Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kullanma Hırsızlığı”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli hırsızlık mı yoksa kullanma hırsızlığı suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aracı geceleyin haksız yere elde edilen anahtarla alıp şehir merkezinde tehlikeli şekilde kullanması, aracın babasına ait olduğu yönündeki beyanlarının gerçeğe aykırı olması ve tanık beyanlarının da güvenilir bulunmaması nedeniyle eylemin TCK 142/2-d maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların işlediği hırsızlık suçunun malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenip işlenmediği, bu bağlamda TCK’nun 146. maddesinde düzenlenen kullanma hırsızlığı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların aynı gün içerisinde farklı yerlerden iki ayrı motosikleti çalıp, motosikletlerin tanınmaması için plakalarına müdahale etmeleri ve üzerlerinde kendilerine ait kullanabilecekleri bir motosiklet de bulunması sebebiyle, sanıkların motosikletleri geçici bir süre kullanıp iade etmek kastıyla değil, zilyetliklerini devralıp sahiplenmek kastıyla hareket ettikleri gözetilerek, kullanma hırsızlığı suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun iş yerinden eşya alıp satması eyleminin hırsızlık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa iş yerinin anahtarının teslim edilmesi ve mağdurun uzun süreli olarak şehir dışında bulunması sebebiyle sanığın hamallık görevinin ötesinde iş yeri idaresinin de sanığa bırakıldığı, dolayısıyla sanığa eşya üzerinde zilyetlik devredildiği ve sanığın bu zilyetliği kötüye kullanarak eşyaları sattığı gözetilerek, eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurdan aldığı cep telefonunu geri vermeyerek dolandırıcılık mı yoksa hırsızlık mı suçu işlediğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru, dükkan kiralayacağı ve iş adamı olduğu yönündeki yalan beyanlarla kandırarak cep telefonunu teslim alması ve daha sonra geri vermemesi, hileli davranışlarla zilyetliğin devrini sağladığı gerekçesiyle dolandırıcılık suçu oluşturacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hırsızlık mı yoksa dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hileli davranışlarının mağdurun rızasını sakatlayarak cüzdanı teslim almasına yol açmış olsa da bu teslimin paranın alınması için değil, altına not yazılacak kağıt konulması amacıyla yapıldığı, dolayısıyla mağdurun parayı verme konusunda rızasının olmadığı ve sanığın el çabukluğu ile parayı aldığı gözetilerek, eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağduru kandırarak ziynet eşyalarını almalarının dolandırıcılık mı yoksa hırsızlık suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağduru büyü bozma bahanesiyle kandırarak ziynet eşyalarını almalarının, mağdurun iradesinin hileli davranışlarla sakatlanması suretiyle gerçekleştiği ve zilyetliğin geçici olarak devredilmesinin suçun niteliğini değiştirmeyeceği gözetilerek, eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurdan aldığı cep telefonunu geri vermeyerek satması eyleminin hırsızlık mı yoksa güveni kötüye kullanma suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine bozma kararı verildikten sonra, yerel mahkemece sanığın savunmasının alınmadan direnme kararı verilmesi, CMUK'nun 326/2. maddesinde düzenlenen savunma hakkına aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa nitelikli hırsızlık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların hileli söz ve davranışlarla mağdurun dini duygularını istismar ederek altın ve parasını ele geçirmiş olmaları, eylemlerinin dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın güveni kötüye kullanma veya hırsızlık suçunu işlediğinin tespiti ve dava zamanaşımının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında iddia edilen fiillerin işlendiği tarihten itibaren dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma suçu mu yoksa hırsızlık suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına rağmen aynı suçtan ve Özel Dairenin denetiminden geçmeyen yeni gerekçelerle mahkumiyet hükmü kurması ve bu kararının yeni hüküm niteliğinde olması nedeniyle dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın market çalışanı katılana yönelik eyleminin hırsızlık mı yoksa dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu ve eylemin dolandırıcılık suçu olarak kabul edilmesi halinde uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hileli davranışlarla katılanı aldatarak rızasıyla parayı teslim alması nedeniyle eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle yerel mahkemenin uzlaştırma yoluna başvurmaksızın hırsızlıktan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.