Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Medeni Usul Hukuku”
- Uyuşmazlık: İdari yargı mercii ile arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını çözen Uyuşmazlık Mahkemesi kararıyla yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle verdiği ret kararının kaldırılan hukuk mahkemesinin, kıyas yoluyla 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesini uygulayarak süresinde başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle verilen usulden ret kararlarının, adli yargı içindeki görevsizlik/yetkisizlik nedeniyle verilen kararlardan farklı olması ve HMK’nın 20. maddesinin aynı yargı kolu içindeki mahkemeler arasında verilmiş kararlara ilişkin bir usul kuralı olması gözetilerek, ayrıca kanun koyucunun bu hal için 20. maddede öngörülen şekilde dosyanın ilgili idare mahkemesine gönderilmesine dair bir düzenlemeye yer vermemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına uyulmasının zorunlu olması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir vasi tayin kararının Türkiye'de tanınıp tenfiz edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınmasına ilişkin 5718 sayılı MÖHUK hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kişilerin yararının gözetilmesi ilkesi ve 1905 tarihli Kısıtlamaya ve Benzer Tedbirlere İlişkin La Haye Sözleşmesi hükümleri gözetilerek, kısıtlı kişinin Almanya'da ikamet etmesi, kısıtlama kararının Alman Medeni Kanunu'na göre verilmiş olması ve kısıtlama nedeninin Türk Medeni Kanunu'na da uygun olması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıktan sonra davadan feragat etmiş, akabinde davaya asli müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin talebinin kabul edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davadan feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu, asli müdahalenin ise ancak hüküm verilmeden önce yapılabileceği, feragat ile davanın sona erdiği ve asli müdahale için gerekli derdest davanın ortadan kalktığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası açıldıktan sonra davalı eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışının, davacının da boşanma hakkı doğurduğu iddiasına dayalı boşanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Her davanın açıldığı tarihteki vakıalara göre karara bağlanması gerektiği ve boşanma davası açıldıktan sonra ortaya çıkan sadakat yükümlülüğüne aykırılık halinin yeni bir dava konusu olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, davalı olarak hâkimlerin gösterilip gösterilemeyeceği ve davanın usulden mi yoksa esastan mı reddedilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 46 uyarınca hâkimlerin yargılama faaliyetinden doğan hukuki sorumluluklarına dayalı tazminat davalarının Devlet aleyhine açılması gerektiği, davalı olarak hâkimlerin gösterilemeyeceği ve bu durumun dava şartı yokluğu değil, taraf sıfatı (husumet) bulunmaması sebebiyle davanın esastan reddini gerektireceği gözetilerek, Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında fasılalı olarak çalışan davacının, belirli dönemlerdeki çalışmaları için imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi hükümleri gereğince Irak Hukuku'nun uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 08.10.2012-21.08.2013 ve 26.11.2013-18.08.2014 tarihleri arasında Irak'ta geçen çalışma dönemlerine ilişkin iş sözleşmelerinde Irak Hukuku'nun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi yapılmış olması ve bu dönemlerdeki çalışmaların Irak'ta gerçekleşmesi nedeniyle, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca Irak Hukuku'nun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı ile aralarındaki hukuk davasında delil elde etmek amacıyla davacının muayenehanesinde gizlice ses kaydı alıp dosyaya sunmalarının hukuka aykırı olup olmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacı doktorun muayenehanesinde gizlice ses kaydı alarak elde ettikleri delilin hukuka aykırı olarak elde edildiği ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararı ile mülkiyeti kazanan ancak henüz tapu kütüğüne tescil ettirmeyen vakfın, taşınmaz üzerine konulan hacze karşı şikâyet yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille gerçekleşmekle birlikte, mahkeme kararı gibi bazı hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılsa da malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi tapu kütüğüne tescil ile mümkün olduğundan, henüz tapuda mülkiyeti görünmeyen vakfın şikayet hakkının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, esasa cevap süresi içerisinde ileri sürmediği zaman aşımı def'ini, sonradan ıslah yoluyla ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i ve savunma aracı olup, davanın başında ileri sürülmesi gerektiği, ancak unutma vb. nedenlerle zamanında ileri sürülememiş olması halinde ıslah yoluyla ileri sürülebilmesinin ve HUMK m. 202/3 ve m. 482'de ıslahın savunmanın genişletilmesi yasağına istisna olarak düzenlenmesinin de bu yönde yorumlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.