Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mal Beyanında Bulunmama”
- Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanık limited şirketin mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz edilmesi üzerine, limited şirketlerin İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca limited şirketlerin tasfiye sürecinde aktif ve pasiflerinin zaten ortaya konulduğu, şirketin ticaret sicilinden silinmesiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği ve mal beyanında bulunmasının fiilen mümkün olmadığı, İİK'nın 44. maddesinin gerçek kişi tacirleri kapsadığı, TTK 545/2. maddesiyle de TTK hükümlerine göre tasfiye edilen şirketlere İİK'nın 44. ve 337/a maddelerinin uygulanmayacağının açıkça belirtildiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticaret şirketinin tasfiye edilmesinden sonra İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesi uyarınca "ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye edilen ticaret şirketlerinin İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunmadığı, TTK'nın 545. maddesinin ikinci fıkrasına 6728 sayılı Kanun’un 69. maddesiyle eklenen “Bu Kanun hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, 2004 sayılı Kanunun 44 üncü ve 337/a maddesi hükümleri uygulanmaz” hükmü gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması halinde, icra ceza mahkemesinin bunu re'sen dikkate alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda alacaklının şikayet hakkının doğması için icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra ceza mahkemelerinin şikayetin usulüne uygun olup olmadığını denetlemek zorunda olduğu ve bu kapsamda ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü re'sen göz önünde bulundurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı temyiz süresini geçiren sanık müdafiinin eski hale getirme talebinde bulunmasının ardından, kanun yolu bildiriminde eksiklik bulunup bulunmadığı ve temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin, kanun yolu bildiriminde başvuru şeklinin gösterilmemiş olmasını eski hale getirme nedeni olarak ileri sürmesine rağmen, avukatın kanun yollarına başvuru usulünü bildiğinin ve başvuru şeklinin gösterilmemesinin hak kaybına yol açmadığının kabulüyle, eski hale getirme talebi reddolunmuş ve kanuni süresinden sonra yapılan temyiz başvurusu da reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçluya gönderilen ödeme emrinde İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 6. bendinde öngörülen "itiraz edilip de reddedildiği takdirde 3 gün içinde 75. maddeye göre mal beyanında bulunması" ihtarının yer almamasının, ödeme emrinin iptalini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya gönderilen ödeme emrinde, itirazın reddi halinde üç gün içinde mal beyanında bulunması gerektiği ihtarının yer almamasının, borçluyu mal beyanında bulunma yükümlülüğünden kurtaracağı ve bu nedenle borçlunun ödeme emrinin iptalinde hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirketin müdürünün, İcra İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketin tacir sayıldığı ve İİK m.44'teki "ticareti terk eden tacir" ibaresinin yalnızca gerçek kişi tacirleri kapsadığına dair bir sınırlama bulunmadığı, dolayısıyla limited şirket müdürünün de bu suçu işleyebileceği ve cezalandırılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına ve dosyanın esas incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a maddeleri uyarınca ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki "ticareti terk eden tacir" ibaresinin gerçek kişi tacirlerle sınırlı olmadığı, limited şirket müdürlerinin de şirketin ticareti terk etmesi halinde bu maddedeki yükümlülüklere aykırı davranmaları durumunda 337/a maddesi uyarınca cezalandırılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğu ve dosyanın esastan incelenmek üzere daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk etme suçundan sanık şirket yetkilileri yerine tüzel kişilik hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesi ve eklerinden sanık şirket yetkililerinin kimliklerinin anlaşılabilmesi ve İİK m. 345 uyarınca limited şirket yetkililerinin de ticareti usulüne aykırı terk etme suçunun faili olabileceği, ayrıca ticareti terk suçunun oluşabilmesi için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması ve vergi mükellefiyet durumunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçundan sanık şirket yetkilileri yerine şirketler hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketlerin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesinde sanık olarak şirketler gösterilse de ek belgelerden şirket yetkililerinin kimliği anlaşılabildiğinden ve İİK m. 345 uyarınca tüzel kişi adına fiili gerçekleştiren şirket yetkilileri hakkında hüküm kurulması gerektiğinden, ayrıca ticareti terk suçunun oluşması için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması yaptırılması ve vergi mükellefiyetinin devam edip etmediğinin araştırılması gerekirken eksik incelemeyle beraat kararı verildiğinden, yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti terk suçundan açılan davada, sanık olarak şirket gösterilip, temsilcisinin dilekçe eklerinden tespit edilebilmesi durumunda temsilci hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketin fiilen ticareti terk edip etmediğinin araştırılıp araştırılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti terk suçunun failinin, şirket yetkilisi gerçek kişi olması, şikayet dilekçesinde sanığın ismi bulunmasa da eklerden ve diğer dosya kapsamından kimliğinin tespit edilebilmesi ve şirketin fiilen ticareti terk ettiğinin tespiti için gerekli araştırmaların yapılmamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesindeki "Bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim" şeklindeki ifadesinin borç ikrarı sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun İİK 74. maddesi gereği mal beyanında bulunma zorunluluğu ve beyanında borcunu ödeme şeklini belirtmesi gerektiği, davacının bu zorunluluk nedeniyle söz konusu ifadeyi kullandığı ve bu ifadenin açık ve net bir borç ikrarı olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın haksız mal edinme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün, yasaya uygun gerekçeye dayanıp dayanmadığı ve müsadereye konu mal varlığı değerinin tespitinde eksik araştırma bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mal varlığının yasal yollarla edinilip edinilmediğinin tespiti için yeterli araştırma yapılmadan, uzmanlık alanları sanığın mesleği ve sosyal statüsüne uygun olmayan bilirkişilerce düzenlenen yetersiz raporlara dayanılarak hüküm kurulması ve haksız edinildiği iddia edilen miktarın üzerindeki tüm mal varlığına müsadere kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.