Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miktar itirazı.”
- Uyuşmazlık: İdari para cezasına karşı kanun yoluna başvurulması ve sulh ceza mahkemesince cezanın miktarının azaltılması halinde, mahkeme kararına itiraz süresi içinde ödenen azaltılmış miktar üzerinden peşin ödeme indiriminden yararlanılıp yararlanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17/6. maddesindeki "kanun yoluna başvurmadan önce ödeme" şartının, hak arama özgürlüğünü engellemediği ve peşin ödeme indirimi için yasanın aradığı ön koşulun gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesindeki kira artış hükmünün geçerliliği ve borçlu tarafından ödeme emrine yapılan itirazın kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme emrine itiraz ederken kira bedelinin miktarına açıkça itiraz etmediği, sadece genel bir borç itirazında bulunduğu ve İİK m.63 uyarınca itiraz sebeplerini daha sonra değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödemenin, asıl alacağın fer'ileri niteliğindeki alacaklardan mahsup edilip edilemeyeceği, davacı hakkında HMK m. 329/2'ye göre disiplin para cezasına hükmedilmesinin ve icra inkâr tazminatına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödeme yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, davacının kötü niyetli olmadığı ve icra inkâr tazminatına hükmedilebilecek bir matrah bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalı tarafça ileri sürülen yetki itirazının incelenmesinde, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının hadise şeklinde araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın öncelikle incelenmesi gerektiği, davalı tarafça akdi ilişkinin açıkça inkar edilmediği durumlarda ise mahkemenin, yetki itirazını hadiseye indirgeyerek akdi ilişkinin varlığını araştırması gerektiği ve varlığı halinde alacaklının muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesinin de yetkili sayılacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalı belediyenin kabul ettiği alacak miktarı dışında kalan kısma ilişkin itirazının haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin, davacı şirketin icra takibine konu faturaların bir kısmını daha önce kabul ettiği ve icra takibinde de sadece belirli bir miktara itiraz ettiği gözetilerek, mahkemenin itirazın iptali talebini tüm alacak için kabul etmesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesine dayalı ilamsız takipte borçlunun, takipte yer alan asıl borç miktarına itiraz etmeyip sadece icra dairesinin yetkisi ve faiz oranına itiraz etmesi halinde, itirazın kaldırılması davasında mahkemenin, itiraz konusu olmayan hususları da inceleyip inceleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın kaldırılması davasında mahkemenin, borçlu tarafından itiraz edilmeyen asıl borç miktarını değil, yalnızca itiraz konusu yapılan yetki ve faiz oranını incelemesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davacı bankanın alacak miktarının takip tarihi itibariyle mi yoksa takipten sonra dava tarihinden önce yapılan tüm ödemeler dikkate alınarak dava tarihi itibariyle mi belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu, takipten sonra dava açılmadan önce yapılan ödemelerin rızaen yapılmış sayılacağı ve bu ödemeler düşüldükten sonra kalan bakiye üzerinden davanın açılması gerektiği, bu nedenle mahkemece takip tarihi itibariyle alacak miktarı belirlenip takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış kısmi ödemeler mahsup edilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kiracı tarafından ödeme emrine yapılan itirazda, kira bedelinin miktarına itiraz edilmemişken, daha sonra kira bedelinin daha düşük olduğunu iddia etmesinin İİK m. 63 hükmüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 63. maddesi gereğince, borçlunun itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği gözetilerek, kira bedelinin miktarına ilk itirazda itiraz etmeyen borçlunun sonradan kira bedelinin daha düşük olduğunu iddia etmesinin hüküm ifade etmeyeceği belirtilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşyeri kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kira sözleşmesindeki imzasını inkar etmediği, sözleşmede yıllık %20 artış öngörüldüğü ve 6217 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereği TBK m. 344 hükmünün uygulanamayacağı gözetilerek, borçlunun temerrüde düştüğü ve itirazın kaldırılıp tahliyeye karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi sonucu alıcının ödediği bedelin iadesi için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takibe itirazdan sonra ödeme yapılması halinde davanın hangi miktar üzerinden kabul edileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, takibe itirazdan sonra ancak dava açılmadan önce yapılan ödemenin dikkate alınması ve konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak dava tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak miktarı üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı ilamın temyiz incelemesi neticesinde bozulması üzerine, ilamlı takipte talep edilen faiz oran ve miktarına itiraz yoluna gidilmesinin hukuki yarar doğurup doğurmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı ilamın esasa ilişkin nedenlerle ve araştırmaya dayalı olarak bozulması nedeniyle, ilk hükümde tespit edilen alacak ve faiz başlangıç tarihinin ortadan kalktığı, bozma sonrası verilecek yeni ilamda alacağın miktarı ve faizin başlangıç tarihinin değişebileceği, borçlunun yeni icra emrinin tebliği üzerine faiz oran ve miktarına yeniden itiraz hakkı bulunacağı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının müteveffa ile aralarındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümleri çerçevesinde depo ettiği önalım bedelinin sözleşmenin ifasının imkânsız hale gelmesi nedeniyle iadesini istediği davada, kabul edilen dava değeri üzerinden işletilecek yasal faizin başlangıcında dava tarihinin mi yoksa sebepsiz zenginleşme tarihinin mi esas alınması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının depo ettiği bedelin müteveffa tarafından çekildiği, bozma ilamında alacak miktarına yönelik temyiz itirazlarının reddedildiği ve temyiz dilekçesinde alacak miktarı yönünden açık temyiz itirazı bulunmadığı gözetilerek, davalı tereke temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.