Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Motorlu Taşıtlar Vergisi”
- Uyuşmazlık: İcra takibinde, hacizli aracın satış bedelinden Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alacağının, yediemin ücretinden önce ödenmesi gerektiği iddiasıyla yapılan şikayetin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yediemin ücretinin miktarının tespiti ve Adalet Bakanlığı ücret tarifesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği, MTV alacağının yediemin ücretinden önce ödenip ödenmeyeceği hususunun ise icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebileceği gözetilerek, görev yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı maldan kaynaklanan misli ile değişim kararının icrası sürecinde, davacının araçtan yoksun kaldığı süreye ilişkin ulaşım gideri ve motorlu taşıtlar vergisi taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ayıplı aracın değişimine karar verildikten sonra aracı teslim alana kadar geçen sürede uğradığı ulaşım gideri zararının ve bu süre zarfında ödediği motorlu taşıtlar vergisinin davalı satıcı tarafından karşılanması gerektiği ve istinaf aşamasında ıslah yapılmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği kısmi kabul kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas masasına kaydedilen Hazine alacağının, İcra ve İflas Kanunu'nun 206. maddesi uyarınca hangi sıraya konulacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin alacağının müflis şirkete ait araçların Motorlu Taşıtlar Vergisinden kaynaklandığı ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/2. maddesi anlamında araçların aynından kaynaklanan bir alacak olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ayıplı aracın kullanılamadığı süreye ilişkin giderler ile manevi tazminat talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire'nin bozma ilamına karşı direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'na taşınan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. ve 75. maddeleri uyarınca hakimin, tarafların talepleri ile bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başkasına hükmedemeyeceği, davacının da aracın serviste kaldığı süreye ilişkin zarar talebinden açıkça feragat ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetvelinde, rehinli alacaklının alacağı ile Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alacağı ve aracın muhafaza ücreti alacağının hangi sırada yer alacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yediemin ücretinin miktarının genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekirken icra mahkemesince uyuşmazlığın esasının incilerek hüküm kurulması ve bozma ilamında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunun belirtilmesine rağmen, yerel mahkemece bozma gerekçelerine uyulmaması usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından daha önce geminin battığı gerekçesiyle terkin talebinde bulunulmuş olmasına rağmen, sonradan tescil işleminin sahteliğini ileri sürerek gemi sicil kaydının geriye etkili olarak iptalinin talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının gemi sicil kaydının geriye etkili iptali talebinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, ancak tescili isteğe bağlı gemilerde malikin talebi üzerine terkin işleminin yapılabileceği gözetilerek, davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuş ve gemi sicilinin ileriye etkili terkinine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamaması durumunda, icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenleyip düzenlemeyeceği ve mahkemenin talebi aşıp aşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesine ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 140. maddesine göre, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamadığında icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlemesi gerektiği, aksi halde alacaklıların itiraz hakkını kullanamayacağı ve mahkemenin talebi aşarak doğrudan bir alacaklının alacağının ödenmesine karar veremeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas eden banka aleyhine açılan tazminat davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi üzerine, alacağın ve faizin hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İflas masasına kayıt kabulü davalarında, iflas tarihine kadar olan yasal faizin hesaplanıp, işlemiş faizi ile birlikte kaydı gereken toplam alacak miktarının infazı mümkün ve tereddüte yer vermeyecek şekilde bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi gerekirken, mahkemece işlemiş faiz hesabının iflas idaresine bırakılması ve davalı müflis bankanın harçtan muaf tutulmaması HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olması ve infazda tereddüt yaratması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin mülkiyetinde bulunan aracın devrine ilişkin açılan istihkak, müdahalenin meni ve araç mülkiyetinin tespiti davalarında, aracın gerçek malikinin kim olduğu ve devrine ilişkin sözleşmenin geçerliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Noterde düzenlenen araç satış sözleşmesinin resmi bir belge niteliği taşıdığı ve HMK 203/1-a-b maddesindeki istisnaların uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin tanık beyanlarına dayanarak verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, noterden devri yapılmamış motosikleti alıp götürmesinin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığı ve suçun oluştuğu kabul edilirse uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Noterden devri yapılmayan araç satışının geçersiz olduğu ve bu durumda aracın mülkiyetinin alıcıya geçmediği, sanığın kendi aracını hukuki ilişkiye dayalı olarak zilyedinden geri almasının hırsızlık suçunu oluşturmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümlenmesi gereken hukuki bir ihtilaf niteliğinde olduğu ve sanıkta yararlanma kastı bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.