Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mirasçılar.”
- Uyuşmazlık: Miras bırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı muvazaalı satış işleminin iptali ve miras payları oranında tescil davasında, bazı mirasçılar adına davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen, aynı mirasçılar tarafından sonradan açılan ve birleştirilen davada, miras paylarının kabulüne karar verilmesi nedeniyle oluşan çelişki.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetindeki terekeye ilişkin davalarda mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, mirasçılardan birinin ölümü halinde mirasçıları için davanın açılmamış sayılmasına karar verilirken diğer mirasçıları için kabulüne karar verilemeyeceği, tapu sicilinin düzgün tutulmasının kamu düzenine ilişkin olduğu ve aleyhe bozma yasağının kamu düzenine ilişkin hususlarda uygulanamayacağı gözetilerek, direnme kararının, davayı takip etmeyen mirasçılar yönünden bozulmasına, davayı takip eden mirasçılar yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacı mirasçılardan birinin ölümü nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edilmemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının mirasçılara usulsüz tebliği nedeniyle temyiz incelemesinin eksik yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçılardan birinin ölümü halinde mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının mirasçılara usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle temyiz incelemesinin eksik yapıldığı ve mirasçılardan birinin temyiz etmesinin diğer mirasçılara sirayet edeceği gözetilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, mirasçıların bir kısmı tarafından temyiz edilen ilk kararın bozulmasının ardından, davanın reddine ilişkin verilen kararın tüm mirasçılar lehine mi yoksa yalnızca temyiz eden mirasçılar lehine mi uygulanacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 29. maddesi uyarınca mirasçılardan birinin tereke adına dava açıp taşınmazın terekeye dönmesini talep etmesinin mümkün olduğu, ilk hükmün bir kısım mirasçılar tarafından temyiz edilmesi üzerine bozulduğu ve mahkemece yapılan yargılamada taşınmazın davalı mirasbırakana ait olduğunun belirlendiği gözetilerek taşınmazın tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yalnızca temyiz eden mirasçıların miras payı ile sınırlı olarak davanın reddine karar verilmesi isabetsiz görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan bir kısmının terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan kayıt maliki aleyhine kendi payları hakkında açtıkları tapu iptali ve tescil davasının, diğer mirasçıların paylarını kapsayıp kapsamadığı ve davanın dinlenip dinlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye karşı açılan davalarda tüm mirasçıların terekeyi temsil etmek üzere birlikte dava açmaları veya mirasçılardan birinin dava açması halinde tüm mirasçıların muvafakatinin sağlanması gerektiği, aksi halde terekeye temsilci atanması gerektiği, bu durumda mirasçıların bir kısmının açtığı davanın diğer mirasçıların paylarını kapsamaması ve terekeye temsilci atanmasının da pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün kılmayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçe ve hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebebe (miras payına) dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, miras bırakanın sağlığında bir mirasçıya ölünceye kadar bakma şartıyla yaptığı temlik nedeniyle davalı adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacı mirasçıların da hak sahibi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında yöntemine uygun bir taksim yapılmadığı, mirasçının terekeye ait taşınmazı ölünceye kadar bakma şartıyla devretmesinin terekenin tamamı üzerinde tasarruf yetkisi vermediği, davalı mirasçının bu durumu bilerek iyiniyetli olmadığı ve davacı mirasçıların miras payları oranında hak sahibi oldukları gözetilerek, davalı mirasçının temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan ile davalı arasında yapılan inançlı işleme dayalı olarak, bir mirasçının diğer mirasçıların katılımı olmaksızın kendi miras payı oranında tapu iptali ve tescil davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke malları üzerinde mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti bulunduğu, mirasçının terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnızca kendi payına düşen kısım için açtığı davanın diğer mirasçıların paylarını kapsamadığı ve onlar adına da açılmadığı, bu sebeple tereke üzerindeki tasarruf niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, miras bırakanına ait iken kadastro ile başka bir mirasçı adına tescil edilen ve sonrasında mirasçı olmayan bir üçüncü kişiye satılan taşınmazlar hakkında, diğer mirasçıların da katılımı olmaksızın açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke malları üzerinde tasarruf işlemleri için tüm mirasçıların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği ve taksimi mümkün olmayan taleplerin ancak tüm mirasçılar tarafından açılacak bir dava ile ileri sürülebileceği gözetilerek, davacı mirasçının tek başına dava açma ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle birleşen dosya yönünden direnme kararı onanmış, asıl dosyada ise davacının tereke adına değil taksim sözleşmesine dayanarak dava açması nedeniyle işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, miras bırakanın terekesine dahil taşınmazın, mirasçılar arasında paylaşılmadan üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle açtığı tapu iptali ve tescil davasının diğer mirasçıların katılımı olmadan açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetinde bulunan terekeye dahil taşınmazlar üzerinde mirasçıların terekenin tamamına yaygın bir hakka sahip oldukları, bu nedenle mirasçılardan birinin diğer mirasçıları davaya dahil etmeden veya terekeye temsilci atanmasını sağlamadan üçüncü kişiye karşı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin bir kısım mirasçıları tarafından mirasçı olmayan davalılara karşı terekeye dahil alacağın miras hisseleri oranında tahsili isteminde, davaya tüm mirasçıların dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil malvarlığı üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyetine sahip olmaları ve terekeye ait davaların tüm mirasçılar tarafından veya tereke temsilcisi tarafından açılabileceği gözetilerek, davaya katılmayan diğer mirasçıların da davaya dahil edilmesi gerektiği veya terekeye temsilci atanması gerektiği belirlenerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin miras payını diğer mirasçıya haricen sattığı iddia edilen taşınmaz üzerinde, alıcının mirasçılarının 20 yıllık zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılardan birinin, miras payını diğer mirasçıya yazılı şekil şartına uymaksızın haricen sattığı ve alıcının mirasçılarının da 20 yılı aşkın süredir taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini aralıksız ve malik sıfatıyla sürdürdüğü gözetilerek, TMK m.713/1 hükmü uyarınca tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi nedeniyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan biri tarafından yenilenen davada, diğer mirasçıların da davaya devam edip edemeyeceği ve davanın diğer mirasçılar yönünden açılmamış sayılıp sayılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında dava konusu taşınmaz üzerinde iştirak halinde mülkiyet bulunduğu ve bu nedenle zorunlu dava arkadaşlığı olması sebebiyle, mirasçılardan birinin davayı yenilemesinin diğer mirasçıları da bağlayacağı ve davaya tereke temsilcisi atanarak veya mirasçıların muvafakatı alınarak devam edilmesi gerektiği gözetilerek, diğer mirasçılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında, kadastro öncesi dönemden kaynaklanan ve bazı mirasçıların adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tüm mirasçılar adına ortak tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturması, ölmüş mirasçının mirasçılarının davaya dahil edilmemesi ve davalı mirasçının keşifteki kabul beyanının değerlendirilmemesi gibi usul hataları nedeniyle bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.