Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Ceza”
- Uyuşmazlık: Üç ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından zincirleme suç hükümleri uygulanarak erteli olmayan hapis cezası verilmesi üzerine, hangi cezanın sanık lehine olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereğince verilen cezanın miktar itibarıyla erteli hapis cezalarının toplamından az olmasına rağmen, önceki cezaların ertelenmiş olmasının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde daha ağır sonuçlar doğurabileceği, bu nedenle zincirleme suç hükümleriyle verilen cezanın sanık lehine olduğu ve ertelenmiş cezaların kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri uygulanması sonucu verilen cezanın miktar itibarıyla erteli hapis cezalarının toplamından az olması ve önceki cezaların ertelenmiş olmasının denetim süresi içinde kasıtlı suç işlenmesi halinde daha ağır sonuç doğurabileceği gözetilerek, zincirleme suç hükümleriyle verilen cezanın sanık lehine olduğu ve ertelenmiş hapis cezalarının kazanılmış hak teşkil etmediği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına dair hükümlerin bozulmasından sonra, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen ertelenmeyen hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve sanığın kazanılmış hak ihlali yaşayıp yaşamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereğince verilen cezanın miktar itibarıyla önceki erteli hapis cezalarının toplamından az olması ve ertelemenin deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde daha ağır sonuçlar doğurabileceği değerlendirilerek, ertelenmeyen cezanın sanık lehine olduğu ve önceki erteli cezaların kazanılmış hak teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iki ayrı olaydan dolayı verilen erteli hapis cezalarının, temyiz sonrası bozulup zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasından daha lehe olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri uygulanması sonucu verilen cezanın, miktar itibarıyla önceki erteli cezaların toplamından az olmasına rağmen, erteleme şartlarının ihlali halinde toplamda daha ağır cezaya yol açabileceği ve sanık lehine uygulanan zincirleme suç hükmünün kaldırılmasının adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı olacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen iki ayrı ertelenmiş hapis cezasının, bozma sonrası zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen ertelenmeyen hapis cezasından daha lehine olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereği verilen cezanın, önceki ertelenmiş cezaların toplamından az olmasına rağmen, erteleme koşullarına uyulmaması halinde toplamda daha fazla ceza çekme ihtimali ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmamasının adalet ve eşitlik ilkelerine aykırılık oluşturacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkemenin sanığı zincirleme suçtan cezalandırmasına ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iki ayrı eylemden dolayı verilen erteli hapis cezalarının, bozma sonrası zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen ertelenmeyen hapis cezasından daha lehe olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri uygulanması sonucu verilen cezanın miktar itibarıyla erteli hapis cezalarının toplamından az olması ve erteli cezaların denetim süresince kasıtlı suç işlenmesi halinde daha ağır sonuç doğurabilecek olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin zincirleme suç hükümleri uygulayarak verdiği ertelenmeyen hapis cezası onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen iki ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri uygulanması sonucu verilen cezanın miktar itibarıyla önceki erteli hapis cezalarının toplamından az olmasına rağmen, erteleme koşullarına uyulmaması halinde önceki cezaların toplamının daha ağır sonuç doğurabileceği, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmamasının adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı olacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin sanık hakkında verdiği erteli olmayan 2 yıl 1 ay hapis cezası onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararında, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin kişiselleştirme kurumlarından hangisinin uygulanacağına dair açık bir talepte bulunmaması, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak olarak daha lehe olduğunun söylenememesi ve yerel mahkemenin sanığı gözlemleyerek takdir hakkını hapis cezasının ertelenmesi yönünde kullanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan verilen hapis cezasının ertelenmesine ilişkin kararda, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezasının ertelenmesi ve adli para cezasına çevrilmesi kurumlarının her ikisinin de failin kişiliğine göre bireyselleştirme amacı taşıması, sanık ve müdafinin bu hususta bir tercih belirtmemesi, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak suretle daha lehe olduğunu söylemenin mümkün olmaması ve yerel mahkemenin sanığın sosyal ve ekonomik durumunu da tespit ederek takdir hakkını TCK 51. madde yönünde kullanmasında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yalnızca sanık lehine temyiz edilen adli para cezası içeren hükmün bozulmasının ardından, yerel mahkemece verilen hapis cezası ve erteleme kararının, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu, sosyal ve ekonomik durumu, cezanın bireyselleştirilmesi ilkesi, lehe hükümler talebi, hapis cezasının ertelenmesinin adli para cezasından daha lehe olabileceği ve sanığın kazanılmış hak ihlali iddiasında bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası ve erteleme kararının 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine aykırı olmadığı ve Özel Daire’nin onama kararının isabetli olduğu sonucuna varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin bozma nedeni oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda lehe değerlendirme yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, lehe olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, Özel Daire'nin düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonrası, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK'un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi gerekirken adli para cezasına çevrilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve seri muhakeme usulüne ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına göre sanığın hukuki durumunun bu usul gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.