Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kredi Kartı Harcamaları”
- Uyuşmazlık: Sahte kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan mahkûm olan sanıkların suç kastının bulunup bulunmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdur bankalara ait POS cihazlarından sahte kredi kartları ile çok sayıda, yüksek meblağlı ve kısa aralıklarla işlem yapmaları, ret alan kartlarla aynı gün içinde meblağ düşürerek tekrar deneme yapmaları, imza gerektiren işlemlerde imza kontrolü yapmamaları, kartların sahte olup olmadığını ve kullanıma açık olup olmadığını kontrol etme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri gibi hususlar birlikte değerlendirilerek sanıkların suç kastının bulunduğu, ancak bazı mağdur bankalar ve kullanılan kredi kartlarına ilişkin eksik araştırma bulunması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkası adına düzenlediği sahte belgelerle kredi kartı edinme eyleminin, sahte kredi kartı üretme suçunun yanında ayrıca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı ve kullanılmayan kredi kartları bakımından zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kredi kartı sözleşmesi ve eklerindeki sahteciliğin, özel bir suç tipi olarak 5464 sayılı Kanun'da düzenlendiği ve sahte kredi kartı üretme suçunu tükettiği, dolayısıyla ayrıca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı, ancak kullanılmayan kredi kartlarının sanıkla bağlantısının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilirliğinin araştırılmamış olması nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına sahte nüfus cüzdanı fotokopisi kullanarak kredi kartı başvurusunda bulunup kartı teslim alması eyleminin, sahte kredi kartı üretme suçunun yanında ayrıca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları ile sanık hakkında açılmış diğer davaların araştırılıp birleştirilmesinin gerekip gerekmediğine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı Kanun'un 37/2. maddesinde düzenlenen özel norm niteliğindeki kredi kartı sözleşmesinde sahtecilik suçunun, TCK'nın 245/2. maddesinde düzenlenen sahte kredi kartı üretme suçunu tükettiği ve sanığın aynı bankaya karşı gerçekleştirdiği eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği gözetilerek, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin özel belgede sahtecilik suçundan verdiği bozma kararı, eksik araştırma nedeniyle kısmen düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının harcamayı reddetmesi üzerine ispat yükümlülüğünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kredi kartı ile yapılan harcamalarda, kart hamili ödeme talimatını harcama belgesini imzalayarak verdiği ve bu nedenle harcamanın yapılıp yapılmadığının tespiti için harcama belgesinin ibrazının davacı bankaya ait olduğu, davacı bankanın ise bu belgeyi ibraz edemediği gözetilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, uygulanacak faiz oranının ve hesaplama yönteminin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalıya ait kredi kartı borcu ve faiz tutarının belirlenmesi için denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bir bilirkişi raporu alınması, kredi kartı borçlusunun borcu yapılandırmak için başvuruda bulunup bulunmadığının tespiti ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesindeki özel faiz düzenlemesinin gözetilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan dolayı ödenen miktarın 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca hesaplanandan fazla olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, temerrüt tarihinin ve borç miktarının nasıl belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında, kredi kartı borçlusunun temerrüt tarihinin, banka tarafından borçluya gönderilen hesap kat ihtarnamesindeki ödeme süresi dikkate alınarak belirlenmesi ve yeni yürürlüğe giren 5464 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin de tüketici lehine yorumlanarak davada uygulanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Banka kredi kartı borcundan kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takip tarihinden itibaren işleyecek faizin hesaplanmasında 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümlerinin mi yoksa taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan akdi ve temerrüt faizi oranlarının mı uygulanacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle, kredi kartı borçlarına ilişkin faiz oranlarının belirlenmesinde sözleşme hükümlerinin uygulama kabiliyetini yitirdiği ve kanun hükmünün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı başkasına ait kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraat kararı verilmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsiz görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.