Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mehil Vesikası”
- Uyuşmazlık: İlamlı icra takibinde takas talebinde bulunabilmek için takibin kesinleşmesinin gerekip gerekmediği ve takip dayanağı ilamın temyiz edilerek mehil vesikası alınmasının takibin kesinleşmesini engelleyip engellemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Şikâyet tarihinden sonra takip dayanağı ilamın bozulması nedeniyle takas talebinin konusu ortadan kalktığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra İnkâr Tazminatı talebinde teminata ilişkin icra müdürlüğü işlemlerinin kaldırılması talebinin reddine ilişkin şikayetin reddine dair kararın istinaf ve temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 36. maddesinin uygulanması kapsamında icranın geri bırakılması için mehil vesikası verilmesi talebinin reddine ilişkin karar, İİK m. 363/1’de sayılan ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar arasında olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, borçlunun aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediği ve dava konusu taşınmazın borçluya ait olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun aciz halinin tespiti için yeterli araştırma yapılmadan davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, dava konusu taşınmazın kime ait olduğunun belirlenmesi, borçlunun aciz halinin tespiti için gerekli delillerin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünün verdiği mehil kararına karşı açılan şikayetin reddine dair verilen icra mahkemesi kararından dolayı hakimin yargılama faaliyetinden kaynaklanan sorumluluğuna dayalı tazminat davası açılıp açılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin hukuki sorumluluğunun HMK’da sınırlı olarak düzenlendiği, somut olayda davacının iddiasını destekleyen HMK m.46’da sayılan sorumluluk hallerinden hiçbirinin gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim tarafından verilen kararın HMK m. 46'ya göre Devlete rücu edilebilecek şekilde hukuka aykırı olup olmadığı ve davacının uğradığı zararın tazmin edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, hakimin verdiği ilk karardan sonra tehiri icra kararı almakta ihmali davranışta bulunduğu, zararın tehiri icra kararı verilmemesinden kaynaklandığı ve bu zarara da bizzat davacı tarafın sebep olduğu, hakime doğrudan yüklenecek bir kusur bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte, itirazın kaldırılması davasında hükmedilen icra inkâr tazminatı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin, borçluya ayrıca icra emri tebliğ edilmediği durumda, tahsil harcı hesabına dahil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın kaldırılması ilamında hükmedilen icra inkâr tazminatı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri gibi alacak kalemleri için, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesi gereğince harç alacağının doğması için borçluya ayrıca icra emri tebliğ edilmesi gerektiği, aksi halde bu alacak kalemleri üzerinden tahsil harcı hesaplanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geç ödenen işçilik alacakları nedeniyle davacının temerrüt faizini aşan munzam zararının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ekonomik koşulların kötüleşmesi dışında munzam zararını ispatlayamaması ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.03.2022 tarihli ve 2021/11-938 Esas, 2022/401 Karar sayılı ilamı doğrultusunda salt ekonomik koşulların kötüleşmesinin munzam zarar ispatı için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, davanın açılması için gerekli olan aciz belgesinin dava açıldıktan sonra ibraz edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için gerekli olan aciz belgesinin davanın açılmasından sonra dahi ibraz edilebileceği, aciz belgesinin davanın ön koşulu olmakla birlikte, açılmasından önce alınmasının zorunlu olmadığı, önemli olan hususun bu belgenin davanın açılmasından önceki bir takibe dayalı olması olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, borçlu hakkında düzenlenmiş geçici aciz belgesinin dava şartı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, haczi kabil malı bulunmadığına dair düzenlenen haciz tutanağının İİK m. 105 kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu ve tasarrufun iptali davası açılabilmesi için gerekli olan aciz belgesi şartını sağladığı gözetilerek, yerel mahkemenin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, yerel mahkemenin bozma ilamına rağmen direnme kararı vermesinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlar dışında da inceleme yaparak yeni deliller topladığı ve buna dayanarak direnme kararı verdiği, bu durumun usule aykırı olduğu ve ortada yeni bir hüküm bulunduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.