Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Korku ve Panik Yaratma”
- Uyuşmazlık: Sanığın kuru sıkı tabancayla havaya ateş etmesinin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa gürültüye neden olma kabahatini mi oluşturduğu, kabahat olması halinde zamanaşımının dolup dolmadığı ve silahın mülkiyetinin kamuya geçirip geçirilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kuru sıkı tabancaların TCK'da tanımlanan "silah" kapsamında olmadığı ve fiilin kişilerde korku ve paniğe neden olsa dahi genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçunun unsurlarını oluşturmadığı, eylemin gürültüye neden olma kabahatini oluşturduğu ancak bu kabahat için öngörülen zamanaşımının dolduğu, silahın ise 5729 sayılı Kanun uyarınca taşınmasının yasak olması nedeniyle gereğinin takdiri için idareye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa TCK'nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun bulunduğu yerden ayrıldıktan sonra, yaklaşık 120 metre uzaklıktaki iş yeri önünde havaya iki el ateş etmesinin, mağdura ulaştırılma kastı olmaksızın ve kişilerde korku ve panik yaratabilecek tarzda olması nedeniyle TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların, kendilerini polis gibi tanıtıp katılanların aracını durdurduktan sonra üzerlerini arayarak para ve eşyalarını almalarının hırsızlık mı yoksa yağma suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların polis süsü vererek katılanları durdurmaları, üzerlerini aramaları ve karanlık, ıssız bir ortamda elektroşok aleti gibi araçlar kullanarak korku ve panik yaratmaları, katılanların kendilerini savunamayacak ve karşı koyamayacak duruma düşmelerine neden olduğu, bu durumun da yağma suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin hırsızlık suçundan verdiği hükümler bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru hedef almaksızın, meskun mahalde oturan kişilerde korku ve kaygı yaratabilecek şekilde evinin balkonundan havaya ateş etmesinin TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan verilen cezanın miktarı ve TCK 220/6 maddesindeki indirimin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olaylardaki konumu, meydana gelen zarar, sanığın kusurunun ağırlığı ve diğer sanıklar hakkındaki kararlar ile kıyaslama gözetilerek, temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe bulunmadığı ve TCK'nın 220/6. maddesindeki indirimin uygulanmamasına dair gerekçenin de yetersiz olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın gazeteci olması, olay koşulları, demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan eleştirme ve yorumlama işlevi ile Anayasa’nın 26. ve AİHS’nin 10. maddeleri gözetildiğinde, yazı içeriklerinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı evde ikamet eden iki mağdura tek zarf içinde iki ayrı mektup göndererek tehdit suçu işlemesi durumunda, eylemin zincirleme suç olarak mı yoksa aynı neviden fikri içtima olarak mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, her ne kadar iki ayrı mektup yazılmış olsa da, mektupları gönderme eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilmesi ve tehdit suçunun tek bir fiille birden fazla kişiye karşı işlenmesi nedeniyle TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurlara yönelik silahla tehdit eylemlerinin tek bir fiil mi yoksa birden fazla fiil mi oluşturduğu ve mağdur ...'i telefonla tehdit suçunun zincirleme suç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla mağdurları tehdit etmesi eylemlerinin hukuken tek bir fiil oluşturduğu, bu nedenle TCK'nın 43/2. maddesindeki aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca mağdur ...'i telefonla tehdit ettiği iddiasının ise şüphe boyutunda kalması nedeniyle sanığın bu suçtan beraat etmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı mağdurlara karşı farklı zamanlarda gerçekleştirdiği tehdit eylemlerinin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve direnme kararından sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle uzlaştırma yoluna gidilip gidilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdur ...'a yönelik tehdit eylemi ile mağdurlar ... ve ...'e yönelik tehdit eylemleri arasında tek bir iradi karar bulunmadığı, farklı nedenlere dayalı suç işleme kararlarının olduğu, ayrıca direnme kararından sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle CMK m.253’e göre uzlaştırma işlemleri yapılmasının zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik eylemlerinin silahlı tehdit mi yoksa tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu olduğu ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağduru öldürmek kastıyla hareket ettikleri, planlı ve organize bir şekilde mağduru takip edip, ateşli silahlarla defalarca ateş ettikleri, mağdurun hayatını tehlikeye sokacak şekilde hareket ettikleri, eylemleri ile mağduru korkutmaktan ziyade öldürmeyi hedefledikleri gözetilerek, sanıkların eylemlerinin tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu ve dava zamanaşımının gerçekleşmediği kanaatine varılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüs mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve zincirleme silahla tehdit suçunun sabit olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Trafikte yol verme meselesi nedeniyle çıkan kavgada, sanığın ruhsatlı tabancasıyla ateş etmesi sonucu katılanın kulağından yaralanması eyleminin, hedef seçme imkanı olmaması ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi gibi hususlar gözetildiğinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu, ilk haksız hareketin sanık ve arkadaşlarından kaynaklanması, etki-tepki dengesinin sanık lehine bozulmaması ve kavgada sadece karşı tarafın yaralanmış olması sebebiyle sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı, ayrıca sanığın karşı tarafa tabancasını gösterdiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle silahla tehdit suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.