu ticareti suçu için gizli soruşturmacı görevlendirmesi mümkün olmadığı, bu nedenle uyuşturucuyu satın alan kamu görevlilerinin gizli soruşturmacı değil, kolluk görevlisi olarak değerlendirilmesi gerektiği, kolluk görevlisi olarak toplanan delillerin hukuka uygunluğunun ve sanığın suçu işlediğinin ispatı için bu görevlilerin tanık olarak dinlenmeleri gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum olan sanık hakkında gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen adli kolluk görevlilerinin, sanık ve müdafisinin hazır bulunmadığı oturumda dinlenilmesinin savunma hakkını kısıtlayıp kısıtlamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturmacıların kimliklerinin açıklanması halinde kendilerine veya yakınlarına yönelik bir tehlikenin varlığına ilişkin somut tespit bulunmaması ve sanık ile müdafisine tanıkları sorgulayabilme imkanı tanınmaması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Fuhuş suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararında, resmi kimliğini gizleyerek soruşturma yapan kolluk görevlilerinin CMK'nın 160. maddesine uygun görevlendirilmesi ve elde edilen delillerin hukuka uygunluğu ile sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edilip edilmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısının sözlü talimatıyla hareket ettikleri ve sözlü emrin sonradan fezlekenin kabulüyle onaylandığı, ancak yakalama tutanağını düzenleyen kolluk görevlilerinin dinlenmeden hüküm kurulmasının eksik araştırma nedeni ile sanığın savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iki ayrı uyuşturucu madde ticareti eyleminin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve uyuşturucu ticareti suçunda örgüt faaliyeti dışında gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla uyuşturucu madde ticareti suçunun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmediği durumlarda CMK m.139 uyarınca gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen kişilerin kolluk görevlisi sayılması ve tanık olarak dinlenilmesi gerektiği, aksi halde eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Resmî kimliklerini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısı tarafından CMK’nın 160. maddesi ve devamı maddelerine uygun görevlendirilmesinin bulunup bulunmadığı ve bu görevlilerin elde ettiği delillerin hukuka uygunluğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin CMK'nın 160. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısı tarafından yazılı veya sözlü bir görevlendirme olmaksızın ve hukuka aykırı arama ve el koyma işlemleriyle elde ettikleri delillerin hükme esas alınamayacağı, ayrıca kollukta tercüman olmadan alınan ve mahkemede doğrulanmayan ifadelerin de geçersiz olduğu gözetilerek, sanığın fuhuş suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmî kimliklerini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısı tarafından CMK’nın 160 ve devamı maddelerine uygun görevlendirilmesinin olup olmadığı, bu görevlilerin faaliyetleri çerçevesinde elde edilen delillerin hukuka uygunluğu ve sanığın fuhuş suçundan mahkumiyeti için yeterli delilin bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin CMK’nın 160. ve devamı maddelerine uygun bir görevlendirme olmaksızın ve hukuka aykırı yöntemlerle elde ettikleri delillerin hükme esas alınamayacağı, bu delillerin değerlendirme dışı bırakılması halinde ise sanığın fuhuş suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında fuhuş suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, hukuka aykırı delillere dayalı olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın fuhuş eyleminin cebir, tehdit, hile veya çaresizlikten yararlanma olmaksızın gerçekleştiği, mağdurların rızasının bulunduğu ve bu nedenle 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet tanımı içine girmediği, dolayısıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının olmadığı ve davadan haberdar edilme zorunluluğunun bulunmadığı, ancak suçta kullanılan aracın sahibinin davaya katılma talebinin değerlendirilmemiş olması nedeniyle gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve aracın sahibine tebligat yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 18. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarının yasaya uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı, hükmolunan cezalara ilişkin gerekçenin yeterliliği ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarına konu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilememesi koşullarının oluştuğu, sanıklara verilen cezalar için yeterli gerekçe bulunduğu, gizli soruşturmacı ve dinlenmeyen tanıkların dinlenilmemesinin eksik araştırma nedeni teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurenin nitelikli cinsel saldırı iddiasına ilişkin başvurusu üzerine, adli kolluk görevlisi olarak yetkili merci sıfatıyla suç şüphesini öğrenmesine rağmen, bunu Cumhuriyet savcısına bildirmeyip olayı kendiliğinden ve hukuka aykırı şekilde değerlendirerek mağdurenin mağduriyetine neden olması ve devletin adil yargılama yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Önleme araması kararının kapsamı, kolluk görevlilerinin yetkileri, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği hükümleri ve olaydaki arama işleminin usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 20. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmesiyle ilgili olarak arama kararı olup olmadığının araştırılması gerektiği ve eğer arama kararı yoksa sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda Yargıtay 10. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda uyuşturucu maddeyi cebinden çıkarıp polise teslim etmesinin arama olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle arama kararı aranmasına gerek olmadığı ve sanığın resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce değil, kollukça durdurulduktan sonra kendi suçunu ortaya çıkardığı anlaşıldığından TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabileceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının birinci uyuşmazlık konusundaki itirazının kabulüne, ikinci uyuşmazlık konusundaki itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.