Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mülga Kanun”
- Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında zamanaşımı def'inin süresinde ileri sürülüp sürülmediği ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilin aynı zamanda suç teşkil etmesi ve ceza davasının derdest olması sebebiyle, tazminat davasında ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı, ceza davası devam ettiği sürece hukuk davasında zamanaşımı süresinin işlemeyeceği ve bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Destekten yoksun kalma tazminatı davasında, kusurlu sürücünün ölümüyle sonuçlanan trafik kazasında ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kazaya sebebiyet veren ve vefat eden sürücünün eyleminin taksirle öldürme suçunu oluşturduğu ve 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımı süresinin tazminat davası için de geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız eylem iddiasına dayalı açılan tazminat davasında, davalı avukat hakkında dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde Borçlar Kanunu m.60/2 gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 240. maddesinde öngörülen suça ilişkin ceza davası zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasından doğan rücuan tazminat davasında, Anayasa Mahkemesi'nin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 26. maddesinin bir kısmını iptal etmesi sonucu, işverenden talep edilebilecek tazminat miktarının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla, gelir artışlarının işverenden talep edilemeyeceği ve Kurum'un rücu alacağının, sigortalıya bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile sınırlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin ilk peşin sermaye değeri dışında ek peşin değerleri de hesaba katarak verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız haciz nedeniyle açılan tazminat davasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının verildiği ceza davasının zamanaşımı üzerindeki etkisi ve tazminat davası için öngörülen zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız haciz eyleminin aynı zamanda suç teşkil etmesi nedeniyle, tazminat davası için ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'ya göre bu sürenin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçersiz bir eser sözleşmesi kapsamında yapılan işin bedelinin nasıl hesaplanması gerektiği, davalı vekilinin beyanının usulü kazanılmış hak doğurup doğurmadığı ve hakimin bilirkişi yerine geçerek iş bedelini hesaplayıp hesaplayamayacağı hususlarında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin beyanının iş bedelinin hesaplanma yöntemi bakımından bir kabulü olmadığı, bu nedenle davacı lehine usulü kazanılmış hak doğmadığı, geçersiz sözleşme nedeniyle yapılan işin bedelinin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplanması gerektiği ve hakimin bilirkişi yerine geçerek teknik bir konu olan iş bedelini hesaplayamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine dayalı icra takibine konu bonoların tefecilik nedeniyle verildiği ve bedelinin ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borç ikrarını içeren bonolarda bedel kaydının bulunması halinde ispat yükünün aksini iddia edene ait olduğu, davacı tarafından bonoların tefecilik nedeniyle verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu iddianın tanıkla ispatının ise ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'ndaki koşulların varlığı halinde mümkün olduğu, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediği ve yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun da Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnilmesi üzerine direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satın alınan bir aracın tekrarlayan motor arızaları nedeniyle iade ve tazminat talebinde, ayıbın hileli olup olmadığı ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Araçtaki arızanın tespiti için hukukçu bilirkişi yerine teknik bilirkişi raporu alınması gerektiği, ayıbın niteliğinin ve hileli olup olmadığının teknik bilgi gerektirmesi, mahkemenin eksik araştırma ile hüküm kurması bozma kararına sebebiyet vermiş ve direnme kararı da bu gerekçeyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a maddeleri uyarınca ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki "ticareti terk eden tacir" ibaresinin gerçek kişi tacirlerle sınırlı olmadığı, limited şirket müdürlerinin de şirketin ticareti terk etmesi halinde bu maddedeki yükümlülüklere aykırı davranmaları durumunda 337/a maddesi uyarınca cezalandırılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğu ve dosyanın esastan incelenmek üzere daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının taşıt kredisi borcunu ödedikten sonra, aynı bankaya olan kredi kartı borcu nedeniyle taşıt kredisi sözleşmesindeki rehin hükmüne dayanılarak başlatılan icra takibinin iptali ve rehnin kaldırılması talebiyle açtığı davanın, sözleşmedeki rehin hükmünün haksız şart niteliğinde olup olmadığına göre değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşıt kredisi sözleşmesindeki, diğer borçları da kapsayan rehin hükmünün 4077 sayılı TKHK'nın 6. maddesi kapsamında haksız şart niteliğinde olduğu ve tüketiciyi bağlamadığı, ayrıca taşıt kredisi borcunun sona ermesiyle rehin hakkının da sona erdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.