Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kuruma Başvuru”
- Uyuşmazlık: Sosyal güvenlik davalarında, 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen (7036 sayılı Kanun'un 4. maddesi) dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru zorunluluğu hükmünün, tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının anayasal güvence altında olduğu, hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiği, usul ekonomisi ve yargı yükünün azaltılması amacıyla Kuruma başvuru şartının yargılama aşamasında da tamamlanabileceğinin kabulünün mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru şartının yerine getirilip getirilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, mahkemece verilen süre içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru yaptığı ve Kurum'un bu başvuruya altmış gün içinde cevap vermeyerek talebi zımnen reddettiği, dolayısıyla dava şartının yerine getirildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının uygun bulunmasına, ancak Özel Daire bozma ilamında davalı vekilinin diğer temyiz itirazları incelenmediğinden dosyanın bu itirazların incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşsizlik ödeneği alabilmek için işçinin avukatı aracılığıyla Türkiye İş Kurumu'na yaptığı başvurunun, kanunda aranan "şahsen başvuru" koşulunu sağlayıp sağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşsizlik sigortasının amacının işsizlere gelir sağlamanın yanı sıra istihdamı da geliştirmek olduğu, işsizin Kurum ile doğrudan iletişim kurmasının bu amaca hizmet ettiği ve kanunda öngörülen "şahsen" ve "doğrudan" başvuru koşulunun bu amacı gerçekleştirmek için gerekli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşsizlik ödeneği alacağı davasında, davacının avukatı aracılığıyla Türkiye İş Kurumu'na yaptığı başvurunun, 4447 sayılı Kanun'daki "şahsen başvuru" şartını sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşsizlik sigortasının amacının işsizlere gelir desteği sağlamanın yanı sıra istihdamı da geliştirmek olduğu ve bu amacın gerçekleştirilmesi için sigortalı ile Kurum arasında doğrudan ve sürekli bir ilişki kurulmasının gerekliliği, dolayısıyla vekil aracılığıyla yapılan başvurunun "şahsen başvuru" koşulunu karşılamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı borçlanma talebinde bulunan davacıya, borç tahakkuk cetvelinin tebliğ edilememesi nedeniyle, borçlanma başvurusunun geçerli sayılıp sayılmayacağı ve borçlanma bedelinin hangi tarihteki prime esas kazanç üzerinden hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum’un, davacının yurt dışı borçlanma başvurusuna istinaden düzenlediği borç tahakkuk cetvelini, davacının bildirdiği adrese iadeli taahhütlü olarak göndermesine rağmen tebligatın gerçekleşmemesi ve davacının tebligatın akıbetini soruşturmadan makul süre geçtikten sonra Kuruma başvurarak davanın da makul süre içerisinde açılmaması nedeniyle, borçlanmanın dava tarihi itibariyle kabul edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin sigorta prim teşviki talebinin reddi işleminin iptali davasında, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davacının başvurusunun işleme alınması gerektiği yönündeki talebinin, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin uygulanmasını gerektirmediği, davacının talebi işleme alınmadan Ek 17. madde kapsamında inceleme yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı vermesi üzerine; Hukuk Genel Kurulu, direnme kararının bozma kararına eylemli uyma sonucu verilmiş yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu'nda incelenemeyeceği, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin %5 Hazine teşvikinden yararlanamaması nedeniyle fazladan ödediğini iddia ettiği sigorta primlerinin iadesi talebiyle açtığı davada, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası oluşan yeni hukuki durumun davanın sonucuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararına rağmen, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası oluşan yeni hukuki durumu ve 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi ile getirilen teşvik düzenlemelerini dikkate almadan aynı gerekçelerle direnme kararı vermesi ve bu kararın yeni hüküm niteliğinde olması nedeniyle dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan yaşlılık aylığı davasında, dava öncesi Kuruma başvuru şartının yerine getirilip getirilmediği ve davanın konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının CİMER aracılığıyla Kuruma yaptığı başvuruların dava öncesi başvuru şartını yerine getirdiği ve davacının lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ürettiği pamuk ürününü özel kuruluşlara tesliminden dolayı davacı adına tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve Kuruma intikal ettirilmemiş ise sorumluluğun davacıya yüklenip yüklenemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyette bulunduğuna dair karinelerin varlığına ve tevkifat yoluyla prim kesintisinin yapıldığına rağmen, 2926 sayılı Yasa'nın 7. maddesi uyarınca sigortalılık için Kuruma başvuru zorunluluğu ve tevkifatın Kurum hesabına intikalinin sigortalılık başlangıcı için önem arz etmesi gözetilerek, tevkifatın akıbetinin araştırılmadan verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akciğer kanseri tedavisinde kullanılan atezolizumab etken maddeli Tecentriq isimli ilacın bedelinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu ilacın, hastanın sağlığına kavuşması ve hastalığın iyileşmesi koşulunun mutlak olarak aranması gerektiği, bu hususun tespiti için davacıya ait tüm tedavi evrakları ve üniversitelerin tıbbi onkoloji bilim dalından alınacak sağlık kurulu raporu ile ilacın hayati önem taşıyıp taşımadığının, iyileşmeye katkıda bulunup bulunmadığının, mevcut tedavi yöntemlerine göre daha etkin olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.