Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mümeyyiz Küçük”
- Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, reşit olmayan asıl borçlu ile yapılan kredi sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle kefillerin de sorumluluğunun doğmadığı iddiasının borca itiraz olarak icra müdürlüğüne mi yoksa şikayet yoluyla icra mahkemesine mi iletilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Reşit olmayan borçlu ile akdedilen sözleşmenin geçersizliği ve kefillerin sorumluluğunun bulunmadığı iddiası, borcun aslen doğmadığına ilişkin bir savunma olup borca itiraz niteliğinde olduğundan ve İİK m. 62/1 uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gözetilerek, icra mahkemesince şikayet olarak değerlendirilerek verilen takibin iptali kararı ve direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 14 yaşı içindeki mağdureyi cebir, tehdit veya hile olmaksızın kaçırıp alıkoyan sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşını doldurmamış çocuğun kendi iradesiyle serbestçe hareket etme hakkı üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak olmadığından, bu hakkın ihlaline ilişkin rızasının hukuka uygunluk nedeni oluşturmayacağı ve bu nedenle sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçük mağdureye karşı çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılan kamu davasında, mağdureye CMK 234/2 uyarınca atanan zorunlu vekilin hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında 15 yaşından küçük mağdureye karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davasına mağdurenin kanuni temsilcisinin katılması ve mağdureye atanan zorunlu vekilin de kanuni temsilcinin iradesine uygun olarak hükmü temyiz etmesi üzerine, Özel Dairenin zorunlu vekilin temyiz hakkı olmadığı gerekçesiyle temyiz istemini reddetmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilerek Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 11 yaşında olan mağdureye CMK 234/2 uyarınca atanan zorunlu vekil ile mağdurenin kanuni temsilcisinin davaya katılma konusunda iradelerinin çelişmesi halinde hangisinin beyanına üstünlük tanınacağı ve bu bağlamda mağdurenin velisinin davaya katılmayı reddetmesi durumunda zorunlu vekilin temyiz hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma hakkının şahsa sıkı surette bağlı bir hak olduğu, ayırt etme gücü bulunmayan küçüğün bu hakkını kanuni temsilcisinin kullanabileceği, velinin açıkça temsil görevini kötüye kullanması hali dışında velinin iradesine üstünlük tanınması gerektiği ve somut olayda mağdurenin velisinin davaya katılmayı reddetmesi nedeniyle zorunlu vekilin temyiz hakkının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava tarihinde fiil ehliyetine sahip olmayan davacının açtığı boşanma davasına, davacının vefatı üzerine mirasçısının TMK 181/2 maddesi gereğince davalı eşin kusurunun tespiti amacıyla devam edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesini vekil aracılığıyla vermiş olması, dava harcının yatırılmış olması ve davanın usulüne uygun açılmış sayılması hususları ile TMK m.181/2'nin amacının mirasçılara sağ kalan eşin kusurunun tespitini sağlamak suretiyle miras hakkını korumak olduğu gözetilerek, davacının fiil ehliyetinin bulunmamasının mirasçısının davaya devam etmesine engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının iptali davasında, davacıların isteminin aynı zamanda evlatlık ilişkisinin ortadan kaldırılması anlamına gelip gelmediği ve davalının davacıların nüfus kaydından silinip silinemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme işleminin yasal olarak kurucu unsurları oluşmadığından evlatlık ilişkisinin kaldırılmasından bahsedilemeyeceği, davanın mükerrer nüfus kaydının iptaline ilişkin olduğu ve bu nedenle mahkemenin mükerrer kaydı iptal etmesi gerekirken önceki gerçek kaydı iptal etmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacıların dayandığı tarihi tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve zilyetlik iddialarının dayanağı olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı tarafın zilyetliğinin Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki koşulları oluşturacak şekilde ispatlanamadığı ve tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mihrişah Valide Sultan Vakfı’na ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacı H.. Y..'ın zilyetlik iddiasına dayalı tescil talebine, tapu maliklerinin itirazı üzerine, taşınmazın mülkiyeti, tapu kaydının geçerliliği ve zilyetliğin niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı H.. Y.. lehine Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği ve bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği ve tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları olduğu, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirdiğinin kanıtlanamadığı ve bu nedenle tapu kayıtlarına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya tespit edilen taşınmazın kendi eski tapu kayıtları kapsamında olduğunu iddia ederek açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve davalının zilyetliğinin kazanım koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldıracak nitelikte olup olmadığının tespiti için tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi gerektiği, bu hususta eksik inceleme yapıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, dayandığı tapu kayıtlarının geçerliliği ve davalının zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirecek nitelikte olmadığı ve davacının dayandığı tapu kayıtlarının miktarıyla geçerli tapu kayıtları olması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiaları ile davalıların zilyetlik hükümlerine dayalı kazanım iddialarının çelişmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların zilyetliğinin, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. maddesinde belirtilen koşulları sağlayarak, davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirmesine yol açtığı ve davalı zilyetlerin mülkiyeti kazanmalarına sebep olduğu gözetilerek; 142 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden direnme kararı onanmış, 231 ada 29 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü belirlenmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.