Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maddi Olgular”
- Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, sürekli iş göremezlik tazminatından yapılan hakkaniyet indiriminin yerinde olup olmadığı, ceza ve hukuk mahkemelerinde alınan kusur raporları arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve sigorta şirketinin temerrüt tarihinin tespiti hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli iş göremezlik tazminatından hakkaniyet indirimi yapılamayacağı, ceza mahkemesi kararlarında tespit edilen maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı ancak somut olayda kusur belirlemesi hususunda çelişki bulunmadığı, sigorta şirketinin temerrüt tarihinin tespiti için yeterli araştırmanın yapıldığı gözetilerek direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan iş kazası sonucu, sigorta kurumunun rücuan tazminat davasında, ceza mahkemesince belirlenen kusur oranının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde iş kazasında ölen sigortalının kusurlu olduğuna dair maddi olgunun sabit olması ve hukuk hakiminin ceza mahkemesince tespit edilen bu maddi olguyla bağlı olması, ayrıca işverenin iş güvenliği tedbirlerini alma ve uyulması konusundaki sorumluluğu gözetilerek, yerel mahkemenin işvereni %100 kusurlu bulmasına ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanuna aykırı olarak toplandığı gerekçesiyle el konulan kurban derilerinin bedellerinin davacıya ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kurban derisi toplamanın yasal düzenlemelerle sınırlandırıldığı, davacının bu düzenlemelere aykırı hareket ettiği ve ceza davasındaki beraat kararının hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte bir maddi olgu tespiti içermediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasına hatalı üretilen aks milinin kırılmasının neden olduğu ve davalı üretici firma sorumluluğu hususunda ceza mahkemesi kararındaki maddi olguların hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin, kazaya hatalı aks milinin kırılmasının neden olduğu yönündeki kesinleşmiş kararı, hukuk mahkemesini bağlayan maddi bir olgu olarak kabul edilerek ve davalı üretici firma sorumluluğu da gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ile tescili davasında, yerel mahkemenin bozma kararına rağmen direnmesi üzerine, direnme kararının hukuki niteliğinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, direnme kararında Yargıtay’ın bozma ilamına konu kararın gerekçesini ve dayandığı maddi olguyu değiştirerek yeni deliller toplaması ve yeni maddi olguya dayanarak hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma ilamına karşı verdiği direnme kararının yeni bir hüküm mü yoksa usulüne uygun bir direnme kararı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra davaya konu taşınmazla ilgili olarak açılan davanın kesinleşmesini beklemesi ve ilk kararında dayanmadığı yeni bir maddi olguyu dikkate alarak karar vermesi nedeniyle, verilen kararın direnme kararı değil yeni bir hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kefalet sözleşmesinde limitin sonradan eklenmesi nedeniyle borcun olmadığının tespiti davasında, kefalet limitinin sonradan eklendiğini kabul eden davalı banka görevlisinin ceza yargılamasındaki mahkumiyet kararının kesinleşmesinin beklenip beklenmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında kefalet limitinin sonradan doldurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı ve BK 53. maddesinin uygulanabilmesi için maddi olgunun taraflar arasında ihtilaflı olması gerektiği gözetilerek direnme kararı yerinde görülmüş, ancak işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza ilişkin el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine dayalı davada, yerel mahkemenin Özel Daire bozma kararından sonra verdiği kararın direnme kararı olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra, ilk kararında dayanmış olduğu maddi olguların dışında yeni deliller toplayarak ve yeni bir maddi olguya dayanarak karar vermesi nedeniyle, verilen kararın HUMK m. 429/3 anlamında bir direnme kararı olarak nitelendirilemeyeceği, yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca değil Özel Dairece yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebinin reddi üzerine yapılan temyiz sonrası, yerel mahkemenin direnme kararının niteliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, ilk kararında bulunmayan ve Özel Daire bozması sonrasında dosyaya giren yeni bir delile ve bu delille ortaya çıkan yeni bir maddi olguya dayanarak verdiği kararın gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğinde olduğu, bu nedenle de temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca değil Özel Dairece yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.