Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maluliyet Başlangıç Tarihi”
- Uyuşmazlık: Davacının talebi üzerine başlatılan maluliyet aylığı bağlanması işlemlerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama aşamasında yürürlüğe giren yeni mevzuat hükümleri ve Adli Tıp Kurumu raporları da gözetilerek, davacının belirli bir süre için malul sayılmasına ve bu süreye karşılık gelen maluliyet aylığının bağlanmasına, sonrasında ise maluliyet şartlarını kaybettiği gerekçesiyle aylığın kesilmesine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Almanya'daki ilk işe giriş tarihinin Türkiye'deki sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca uluslararası sözleşmelerin iç hukuka üstünlüğü ve Türkiye ile Almanya arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin 29/4. fıkrasındaki hüküm gözetilerek, davacının Almanya'daki işe giriş tarihinin Türkiye'deki sigortalılık başlangıcı olarak kabulü için 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanma yapmasına gerek olmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüksek Sağlık Kurulu kararına taraflarca itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu raporlarında davacının malullük aylığı bağlanmasını gerektirecek oranda iş gücü kaybı olmadığı tespit edilmişken, mahkemenin Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre davacı lehine hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporlarının Kurum için bağlayıcı, davacı için ise maluliyet oranı yönünden itiraz edilmediği için kesinleşmiş olması ve davacının sadece maluliyet başlangıç tarihine itiraz etmiş olması nedeniyle Adli Tıp Kurumu raporunun maluliyet oranı yönünden değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan tazminat davasında, zararın öğrenildiği tarihin tespiti ve buna bağlı olarak zamanaşımının başlayıp başlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının maluliyet oranının kesin olarak tespit edildiği tarih olan 19.02.2009'da zararın öğrenilmiş sayılacağı, bu tarihten itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan maddi ve manevi tazminat davasında, zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin iş kazası tarihi mi yoksa maluliyet oranının kesinleştiği tarih mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Değişen ve gelişen bir durum söz konusu olmadığı hallerde zamanaşımı, zararın ve failin öğrenildiği tarihte başlasa da somut olayda maluliyet oranının kesinleşmesiyle yeni bir olgu ortaya çıktığı ve davacının bu olguya dayalı olarak dava açtığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan yaralanmalar nedeniyle sigortalının sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli iş göremezlik hâlinin başlangıç tarihinin tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporları arasında çelişki olması nedeniyle, 2659 sayılı Adli Tıp Kanunu'nun 15. maddesi gereğince Adli Tıp Üst Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği ve 506 sayılı Kanun'un 99. maddesindeki zamanaşımı hükmünün de gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan maddi ve manevi tazminat taleplerinde, zamanaşımının başlangıç tarihi ve maluliyet tespiti davasının zamanaşımı kesme etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, zararın varlığının ve esaslı unsurlarının öğrenildiği tarihin zamanaşımının başlangıcı olduğu, somut olayda ise maluliyetin tespiti için açılan davanın zamanaşımını kesmediği ve on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu oluşan zararlar için açılan tazminat davasında, daha önceki kararda belirlenen maluliyet oranının artması nedeniyle oluşan yeni zararlar için tazminat talep edilip edilemeyeceği ve faizin başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, ilk rapordan sonra artan maluliyet nedeniyle oluşan yeni zararlar için tazminat talep edilebileceğini kabul etmesi ve tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermesi, ancak olay tarihi yerine "maluliyet artış tarihi" ifadesini kullanması nedeniyle, hükmün bu kısım düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maluliyet aylığı bağlanması davasında, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olup olmadığı ve maluliyet aylığı bağlanıp bağlanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Maluliyet aylığı bağlanması için gerekli incelemelerin yapılmadan ve çalışma gücü kaybı oranının başlangıç tarihi itibariyle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’ndan sorulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen malüliyet aylığı bağlanması kararından sonra, Kurum'un sahte sigortalılık tespiti nedeniyle prim gün sayısını düşürerek aylık bağlamayı reddetmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen malüliyet aylığı bağlanması kararının konusu ile sahte sigortalılık tespiti nedeniyle prim gün sayısının düşürülerek aylık bağlanmasının reddi işleminin konusu ve sebepleri farklı olduğundan kesin hüküm oluşmadığı, bu nedenle sahte sigortalılık iddiası ve askerlik borçlanmasının aylık bağlama koşullarına etkisinin incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.