Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Kanun Yolu”
- Uyuşmazlık: Birlikte suç işleyen sanıklardan birinin hükmünün temyiz incelemesinde bozulması üzerine, diğer sanık hakkında verilen ve temyiz edilmeyen hükmün, bozma kararındaki lehe nedenlerin sirayeti yoluyla düzeltilmesi mümkün iken, bu yol yerine kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birlikte suç işleyen sanıklardan birine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde lehe bozulması halinde, bu bozma nedenlerinin diğer sanığa sirayet ettirilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesi mümkün olup, bu yasal yol varken olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozmaya başvurulamayacağı, ancak somut olayda lehe bozma kararından sonra yerel mahkemece diğer sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesiyle, bozma nedenlerinin sirayet ettirilmesi olanağı ortadan kalktığından, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin bozma nedeni oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda lehe değerlendirme yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, lehe olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, Özel Daire'nin düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının, hükmün kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren ve sanık lehine değişiklikler içeren 7242 sayılı Kanun'un uygulanmasını gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin ikinci fıkrasında, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda lehe yasa değerlendirmesi yapılması gerektiği belirtildiğinden ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı ile dosya Ceza Genel Kurulu'nda incelenirken anılan kanun yürürlüğe girdiğinden, sanık lehine olabilecek bu değişikliğin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına dair hükümlerin bozulmasının ardından zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasıyla verilen ertelenmeyen hapis cezası ile önceki erteli hapis cezaları arasında sanık lehine olanın hangisi olduğunun tespiti ve 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin bozma nedeni yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda lehe değerlendirme yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca suç tarihinde yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümlerinin sanık lehine olanının uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, sonradan yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler dikkate alınarak bozulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan lehe değerlendirme yapılması gerekenler hakkında bozma kararı verilmesi gerektiği, ayrıca TCK'nın 7. maddesi uyarınca lehe olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan mahkûmiyet hükmünün, 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikler sonrası oluşan yeni hukuki durum nedeniyle bozulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda lehe değerlendirme yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince fail lehine olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, Özel Daire’nin düzeltilerek onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel Dairece onanarak kesinleşen işçilik alacakları davasına ilişkin kararın, davalıların maddi hata düzeltme talepleri üzerine bozulmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, daha önce temyiz aşamasında ileri sürülmüş ve değerlendirilmiş olan işyeri devri konusundaki hukuki değerlendirmesindeki farklılığın, maddi hata olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle kesinleşmiş karara hukuki güvenlik ilkesi gereği dokunulamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, Yargıtay'ın daha önce onadığı bir kararı, sonradan maddi hata gerekçesiyle bozmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın, kesinleşmiş bir kararı, hukuki değerlendirme içeren bir konuda, maddi hata gerekçesiyle bozması, hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu ve usul hükümlerine göre, kararda maddi hata yapılsa dahi, bu durumun hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, Yargıtay'ın onama kararından sonra davalıların maddi hata düzeltme talebi üzerine onama kararını kaldırarak mahkeme kararını bozmasının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın daha önce davalıların temyiz istemlerini reddederek onadığı ve kesinleştiğini belirterek altına kesinleşme şerhi yazdığı mahkeme kararını, sonradan davalıların maddi hata düzeltme talebi üzerine, dosyada mevcut delillerin değerlendirilmesi ve hukuki nitelendirme yapılarak ulaşılan bir sonucun hatalı olduğu gerekçesiyle bozmasının hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Özel Dairece onanarak kesinleşen işçilik alacakları davasına ilişkin kararın, davalıların maddi hata düzeltme talepleri üzerine bozulmasının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir hükmün, Özel Dairece daha önce yargılama aşamasında ileri sürülmüş ve temyiz konusu yapılmış olan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde hükme bağlanan iş yeri devri konusunda, deliller değerlendirilerek hukuki nitelendirme yapılmış ve onama kararı verilmiş olmasına rağmen, sonradan bu değerlendirme ve hukuki nitelendirmede maddi hata yapıldığı kabulü ile onama kararının kaldırılıp kararın bozulmasının “hukuki güvenlik” ilkesini zedeleyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, Yargıtay'ın kesinleşmiş onama kararını, davalıların maddi hata düzeltme talebi üzerine bozmasının hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş onama kararının, davalıların daha önce yargılama ve temyiz aşamasında ileri sürdükleri işyeri devri iddiasına dayanılarak ve deliller değerlendirilerek hukuki nitelendirme yapılmak suretiyle bozulmasının, hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Özel Dairece onanarak kesinleşen işçilik alacakları davasına ilişkin kararın, davalıların maddi hata düzeltme talepleri üzerine bozulmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Dairece, davalıların temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilip kesinleşme şerhi yazılmasına rağmen, sonradan maddi hata düzeltme talebi üzerine onama kararını kaldırarak kararın bozulması, hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğundan direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.