Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mirasçıların Dava Açma Hakkı”
- Uyuşmazlık: İflas idaresinin, murisin düzenlediği vasiyetnamelerin iptali ve tenkisi davası açma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas idaresinin, İİK m. 184 hükmü gereğince terekeye dahil olan miras payı nedeniyle vasiyetnamenin iptali davası açma hakkı bulunmadığı, zira TMK m. 558'de dava açma hakkının yalnızca mirasçılar ve vasiyet alacaklılarına tanındığı, tenkis davası açma hakkı için ise TMK 562'de aranan ihtar şartının dava açılmadan önce gerçekleşmesi gerektiği, bu şartın yargılama aşamasında tamamlanabilir nitelikte olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçının, ölen babası ile davalı arasında hastanede yapılan evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali istemine ilişkin açılan davada, istinaf mahkemesinin, davanın TMK 148. maddesine dayandığını kabul ederek mirasçının dava açma hakkı olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin karar gerekçesini düzelterek davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunu evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali olarak belirlediği ve bu doğrultuda yargılama yaptığı, davacının dava dilekçesinde de bu hususları talep ettiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın TMK'nın 148. maddesine dayalı olarak açıldığını kabul edip mirasçıların dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazdaki bir payın satışı sebebiyle açılan önalım davasında, mirasçılardan birinin tek başına açtığı ve kendi adına tescil talep ettiği davanın diğer mirasçıların davaya vekaletname ile muvafakat vermeleri halinde kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu payda tasarruf işlemleri için mirasçıların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği, paydaşlardan birinin tek başına kendi adına tescil talepli önalım davası açamayacağı, ancak mirasçıların dava açılmasına ve kendi adına tescile muvafakat etmelerinin TMK m.702/2’ye uygun oybirliği kararı olarak değerlendirilebileceği ve bu durumda davanın dinlenebilme olanağının bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatılan taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının yasal dayanağı olan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinin, yargılama sırasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin davanın sonucuna etkisinin ne olacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, 2942 sayılı Kanun'un 38. maddesinin öngördüğü 20 yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce dolması ve mülkiyetin davacı idareye geçmiş olması nedeniyle, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında bazı çocuklarına yaptığı taşınmaz temliklerinin mirastan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı ve muris muvazaası hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçının, miras bırakanın mal kaçırma amacını ispatlayamaması, miras bırakanın diğer mirasçılara da malvarlığı bırakmış olması ve davalıların temliklerin denkleştirme amacıyla yapıldığını savunmaları gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, miras bırakanın paylı mülkiyetine konu taşınmazdaki payın satışı sebebiyle açtığı önalım davasında, diğer mirasçıların davacı vekiline vekâletname vermelerinin davaya muvafakat olarak kabul edilip edilemeyeceği ve davanın dinlenip dinlenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu pay üzerindeki önalım hakkının kullanılması için mirasçıların oy birliğiyle hareket etmesi gerektiği, davaya konu payın davacı mirasçı adına tescili hususunda diğer mirasçıların davacı vekiline verdikleri vekâletnamelerle oy birliğiyle hareket ettikleri ve davaya muvafakat ettikleri anlaşıldığından, davanın dinlenebilme koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın babasının tespiti için mirasçıları tarafından açılan babalık davasında davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Babalık davası açma hakkının anneye ve çocuğa tanındığı, çocuğun ölümü halinde mirasçılarının babalık davası açma hakkının bulunmadığı ve davacıların aktif dava ehliyetinin olmadığı gözetilerek, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Murisin ölümünden sonra, muris ile davalı arasındaki evliliğin butlanla sona ermesine rağmen, davalının mirasçı olup olamayacağı ve buna bağlı olarak mirasçılık belgesinin iptal edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Evliliğin butlanına ilişkin kararın ileriye etkili olduğu ve geçmişe etkili olmadığı, ancak TMK 159/2 hükmü gereğince mirasçılığın devamı için evlilik akdinin kurulması anında eşin iyi niyetli olması gerektiği, somut olayda ise davalının murisin eski eşinin kızı olması ve olayların oluş şekli itibariyle evlilik akdinin kurulması anında davalının iyi niyetli sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava tarihinde ehliyetsiz olan bir kişi adına, ehliyetsizliğinden bahisle evladı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacı olarak gösterilen evladın dava açma sıfatının bulunup bulunmadığı ve yargılama sırasında babanın ölmesi üzerine mirasçıların veya terekeye temsilcinin davaya dahil edilmesiyle davaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf ve dava ehliyetinin dava şartı olduğu, ancak başlangıçta bulunmayan dava şartının davanın devamı sırasında gerçekleşmesi halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın oğullarına yaptığı satış işleminin muvazaalı olup olmadığı ve davacının daha önce tenkis davası açıp feragat etmesinin, şimdi muris muvazaasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmasına engel olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmadığı, davacının daha önce tenkis davası açıp feragat etmesinin muris muvazaasına dayalı dava açmasına engel teşkil etmediği ve bazı taşınmazların tapu kayıtlarının hatalı parsel numaralarıyla getirtildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.