Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mağdurun Zararının Giderilmesi”
- Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmamasına ilişkin gerekçenin kanuni ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun mağdurda maddi zarar oluşturduğu, sanığın bu zararı gidermediği ve gidermeyeceğini beyan ettiği, CMK 231'in uygulanması için aranan zararın giderilmesi şartının gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İştirak halinde işlenen yağma suçunda, mağdurun zararının diğer sanıklar tarafından karşılanması durumunda, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, failin pişmanlığını göstermesi ve mağdurun zararının giderilmesi gerektiği, iştirak halinde işlenen suçlarda mağdurun zararının diğer suç ortaklarınca giderilmesi halinde sanığın tazmin yükümlülüğünün ortadan kalktığı, ancak sanığın yine de pişmanlığını ortaya koyacak bir söz veya davranışta bulunması gerektiği, somut olayda sanığın mağdurun zararının giderilmesinde hiçbir katkıda bulunmadığı gibi pişmanlığını da ortaya koyan herhangi bir söz veya davranışta bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamamasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç eşyasının satın alınması suçunda, çalınan malın kolluk tarafından bulunup mağdura iade edilmesi halinde, fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması için CMK 231/6-c maddesindeki zararın giderilmesi şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç eşyasının satın alınması suçunda, failin malı satarak haksız kazanç elde etmesi ve çalınan malın üçüncü kişiden ele geçirilerek mağdura iade edilmesi halinde, failin haksız kazancının devam etmesi nedeniyle mağdurun zararının tamamen giderildiği kabul edilemeyeceğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan verilen hükümde, TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun uğradığı zararın sanıklar tarafından giderildiğine dair yerel mahkemeye sunulan dilekçenin gönderildiği adresin bulunamaması, mağdurun diğer adreslerinden de aranmasına rağmen ulaşılamaması, mağdurun tüm aşamalarda zararının giderilmediğini beyan etmesi ve sanıkların da mağdurun zararını giderdiklerine dair dosyaya bir belge sunmamış olmaları gözetilerek, yerel mahkemenin sanıklar hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerini uygulamamasının isabetli olduğuna ve eksik araştırma bulunmadığına karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevi kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin verilen hükümlerin, suçtan doğrudan zarar görmeyen bir şirket tarafından temyiz edilip edilemeyeceği ve kazada ölenlerin yakınlarının davaya katılma hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevi kötüye kullanma suçunun, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız menfaat sağlayan kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluştuğu, suçtan doğrudan zarar görmeyen bir şirketin ve kazada ölenlerin yakınlarının sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılma ve hükümleri temyiz etme hak ve yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve şirketin temyiz istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçunda sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık veya yakınlarının mağdurun zararını giderme girişimlerinin mağdur tarafından reddedilmesi ve mağdurun sanıklarla tekrar muhatap olmak istememesine rağmen TCK’nın 168. maddesinin uygulanmasına rıza göstermesi üzerine, mahkemenin sanıklara zararı giderme imkanı sağlayacak bir ödeme noktası belirlemesi ve sonucuna göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nın 168/1-4. maddelerinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçlamayı kabul etmemesine rağmen, pişmanlık göstergesi olarak çalınan eşyanın bir kısmının bulunduğu yeri gösterip iadesini sağlaması ve mağdurun zararının önemli ölçüde giderilmesi nedeniyle, TCK'nın 168. maddesinin 4. fıkrası uyarınca mağdurun rızasının olup olmadığının tespit edilmesinden sonra etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, sanığın mağduru serbest bırakması eyleminin TCK 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına imkan sağlayıp sağlamadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureyi bıçakla tehdit edip bir süre alıkoymasına rağmen, mağduredeki yaralanmanın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru niteliğinde olması ve mağdurenin beyanları üzerine serbest bırakılmasının, sanığın iradesiyle gerçekleşen bir eylem olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceğine karar verilerek Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yağma suçundan sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suça konu malı sattıkları kuyumcunun zararının giderilmemiş olması, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmediği, sanıkların mağdurun zararını gidermek için girişimde bulunmaları ve mağdurun zararının giderilmesiyle sanıkların pişmanlıklarının ortaya çıktığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcısının, yürüttüğü soruşturmada kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçiren şüpheliler hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin verdiği kararın usulsüz olduğu ve bu eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık cumhuriyet savcısının verdiği erteleme kararının usulsüz olduğu ve mağdurlara tebliğ edilmediği ancak daha sonra bu kararın düzeltildiği, yargılamanın devam ettiği, dava zamanaşımının durduğu ve mağdurların hak kaybına uğramadığı gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun maddi unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.