Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miktar veya Değerden Reddi”
- Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği, davacının iddia ettiği zararın varlığının ve miktarının belirlenmesinin ancak yargılama aşamasında delillerin toplanıp değerlendirilmesi sonucu mümkün olabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azledilen avukatın açtığı vekâlet ücreti alacağı davasının belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin ve bu kapsamda talep artırımına izin verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azil durumunda avukatın vekâlet ücretinin Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince dava değerinin belli bir yüzdesi olarak belirleneceği, ancak bu yüzdenin mahkeme tarafından takdir edilecek olması ve davanın açıldığı tarihte davacının alacağını tam olarak belirleyememesinden dolayı davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin ve talep artırımına izin verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanabilmesi için işverenin elinde bulunan ve kanunen tutmakla yükümlü olduğu belgelere ihtiyaç duyması, işçinin eğitim ve sosyal durumu da gözetildiğinde alacağın miktarının davacı tarafından tam olarak belirlenememesinin objektif bir imkansızlık oluşturduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarının belirlenmesi için işverenin elinde bulunan bordro ve kayıtlar gibi belgelere ihtiyaç duyulması, davacının eğitim ve sosyal durumu da gözetilerek alacağın miktarını tam olarak belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanması için işveren tarafından tutulması gereken yasal kayıt ve belgelere ihtiyaç duyulduğu, işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetildiğinde bu hesaplamaları yapmasının kendisinden beklenemeyeceği ve alacağın belirlenmesi için tahkikata ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle, yerel mahkemenin belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin alacağının belirlenmesi için gerekli bilgi ve belgelerin işverende bulunması, işçinin eğitim ve sosyal durumu ile yaklaşık 6 yıla ilişkin TİS artışlarından kaynaklı alacakların hesaplanması için muhasebe işlemi gerektirmesi ve işverenin bordroları ve kayıtları sunmaması nedeniyle alacağın davacı tarafından belirlenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin eğitim ve sosyal durumu, işverenin belge verme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması, fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanması için muhasebe işlemi ve işveren kayıtlarına ihtiyaç duyulması, dolayısıyla davacının alacağını tam olarak belirlemesinin beklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarının belirlenmesi için işverenin elinde bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulması, işçinin eğitim ve sosyal durumu da gözetildiğinde, alacağın miktarının davacı tarafından tam olarak belirlenememesinin belirsiz alacak davası açılabilmesi için yeterli olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarında, alacağın belirlenmesi için işverenin elinde bulunan belgelere ihtiyaç duyulması ve işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetilerek alacağın tam olarak hesaplanmasının kendisinden beklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı, dolayısıyla davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarının belirlenmesi için işverenin elinde bulunan bordro ve kayıt gibi belgelere ihtiyaç duyulması, işçinin eğitim ve sosyal durumu da gözetildiğinde alacağın miktarının davanın açıldığı tarihte tam ve kesin olarak belirlenememesinin davacıdan beklenemeyeceği değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği, buna göre davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanabilmesi için, işverenin sunması gereken bordro ve kayıt gibi belgelere ihtiyaç duyulması, bu nedenle işçinin eğitim ve sosyal durumu da gözetildiğinde alacağını tam olarak belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasının belirsiz alacak davası türünde açılıp açılamayacağı ve davacının bu dava türünü açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin talep ettiği fark ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanabilmesi için işverenin elinde bulunan bordro ve kayıt gibi belgelere ihtiyaç duyulması, işçinin eğitim ve sosyal durumu da gözetildiğinde alacağın belirlenmesinin davacıdan beklenemeyeceği ve bu alacakların belirlenmesinde tahkikata ihtiyaç duyulması nedeniyle, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.