Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mahkeme Görev Sınırı”
- Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak açılan kısmi alacak davasında, görevli mahkemenin alacağın tamamı dikkate alınarak belirlenip belirlenmeyeceği ve somut olayda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK’nun 4/2. maddesi uyarınca kısmi davada alacağın tamamının çekişmeli olduğu ve mahkeme görevini belirlerken dava edilen miktar değil alacağın tamamının dikkate alınması gerektiği, somut olayda da davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı davada sonradan beyan ettiği alacak miktarının sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici hakem heyetlerinin görev sınırı dahilinde kalan dava değeri üzerinden açılan belirsiz alacak davalarının tüketici mahkemelerince çözümlenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici hakem heyetlerinin işlevsiz kalmaması ve mahkemelerin iş yükünün gereksiz yere artmaması için, belirsiz alacak davalarında dahi tüketici hakem heyetlerinin görev sınırının dikkate alınması ve bu sınır dahilinde olan uyuşmazlıklarda öncelikle hakem heyetlerine başvurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, özel orman parsellerinin tapu kayıtlarının yolsuz tescil iddiasıyla iptalini ve Hazine adına tescilini talep ettiği davada, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel orman parsellerinin, yetkisiz bir heyet tarafından düzenlenen ve yasa ile yönetmeliğe aykırı bir işlem sonucu oluşturulan 31.07.1989 tarihli "Mahkeme Kararı Uygulama Tutanağı"na dayanılarak tapuya tescil edildiği, bu parsellerin bulunduğu alanın daha önce kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde yer aldığı, 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği ve 5658 sayılı Yasa uyarınca iade talebinin reddedilerek Hazine mülkiyetinde kaldığı gözetilerek, davalı adına oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve davalının ediniminin korunamayacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Önalım davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mu yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5219 sayılı Kanun'un yayımı tarihi olan 21.07.2004 tarihinden sonra açılan davada, dava değerinin sulh hukuk mahkemesinin görev sınırları içerisinde kalması ve anılan kanunla görev sınırı değişiklikleri nedeniyle görevsizlik kararı verilemeyeceğinin hüküm altına alınması gözetilerek, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin direnme kararı onanmış ancak esas hakkında inceleme yapılmak üzere dosya özel daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni asliye ticaret mahkemeleri kurulması ve mevcut mahkemelerin yargı çevrelerinin yeniden belirlenmesi sonrasında, bu karardan önce asliye hukuk mahkemelerince asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan derdest davaların yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerine devredilip devredilmeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri daireleri arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuni hakim ilkesi gereğince, her davanın açıldığı tarihte geçerli olan yasal düzenlemelere göre kurulmuş mahkemede görülmesi gerektiği, yeni asliye ticaret mahkemelerinin kurulmasına ilişkin kararda derdest davaların devrine dair bir hüküm bulunmadığı ve bu durumun Anayasa'nın 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim güvencesi ilkesine aykırılık oluşturacağı değerlendirilerek, derdest davaların yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerine devredilmeyerek, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam edilmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: HSK kararıyla asliye ticaret mahkemesinin kurulması sonrasında, daha önce asliye hukuk mahkemesinde görülen ticari davaya hangi mahkemenin bakmaya yetkili olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HSK kararında derdest davaların devrine ilişkin bir hüküm bulunmaması, Anayasa'nın 37. maddesindeki doğal hakim ilkesi ve HMK'nın 30. maddesindeki usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, davanın açıldığı tarihte görevli olan asliye hukuk mahkemesinin yargılamaya devam etmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tazminat davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK hükümleri ve kısmi dava açılması halinde uyuşmazlığın tamamına göre görevli mahkemenin belirlenmesi kuralı gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ve yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önalım davasında, değişik görev sınırı uygulaması nedeniyle mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5219 sayılı Kanun ile değişikliğe uğrayan görev sınırlarının dava tarihinden sonra yürürlüğe girmesi ve geçici 1. madde hükmüyle görev yönünden itiraz yapılamayacağının açıkça belirtilmesi gözetilerek, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararı onanmış, ancak esas incelemesi için dosya Özel Daire’ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının farklı orman işletme müdürlüklerindeki geçici görevlendirmeleri sebebiyle harcırah alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme bozma ilamı sonrası yaptığı araştırma sonucu yeni belgeler dosyaya girdiğinden ve bu belgeler değerlendirilerek direnme kararı verildiğinden, usul ve yasaya uygun bir direnme kararı mevcut olmadığı ve yeni bir hüküm oluştuğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükmünü kaldırarak sanığın beraatine karar veren bölge adliye mahkemesi hükmünün, cinsel taciz suçunda kamu görevinin sağladığı kolaylığın nitelikli hal olarak uygulanması nedeniyle CMK 286/2-d maddesi kapsamında kesin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cinsel taciz suçunda kamu görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanmanın suçun temel şeklini düzenleyen kanun hükmünde yazılı ceza üst sınırını artırdığı, bu nedenle CMK m. 286/2-d’deki iki yıllık hapis cezası sınırının belirlenmesinde suçun nitelikli hallerinin de dikkate alınması gerektiği, aksi yorumun hak arama özgürlüğünü kısıtlayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak açılan kısmi alacak davasında, davacının saklı tuttuğu kısım için miktar belirtmemesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından asıl alacak miktarı belirtilerek dava açıldığı ve fazlaya ilişkin bir alacağın varlığı iddia edilse de miktarının açıklanmadığı, ayrıca dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden uyuşmazlığın tamamının sulh hukuk mahkemesinin görev sınırları içerisinde olduğunun anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararına direnmesinin bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.