Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Muacceliyet Tarihi”
- Uyuşmazlık: Vekilin hesap verme yükümlülüğünün ihlali ve vekilliğin kötüye kullanılması nedeniyle açılan alacak davasında zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ve davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet akdinin, davalı vekilin ibra edildiği tarihte sona erdiği ve geri verme borcundaki muacceliyetin de bu tarihte başladığı, bu tarihten itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Medikal malzeme satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede ödeme için kabul raporu tarihinden itibaren yüklenicinin yazılı talebi üzerine 270 gün şartının öngörülmüş olması, davacı tarafından icra takibi başlatıldığı tarihte alacağın henüz muaccel hale gelmemiş olması ve yargılama devam ederken alacağın ödenmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Enerji teşvik indirimi alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, alacağın muacceliyet tarihinin tespiti ve buna bağlı olarak işleyecek faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının enerji teşvik indirimi talebinin reddi üzerine açtığı idare davası sonucu lehte karar verilmesi ve bu karar üzerine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, ilk derece mahkemesinin alacağın muacceliyet tarihini davacının teşvik indirimine ilişkin belgeleri davalıya ibraz ettiği tarih olarak kabul etmesinin hatalı olduğu, davacının teşvik başvurusu yaptığı tarihin esas alınması ve buna göre faiz hesabı yapılması gerektiği değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, alacakların hesabı, dava türü, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmasından önce arabuluculuk faaliyeti gerçekleştirilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan alacakların bir kısmı için arabuluculuk faaliyeti tarihi itibariyle muacceliyet mevcut olmadığı ve ilave tediye alacağı yönünden de muacceliyetin arabuluculuk tarihi itibariyle gerçekleşmediği, ayrıca arabuluculuk giderinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yıllık izin alacağına hükmedilen faizin başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para cinsinden yıllık izin alacağına hükmedilen faizin başlangıç tarihinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesinde düzenlenen vade tarihi değil, arabuluculuk son tutanak tarihi olan temerrüt tarihi olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişle imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesi ve Yüksek Hakem Kurulu kararına göre ücretinin nasıl hesaplanacağı ve fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarının olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlave tediye alacağının hesaplanmasında ödeme tarihleri yerine muacceliyet tarihlerindeki yevmiyenin esas alınması, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına uygulanacak faiz türünün mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını geçmeyecek şekilde yasal faiz olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçiş sözleşmesindeki ücret düzenlemesine göre eksik ödendiği iddia edilen ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ödenmesi gereken ilave tediye alacağının muacceliyet tarihinin, arabuluculuk tarihi sonrasında olması sebebiyle, Bölge Adliye Mahkemesinin bu alacağı hesaba katarak hüküm kurması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ve uygulanacak faiz türüne ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlave tediye alacağının hesaplanmasında ödeme tarihlerindeki yevmiyenin değil, alacağın muacceliyet kazandığı tarihlerdeki yevmiyenin esas alınması gerektiği, ikramiye alacağına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin, ilave tediye alacağına ise yasal faizin uygulanması gerektiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince her iki alacağa da mevduata uygulanan en yüksek faizi geçmeyecek şekilde yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Temettü alacağı için zamanaşımı definin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında 15.07.2010 tarihi öncesi alacakların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle bozma yapılmış olmasına rağmen, 2009 tarihli temettü alacağı oluruna ilişkin yazıda muacceliyet tarihinin 16.07.2010 ve sonrası olduğu anlaşıldığından ve zamanaşımına uğramadığı açık olduğundan, önceki bozma kararının maddi hataya dayalı olduğu ve bu nedenle mahkemenin gerekçesiyle çelişen hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla asıl işverenin bağlı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı ile ilave tediye alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilave tediye alacağı talebi için dava tarihinden önce arabuluculuk yoluna başvurulmadığı, ayrıca ilave tediye alacağının muacceliyet kazanmadığı tarih itibariyle de arabuluculuk şartının gerçekleşmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları davasında, fazla çalışma ücretlerinin sözleşmeye göre ücrete dâhil olup olmadığı ve yabancı para cinsinden hükmedilen alacaklara uygulanacak faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İŞKUR onaylı iş sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, sonraki tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesindeki fazla mesai ücretlerinin ücrete dâhil olma hükmünün ise İŞKUR sözleşmesine aykırı olduğu ve uygulanamayacağı, ayrıca yabancı para cinsinden hükmedilen alacaklara faizin başlangıç tarihinin hüküm fıkrasında hatalı yazılmasının düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçişte yapılan sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesaplanması, faiz oranı ve başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlave tediye alacağının muacceliyet tarihinin hatalı belirlenmesi, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına uygulanacak faiz türünün ve oranının hatalı belirlenmesi ve taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.