Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kurum Alacağı”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası sonucu tahakkuk eden sigorta primlerine ilişkin zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin hangi mevzuata göre belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davası ile tespit edilen hizmetlere ilişkin prim alacaklarının, davanın kesinleşme tarihi itibariyle değil, hizmetin geçtiği, yani alacağın doğduğu ve muaccel olduğu tarihte yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre hesaplanması gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası sonucu tespit edilen prim alacakları için zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin belirlenmesinde, prim alacaklarının ait olduğu tarihte mi yoksa 5510 sayılı Kanun'un 93/2. maddesinde belirtilen tarihte mi yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresi ve başlangıç tarihinin alacağın doğduğu, tahakkuk ettiği (muaccel olduğu) tarihte yürürlükte bulunan kurallara göre belirlenmesi gerektiği, 5510 sayılı Kanun'un 93/2. maddesinin geçmişe etkili uygulanamayacağı ve mahkemenin bu hususta yanılgılı değerlendirme yaptığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yersiz ödenen yaşlılık aylığının geri alınması talebinde zamanaşımı süresinin belirlenmesinde hangi yasal düzenlemenin uygulanacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının tahsili için 506 ve 5510 sayılı Kanunlarda özel hükümler bulunduğundan ve sosyal güvenliğin kamu hukuku niteliğinde olmasından dolayı, yersiz ödenen yaşlılık aylığının geri alınması talebinde Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası sonucu tahakkuk eden sigorta prim alacaklarında zamanaşımının başlangıç tarihinin tespiti ve uygulanacak yasal hüküm.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 93/2. maddesindeki zamanaşımı başlangıcına ilişkin özel düzenlemenin kanunun yürürlük tarihinden önceki prim borçlarına uygulanamayacağı ve zamanaşımı süresi ve başlangıcının, alacağın doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı açılan menfi tespit davasında görevli mahkemenin genel mahkemeler mi yoksa iş mahkemeleri mi olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın, haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan bir uyuşmazlık olmayıp, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca üçüncü şahıslardaki mal ve hakların haczine ilişkin olması ve anılan kanun maddesinde menfi tespit davasında genel mahkemelerin görevli olduğunun açıkça belirtilmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin alacağın tahakkuk ettiği tarihte yürürlükte olan mevzuata göre belirlenmesi, yönetim kurulu üyesinin derneği temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığının, ödeme emrine yedi günlük hak düşürücü süre içinde itiraz edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun tahakkuk ettiği dönemde davacının dernekte temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı ve yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği gözetilerek, davacıya ait olmayan döneme ilişkin sigorta prim borcundan sorumlu tutulamayacağına ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, borcun tahakkuk ettiği dönemde dernekte temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı, yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği ve bu durumun "haklı bir neden" oluşturduğu gözetilerek, davacının derneğin sigorta primlerinden müteselsilen sorumlu olmadığına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, işyeri prim borçlarının zamanaşımına uğradığının tespiti ve Kuruma yatırılan bedelin iadesi istemine ilişkin davasında, 6552 sayılı Kanun kapsamında alacakların yeniden yapılandırılması olanağından yararlanılıp yararlanılmadığının incelenmesine yer olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu ödeme emirlerinin kapsadığı döneme ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacının, ... adına kayıtlı işyeriyle ilgili davadan feragat ettiği gözetilerek, direnme kararı kısmen onanmış, kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin alacağın tahakkuk ettiği tarihte yürürlükte olan mevzuata göre belirlenmesi, yönetim kurulu üyesinin derneği temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı dönemdeki prim borçlarından sorumlu tutulamayacağı ve davacının, prim borcunun tahakkuk ettiği tarihte yönetim kurulu üyeliğinin sona ermiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezası borcu nedeniyle emekli aylığına konulan haczin kaldırılması talebiyle açılan davada, haczin 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi kapsamında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesindeki haczedilemeyecek gelirler kapsamının 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları ile sınırlı olduğu, idari para cezalarının ise 5502 sayılı Kanun'un 34. maddesi uyarınca Kurum geliri sayıldığı ve 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilebilen bir alacak niteliğinde olduğu, bu nedenle emekli aylığına konulan haczin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczanenin kurumdan olan alacaklarına, sahte reçete faturalandırıldığı iddiasıyla bloke koyma işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı yasanın 103. maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden, bloke konulmasına sebep olan sahte reçete faturalandırma eylemi nedeniyle davacı hakkında uygulanması muhtemel cezai işlemin ve davacının kusurunun incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.