Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Malvarlığının Korunması”
- Uyuşmazlık: Konkordato tasdiki isteminin, kesin mühlet süresinin dolduğu gerekçesiyle usulden reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yolunda geçen sürenin konkordato talep edenin aleyhine işletilmesinin doğru olmadığı, yargılama sürecinin uzamasından kaynaklanan gecikmenin borçlu ve alacaklıların haklarını ihlal edebileceği ve bu süreçte mahkemenin malvarlığının korunması için gerekli tedbirleri alabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun velayet hakkı sahibi babanın, çocuğun malvarlığını azaltacak şekilde hareket ettiği iddiasıyla, çocuğun mallarının korunması talebiyle açılan davada, koruma önlemlerinin alınması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın çocuğun menfaatlerini gözettiği, çocuğun geleceğini güvence altına almak için emeklilik sözleşmesi başlattığı ve hisseli taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi davasının tek başına velayet hakkının kötüye kullanıldığının ispatı için yeterli olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya devredilen taşınmazların hile nedeniyle devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın hukuki niteliğinin hile mi yoksa inançlı işlem mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde inançlı işlemden bahsetmesine ve tapu kayıtlarının satış olduğunu göstermesine rağmen, ıslah dilekçesiyle hile iddiasını öne sürmesi ve ilk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında da davanın hile yönünden ele alınması nedeniyle davanın hile hukuki sebebine dayalı olduğu gözetilerek, hile iddiasının ispatı için tanık dahil her türlü delilin kullanılabileceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas erteleme talebinde bulunan şirketin, mahkemenin bozma kararı sonrası yeniden bilirkişi incelemesi için gerekli ücreti ve kayyım ücretini yatırmaması üzerine verilen iflas kararına karşı yapılan temyizde, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bu giderlerin Hazineden karşılanıp karşılanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas erteleme davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği, borca batıklığın tespitinin mahkemenin görevi olduğu ve bozma kararı sonrası yapılacak bilirkişi incelemesinin hakimin re'sen başvurduğu bir delil niteliğinde olduğu gözetilerek, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bilirkişi ücretinin Hazineden karşılanması gerektiği, ancak kayyım ücretinin bu kapsamda olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gaiplerin miras paylarının vakfa kalması için açılan tapu iptali ve tescil davasında, davanın kayyıma yöneltilmemesi nedeniyle yargılama usulüne aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gaiplerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, gaiplere kayyım atandığı ve malvarlığına yönelik davaların bu kayyıma yöneltilmesi gerektiği, davada hasımsızlık sebebiyle taraf teşkilinin sağlanamadığı ve kayyımın davaya dahil edilmesinin ona taraf sıfatı kazandırmayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçlamasıyla el konulan malların beraat sonrası iadesinde gecikme nedeniyle maddi tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: El konulan malların yasal süre içerisinde tasfiye edilmeyip makul sürede iade edilmemesi ve bu gecikme nedeniyle mallarda değer kaybı oluşabileceği gözetilerek, tazminat talebinin değerlendirilmesi için malların uğradığı zararın bilirkişi incelemesiyle tespitinin gerekliliği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hatalı gümrük beyanı nedeniyle el konulan yaş sebzelerin bozulması üzerine, davacı şirketin 5271 sayılı CMK uyarınca tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hatalı beyan nedeniyle el konulan yaş sebzelerin, gümrük idaresinin 5607 sayılı Kanun'un 16. maddesindeki tasfiye yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve sebzelerin uygun şekilde muhafaza edilmemesi nedeniyle bozulduğu, davacı şirket yetkilisinin kusurlu hareketiyle el koymaya sebebiyet vermiş olsa da idarenin ihmali nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça konu olduğu iddiasıyla el konulan araca ilişkin otopark ücretinin tazmini istemiyle açılan davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK ve 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 6. maddesi uyarınca tazminat istemine dayanak alınan el koyma işleminin 1 Haziran 2005 tarihinden önce gerçekleştiği ve 466 sayılı Kanun'da da düzenlenmemiş olması nedeniyle davanın genel hükümlere göre ve dava değerine göre sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkim aleyhine, tutukluluğun devamına dair verilen kararın gerekçesizliği nedeniyle açılan tazminat davasına hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davaları ile koruma tedbirleri nedeniyle açılan tazminat davalarının hukuki dayanakları, amaçları ve usulleri farklı olduğundan, davacının tutukluluğun devamı kararının gerekçesizliği nedeniyle mülga HUMK m. 573'e dayanarak açtığı tazminat davasına Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluk halinin devamına ilişkin kararlarının hukuka aykırılığı nedeniyle açılan tespit davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hakimlerin yargılama sırasında verdikleri kararların hukuka aykırılığının tespiti talebi içermesi ve tazminat istemi içermemesi nedeniyle, hakimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin HUMK hükümlerine göre Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.