Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Makul Sürede Yargılanma Hakkı”
- Uyuşmazlık: Birden fazla sanığın yargılandığı bir nitelikli öldürme davasında, yakalanamayan sanığın yargılamanın devamı için beklenip beklenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yakalanamayan sanığın beyanlarının diğer sanıkların hukuki durumlarını etkileyebilme ihtimali bulunsa da diğer sanıkların uzun süre tutuklu kalmış olmaları, suç tarihinden itibaren uzun zaman geçmiş olması, yakalanamayan sanığın yakalanıp yakalanamayacağının belirsizliği ve yakalansa dahi susma hakkını kullanabilme ihtimali gözetilerek, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmemesi adına yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nde ve yerel mahkemede görülen iki ayrı davanın birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara atılı eylemler arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması, olayların ve delillerin aynı olması, usul ekonomisi, adil yargılanma hakkı ve makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi gerekliliği değerlendirilerek yerel mahkemenin davaları birleştirme kararının onanmasına, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin birleştirmeye yer olmadığına dair kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı eylem nedeniyle açılan mükerrer dava sonucu davanın reddi yerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulması üzerine davanın reddi kararının Özel Dairece mi yoksa Yerel Mahkemece mi verilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesin hüküm niteliğinde olması ve adil yargılanma hakkı ile makul sürede yargılanma hakkı gözetilerek, davanın reddi kararının cezanın kaldırılması sonucunu doğurması nedeniyle CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca Özel Dairece verilmesi gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire kararının bu hususta düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir hakim hakkında, bir yandan terör suçu, diğer yandan görev suçu kapsamında açılmış iki davanın birleştirilmesi ve sonrasında ayrılması işlemlerine bağlı olarak yetkili mahkemenin tespiti noktasında oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin istisnai olması, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmaması, birleştirmenin yargılamayı uzatabileceği ve sanığın makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği hususları gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin davaları ayırma kararının onanmasına ve terör suçuna ilişkin davanın yerel mahkemede görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: ... 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen dava ile birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'da görülen davanın sanıklarının işledikleri suçlara iştirak eden diğer kişilerin de Yargıtay'da yargılanmasının mümkün olduğu ancak davaların birleştirilmesi için iştirak ilişkisinin varlığının ve davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal etmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda ise iştirak ilişkisinin birleştirmeyi zorunlu kılacak boyutta olmadığı, yargılamaya konu olay ve fiillerin farklılık gösterdiği, davaların ayrı ayrı görülmesinin makul sürede yargılanma hakkına daha uygun olduğu gözetilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesinin davaların birleştirilmemesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararında belirlenen denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen suçun, denetim süresi sona erdikten sonra işlendiğinin anlaşılması üzerine, bozma sonrası davanın düşmesine Yargıtay Özel Dairesi tarafından mı yoksa yerel mahkeme tarafından mı karar verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Çocuk Koruma Kanunu’na göre denetim süresinin üç yıl olarak belirlenmesi gerektiği, sanığın bu süre içerisinde kasıtlı suç işlemediğinin adli sicil kaydı ile sabit olması ve davanın düşmesi kararının da cezanın kaldırılması sonucunu doğurması nedeniyle adil yargılanma hakkı ve makul sürede yargılanma ilkeleri gözetilerek CMK m.309/4-d bendi uyarınca, davanın düşmesine Yargıtay Özel Dairesi tarafından karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemeye gönderilmesi isabetsiz görülerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan bir dava ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davanın sanık sayısı, yargılamaya konu edilen eylemlerin karmaşıklığı ve kapsamı gözetildiğinde, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline neden olabileceği değerlendirilerek İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca açılacak tazminat davaları açısından tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkeme hükmünün kesinleşmesinin gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişilerin tazminat istemlerinin asıl davanın sonucunu etkilemediği ve asıl davanın sonucuna bağlı olmadığı, bu nedenle de tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkemece hüküm verilmesini veya verilen hükmün kesinleşmesini bekleme zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevden uzaklaştırılan bir savcı hakkında yürüttüğü yargılama dosyasının, aynı savcı hakkında açılan başka bir davanın dosyasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda yerel mahkeme ile oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin istisnai olması, davaların birleştirilmesinde hukuki ve fiili bağlantının yeterli olmadığı, davaların ayrı ayrı görülmesinin makul sürede yargılanma hakkına daha uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin birleştirme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yargılama kararı üzerine ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesinin hangi bölge adliye mahkemesince yapılacağına ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 694 sayılı KHK'nın 136. maddesi ile 5235 sayılı Kanun'a eklenen hüküm uyarınca, yargı çevresi değişikliğinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu olsa dahi ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek yetkili yargı yerinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesi ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi arasında, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen bir dava ile birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen davanın elli dört sanıklı olması, tüm sanıkların sorgularının tamamlanmış bulunması, benzer eylemlere ilişkin başka bir davanın birleştirilmesine daha önce muvafakat edilmemesi, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebilecek olması ve davalar arasında CMK 10 ve 11. maddeleri anlamında birleştirme zorunluluğu gerektirecek bir bağlantı bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin birleştirme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yürüttüğü bir dava ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılamasının istisnai bir görev olması, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği, birleştirme için yeterli hukuki ve fiili bağlantının bulunmaması ve örgütlü suçlarda bağlantı ve iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği gözetilerek Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararı kaldırılmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.