Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maktu Harç”
- Uyuşmazlık: Davalının harçtan muaf olduğu bir ödeme emrinin iptali davasında, davanın nispi harca tabi olmasına rağmen davacıdan maktu harç alınarak yargılamaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının harçtan muaf olduğu durumlarda, davanın niteliği nispi harç gerektirecek olsa dahi, davalının muafiyeti nedeniyle sonuçta alınabilecek harcın maktu harçtan fazla olamayacağı ve bu nedenle davacının başlangıçta yalnızca maktu harç yatırarak yargılamaya devam edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi harca tabi bir davada, davacının dava açarken maktu harç yatırmasının yeterli olup olmadığı ve işçilik alacaklarından kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin belirsiz alacak davası konusu yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle, davanın reddi halinde dahi maktu harç dışında bir harç alınamayacağı, nispi harca tabi olsa dahi peşin harcın da maktu harçtan fazla olamayacağı ve davacının sadece maktu harç yatırmış olmasının, HMK 302. ve Harçlar Kanunu m. 13, 28 ve 33. maddeleri gözetildiğinde, usul ekonomisi ilkesi gereğince yeterli olduğu değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi harca tabi bir davada, davacının dava açarken maktu harç yatırmasının yeterli olup olmadığı ve davanın kısmen kabulü halinde nispi harcın tamamlanıp tamamlanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, davalı tarafın harçtan muaf olmasının davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmayacağı ve dava değerinin para ile ölçülebilir olması sebebiyle nispi harcın dörtte birinin peşin ödenmesi gerektiği gözetilerek, davacının sadece maktu harç yatırması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada, dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilam harcının yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin para ile ölçülebilir olması ve davacı tarafından dava açılırken nispi peşin harç yatırılmayıp sadece maktu harç yatırılması nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinin 1-a alt bendi ve 32. maddesi gereğince, harç eksikliğinin tamamlattırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilâm harcına tabi bir davada, dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilâm harcının yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin para ile ölçülebilir nitelikte olması ve davacının dava açarken nispi peşin harç yatırmayıp sadece maktu harç yatırması nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinin 1-a alt bendi ve 32. maddesi gereğince harç eksikliğinin tamamlattırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi harca tabi bir davada, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde, davacının dava açarken maktu harç yatırmasının yeterli olup olmadığı ve eksik harcın ilerleyen aşamada tamamlanıp tamamlanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olması, davacının harç ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, nispi harca tabi davalarda 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/1-a maddesi uyarınca karar ve ilam harcının dörtte birinin peşin ödenmesi gerektiği, davacının sadece maktu harç yatırmasının ve eksik harcın mahkemece tamamlattırılmamasının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle de 1086 sayılı HUMK'nın 429. maddesi uyarınca direnme kararının bozulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde, dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilam harcının yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi olan davada, dava açılırken maktu yatırılan peşin harcın yeterli olmadığı, Harçlar Kanunu m. 32 gereğince nispi harcın tamamlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu ve nispi harca tabi bir davada, dava açılırken maktu harcın yatırılmasının yeterli olup olmadığı ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde, sonradan belirlenen miktar için nispi harcın tamamlanması gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olduğu nispi harca tabi davada, davacının dava açarken yalnızca maktu harç yatırmasının, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ödenmemesi nedeniyle müteakip işlemlere engel teşkil etmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada, dava açılırken maktu karar ve ilam harcının yatırılmasının yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin para ile ölçülebilir nitelikte olması ve davacının dava açarken nispi peşin harç yatırmayıp sadece maktu harç yatırması nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinin 1-a alt bendi ve 32. maddesi gereğince, mahkemece harç eksikliğinin tamamlattırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilam harcına tabi bir davada, davacının dava açarken maktu harç yatırmasının yeterli olup olmadığı ve eksik harcın tamamlanması gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Nispi harca tabi davalarda, davalı tarafın harçtan muaf olsa dahi, davacının 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca dava değerinin dörtte biri oranında nispi harcı peşin olarak yatırması gerektiği, aksi halde Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince müteakip işlemlerin yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi karar ve ilâm harcına tabi bir davada, dava açılırken yatırılan maktu karar ve ilâm harcının yeterli olup olmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın harçtan muaf olmasının davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmadığı, davanın nispi harca tabi olması nedeniyle karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin ödenmesi gerektiği, davacının sadece maktu harç yatırmış olmasının 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesine aykırı olduğu ve bu eksikliğin tamamlattırılması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.