Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Konut Kullanımı”
- Uyuşmazlık: Davalı aleyhine hükmedilecek ecrimisilin hangi tarihten itibaren hesaplanması gerektiği ve ecrimisil bedelinin tespiti için uzman bilirkişi incelemesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mülkiyet hakkına dayanarak, konutun kullanımı için verdiği izni geri alma hakkı bulunduğu, davalının boşanma davası sonrasında konutta oturmaya devam etmesinin haklı bir neden oluşturmadığı ve ecrimisil hesabının uzmanlık gerektiren bir konu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan müşterek konutun depremde yıkılması nedeniyle davacının, ölen eski eşinin mirasçılarına karşı kira yardımı talep etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan konutun kullanımı hükmünün, mirasçılara borç yükletecek şekilde yorumlanamayacağı ve davacı tarafından talep edilen kira yardımının yasal dayanağının bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisi kullanımı ve yapılandırılması sırasında banka tarafından tahsil edilen ücret ve masrafların haksız şart niteliğinde olup olmadığı ve tüketiciye iadesi gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Banka tarafından alınan kredi kullanım ve refinansman komisyon bedellerinin kredinin kullanımı için zorunlu, makul ve belgeli masraflar olup olmadığının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici ile banka arasında, konut kredisi kullanımı sırasında tahsil edilen masrafların iadesine ilişkin uyuşmazlıkta, dava değerinin tüketici hakem heyeti görev alanına girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68. maddesi ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nin 6. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde, uyuşmazlık değeri 2.000 TL ile 3.000 TL arasında olan uyuşmazlıklarda görevli merciin il tüketici hakem heyeti olduğu gözetilerek, davanın tüketici mahkemesinde açılmış olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu siciline “aile konutu” şerhi konulması istenen taşınmazın, “aile konutu” niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların evlendikleri günden bu yana yurt dışında yaşadıkları, taşınmazda davalının anne ve babasının oturduğu, davacı ve davalının taşınmazı sadece izne geldikleri dönemde 10-15 gün kullandıkları ve bu nedenle taşınmazın aile konutu olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu evlilikte, boşanma davası sonrasında aile konutunun 4721 sayılı TMK'nın 254. maddesi uyarınca kullanıma tahsis edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 254. maddesinin paylaşmalı mal ayrılığı rejimi için öngörüldüğü, edinilmiş mallara katılma rejiminde ise uygulanmasının mümkün olmadığı ve kıyas yoluyla da uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Henüz oturulmayan ancak eşya yerleştirilmiş ve kullanıma hazır hale getirilmiş yeni kiralanmış bir evin "konut" sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak konut dokunulmazlığının ihlali suçunun oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişinin yeni kiraladığı evi kullanıma hazır hale getirmesi ve içerisine eşya yerleştirmesinin, evi konut olarak kullanımına tahsis ettiğini gösterdiği, fiilen bir yaşam kurmaya başladığının kabulü gerektiği ve konut dokunulmazlığının ihlali suçunun oluşması için kişinin olay anında konutta bulunmasının şart olmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın davalı tarafından haksız olarak kullanılıp kullanılmadığı ve davalının tahliyesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, oğluna ve dolayısıyla gelini olan davalıya verdiği oturma iznini geri almasıyla, davalının taşınmazı kullanımı için haklı bir sebebinin kalmadığı ve taşınmazın aile konutu olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen, müşterek konutun satışı halinde davacıya ödenecek bedelin, konut satılmadığı halde davacı tarafından talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde konutun satılacağı tarih belirtilmediği, davalının makul süreyi aşan bir zaman zarfında konutu satmamasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu ve hukukun kötü niyeti korumaması gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde ortak konutun kullanımının kadına bırakılmasına ilişkin hükmün, kadının başka biriyle aynı konutta yaşaması nedeniyle iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma protokolünü imzalarken serbest iradesiyle hareket ettiği, kadının konut kullanımında herhangi bir süre kısıtlaması bulunmadığı, çocukların da aynı konutta ikamet etmesi gözetilerek davacının talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu davranışlarının boşanmaya sebep teşkil edip etmediği ve davacı kadının müşterek konuta dönmesinin af olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin sürekli tartışma ve kavga ortamı yaratma, alkol kullanımı, şiddet uygulama ve müşterek konuttan kovma gibi kusurlu davranışlarının sabit olduğu, davacı kadının müşterek konuta dönmesinin ise barışma olmaksızın kısa süreli kalıştan ibaret olduğu ve bu durumun af olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemelerin davanın reddine ilişkin kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerindeki ipoteğin, malik olmayan eşin rızası olmadan tesis edildiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ipotek tarihinde aile konutu olduğu, davacı eşin ipotek tesisine rızasının bulunmadığı ve imzanın davacıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.