Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Memurun Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: İcra yoluyla satılan taşınmazdaki makinelerin tesliminden önce zarar görmesi nedeniyle icra dairesinin tazminat sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurlarının sorumluluğu için kusurlu hareket, zarar ve illiyet bağının bulunması gerektiği, davacı tarafından bildirilen güvenlik görevlilerinin gerekli güvenlik önlemlerini alıp almadığının ve icra memurlarının sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdare, ihale bedellerinin ödenmemesi nedeniyle oluşan zararın, ihaleyi kazanan yüklenici ile birlikte, işletmedeki görevli memurlardan da tahsilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı memurların sorumluluğuna ilişkin daha önceki bir davada verilen Yargıtay kararının, farklı taraflar ve ihaleye konu uyuşmazlık için bağlayıcı olmadığı ve davalı memurların sorumluluğunun somut olayda yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye memurunun sorumluluğuna dayalı açılan tazminat davasında davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye henüz gerçekleşmemiş ve davacıların tasfiye halindeki şirkete karşı takip ve dava açma imkanları bulunduğundan, tasfiye memurlarına karşı dava açma şartlarının oluşmadığı ve davanın zamansız açılması nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tasfiye heyetinin hukuka aykırı taşınmaz satışı nedeniyle görevden alınması ve satışın iptali istemiyle açılan davada yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye memurlarının sorumluluğuna ilişkin davalarda şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olsa da taşınmaz satışının iptali talebi, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkisine girdiğinden, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif tasfiye memurlarının, davacının iş kazası nedeniyle kooperatife karşı açtığı davadan haberdar olmalarına rağmen, davacıya ait alacak hakkında Türk Ticaret Kanunu'nun 445/2. maddesi uyarınca işlem yapmamaları nedeniyle zarardan sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama devam ederken davalı tarafından sunulan sulh sözleşmesi ve ibranamenin davayı sona erdirici bir taraf işlemi olması ve uyuşmazlığa etkisinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczedilen aracın yediemin otoparkından kaybolması nedeniyle icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, haczedilen aracı teslim ettikten sonra sorumluluğunun sona erdiği, yediemini denetleme görevinin bulunmadığı ve suç işleneceğini önceden bildiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddiyle, Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilen şirketin, alacaklısı tarafından açılan icra takibinin devam edebilmesi için şirketin ihyasına ve ek tasfiye yapılmasına karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından başlatılan icra takibi devam ederken şirketin tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle, alacağın tahsili için şirketin ihyası ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilen aracın yediemin otoparkından kaybolması nedeniyle icra müdürlüğünün kusurlu olup olmadığı ve bundan dolayı tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, aracı haczedip yediemine teslim etme aşamasında kusurlu bir işleminin bulunmadığı, sorumluluğun yediemine ait olduğu ve icra memurunun yediemini denetleme görevinin olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, depremzedelere verilen konut kredisini haksız yere kullanıp kullanmadıkları ve diğer davalı memurların bu haksız kredi kullanımında sorumluluklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın konut kredisi kullanmak için sahte belge kullandığı ve krediyi konut edinme amacı dışında kullandığı, kredi sözleşmesinde de bu duruma %5 gecikme faizi uygulanacağı kararlaştırıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı ... aleyhine verdiği hüküm düzeltilerek onanmış, diğer davalı memurların ise sorumluluğuna gidilemeyeceğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde usulsüz tebligat nedeniyle zarara uğrayan davacının, icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışlarından dolayı ... Bakanlığı'na karşı açtığı tazminat davasında Bakanlığın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı davranılması, muhatap adına tebligat yapılan kişilerin kimliklerinin araştırılmaması ve usulsüz tebligata rağmen takibin kesinleştirilmesi gibi icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışları nedeniyle davacının zarara uğradığı değerlendirilerek ... Bakanlığı'nın sorumluluğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat kapsamına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletnamede belirtilen ipotekli satış şartına rağmen tapu memurunun ipoteksiz satış yapması nedeniyle Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede "ipotekli satış" yetkisinin açıkça yer almasına rağmen, tapu memurlarının bu hususu sorgulamaması ve ipoteksiz satışa izin vermesi nedeniyle oluşan zarardan Hazine'nin de sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin Hazine lehine verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.