Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mektup ile Tehdit”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin basit tehdit suçunu mu yoksa kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenen nitelikli tehdit suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılana ait e-mail adresini bilerek ve bu adrese gönderilen mesajların IP adresi tespit edilebilirken, kimlik bilgilerini içermeyen ve iş arkadaşının hesabından gönderilen maillerle tehditte bulunmasının TCK'nın 106/2-b maddesinde düzenlenen "kişinin kendisini tanınmayacak hale koyması" veya "imzasız mektup" ile işlenen nitelikli tehdit suçunun unsurlarını oluşturmadığı, eylemin basit tehdit suçuna uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin yağma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve kasten öldürme suçuna teşebbüs eyleminin bir suç işleyememekten duyulan infialle mi yoksa tasarlayarak mı gerçekleştirildiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdura tehdit içerikli mektup göndererek para istemesinin ve mağdurun parayı vermemesi üzerine cezaevinden firar edip mağduru silahla yaralamasının yağma suçuna teşebbüs ve bir suçu işleyememekten duyulan infialle kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı evde ikamet eden iki mağdura tek zarf içinde iki ayrı mektup göndererek tehdit suçu işlemesi durumunda, eylemin zincirleme suç olarak mı yoksa aynı neviden fikri içtima olarak mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, her ne kadar iki ayrı mektup yazılmış olsa da, mektupları gönderme eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilmesi ve tehdit suçunun tek bir fiille birden fazla kişiye karşı işlenmesi nedeniyle TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın hakaret ve tehdit suçlarından beraatine ve mahkûmiyetine ilişkin hükmün Özel Dairece eksik araştırma gerekçesiyle bozulmasına karşılık yerel mahkemenin direnmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamera kayıtlarının mahkemece incelenmiş olması, tutanak tanıklarının dinlenmesinin sonuca etkili olmayacağı, adi posta ile gönderilen mektupların alıcı tespitinin mümkün olmaması ve yerel mahkemenin eksik araştırma yapmadığının anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün yazdığı mektuptaki ifadelerin, cezaevi görevlilerine hakaret suçunu mu yoksa mektuplarda hakaret içeren çirkin ifade kullanma fiilini mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün mektubunda yer alan ifadelerin, 5275 sayılı Kanun'un 39/2-a maddesinde düzenlenen "mektuplarda tehdit, hakaret ve sövme gibi çirkin ifadeler kullanmak" fiiline uyduğu, dolayısıyla hücre cezası yerine kınama cezası verilmesi gerektiği gözetilerek, itiraz merciinin hücre cezasını onayan kararı kanun yararına bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin kastın aşılması suretiyle ölüme neden olma suçuna azmettirmeyi mi yoksa tasarlayarak öldürme suçuna azmettirmeyi mi oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü dövdürmek suretiyle ölümüne neden olduklarına dair oluşan şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiği ve maktulü dövdürtüp ölümüne neden olduklarına ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizbullah örgütü üyelerine yönelik davada, sanıkların eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu, hüküm gerekçesinin yeterliliği ve bazı sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin vahamet arz ettiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda gerçekleştirildiği ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları, hüküm gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, ancak bazı sanıkların samimi ve örgütün yapısını ortaya koyan bilgiler vererek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bazı sanıklar hakkında bozulmuş, diğerleri hakkında ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın tehdit suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine oluşan uyuşmazlıkta, suçun uzlaştırma kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümden sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün, CMK’nın ilgili maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık H.D.'nin geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali ve cinsel saldırı suçlarını işleyip işlemediği ve sanık L...'nın eyleminde meşru müdafaa hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık H.D.'nin geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçunda dava zamanaşımı gerçekleştiği, sanık L...'nın ise H.D.'nin cinsel saldırısına karşı meşru müdafaa sınırları içerisinde hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun değişiklikleri sonrası yerel mahkemece yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinin yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyayı yerel mahkemeye iade yazısının, suçların basın yayın yoluyla veya sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmediğinin anlaşılması nedeniyle bozma kararı niteliğinde olmadığı ve yerel mahkemenin yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı kararına karşı kanun yoluna başvurulmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinin yapılması gerektiği sonucuna varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı değişik gerekçeyle kabul edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.