Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nüfuz Kötüye Kullanma”
- Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı, iştirak hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, cezanın belirlenmesinde dayanak alınan gerekçenin kanuna uygunluğu ve TMSF’nin davaya katılma hakkının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, şirketin çıkarlarına aykırı hareket ederek başkasına ait ve belirli bir amaçla zilyetliklerinde bulunan mal üzerinde, devrin amacı dışında tasarrufta bulunarak veya bu devir olgusunu inkâr ederek, şirket zarara uğratmaları nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına, iştirak hükümlerinin doğru uygulanması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasında gösterilen gerekçelerin yeterliliği ve TMSF'nin davaya katılma hakkı bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: ... 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen dava ile birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'da görülen davanın sanıklarının işledikleri suçlara iştirak eden diğer kişilerin de Yargıtay'da yargılanmasının mümkün olduğu ancak davaların birleştirilmesi için iştirak ilişkisinin varlığının ve davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal etmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda ise iştirak ilişkisinin birleştirmeyi zorunlu kılacak boyutta olmadığı, yargılamaya konu olay ve fiillerin farklılık gösterdiği, davaların ayrı ayrı görülmesinin makul sürede yargılanma hakkına daha uygun olduğu gözetilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesinin davaların birleştirilmemesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin irtikap mı yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu ve görevi kötüye kullanma suçu ise dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakimin, görevi nedeniyle kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak, hileli davranışlarla kendisine ve yazı işleri müdürüne haksız menfaat sağlamak amacıyla, dava harcı ve masrafı adı altında gereğinden fazla para tahsil ettirdiği ve bu eylemden haberdar olan yazı işleri müdürünün de fiile katıldığı gözetilerek sanıklar hakkında kurulan ikna suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık doktor hakkında cinsel saldırı suçunun nitelikli hali olan "kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi" hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı ve bu nitelikli hal uygulanmazsa davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hasta Hakları Yönetmeliği'ne göre sağlık hizmeti alan kişinin sağlık çalışanı üzerinde bir nüfuzu olmadığı ve hizmet ilişkisinin de sağlık hizmeti alıp veren arasında değil, hizmeti sunan kurum ile çalışanı arasında olduğu gözetilerek, sanığın kamu görevi veya hizmet ilişkisinden kaynaklanan bir nüfuzu kötüye kullanmadığı, dolayısıyla cinsel saldırı suçunun nitelikli halinin oluşmadığı, bu durumda da davanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık avukatın, müvekkili aleyhine işlediği iddia edilen ihmali davranışlarla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık avukatın yetkisiz mahkemeye dava açması, yasal süreleri kaçırması, duruşmalara katılmaması ve temyiz işlemlerini eksik yapması gibi ihmallerinin müvekkilinin hak arama hürriyetini ihlal ederek mağduriyetine neden olduğu ve bu eylemlerin zincirleme ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hâkimlik görevi sırasında yargıladığı kişilerden hediye alarak görevi kötüye kullanıp kullanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hâkim olarak görev yaptığı sırada yargıladığı kişilerden hediye kabul ederek görevinin gereklerine aykırı davrandığı, bu şekilde haksız menfaat sağladığı ve kamu zararına neden olduğu, bu eylemlerinin zincirleme görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında rüşvet suçundan açılan kamu davasında, sanıkların eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve cezalandırılmalarına karar verilmiş, bu hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz aşamasında ise suç tarihi ve bu tarihe göre uygulanması gereken kanun, iletişimin denetlenmesi yoluyla elde edilen delillerin kullanılabilirliği ve sanık ... müdafilerinin temyiz taleplerinin süresinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... müdafilerinin temyiz istemlerinin süresinden sonra olduğu, iletişimin denetlenmesi sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olarak kullanılamayacağı, sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'ya göre görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin verdiği hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye karşı kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle cinsel saldırı suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının tutarlı ve istikrarlı olması, olaydan hemen sonra şikayetçi olması, sanığa iftira atması için bir neden olmaması, tanık beyanları ve sanığın mağdureye karşı cinsel içerikli söz ve davranışlarda bulunarak vücut dokunulmazlığını ihlal etmesi gözetilerek, sanığın kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim hakkında, icbar suretiyle irtikap suçundan verilen beraat hükmünün temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının katılma talebinin reddinin hukuka uygunluğu, bir tanığın sanıkla yaptığı görüşmenin ses kaydının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve sanığın eyleminin suç teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, görevinin gereklerine aykırı davranarak kusursuz olduğu belirtilen mağdur hakkında kamu davası açılmasına sebebiyet vermesi, mağdurun lekelenmeme hakkını ihlal etmesi ve beraatle sonuçlanan dosyada yargılama giderlerini kamuya yüklemesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşıp aşmadığı ve katılanı kasten yaralayıp yaralamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, polis memuru olarak görevini ifa ederken katılan ile arasında çıkan tartışmada, zor kullanma yetkisinin sınırlarını aşarak katılanın başına yumruk atması ve bu eylemi sonucunda katılanın kulak zarında yırtık oluşması, tanık beyanları ve adli tıp raporu ile sabit olduğundan, sanığın sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanarak kasten yaralama suçunu işlediği gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararı yerinde görülerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurenin nitelikli cinsel saldırı iddiasına ilişkin başvurusu üzerine, adli kolluk görevlisi olarak yetkili merci sıfatıyla suç şüphesini öğrenmesine rağmen, bunu Cumhuriyet savcısına bildirmeyip olayı kendiliğinden ve hukuka aykırı şekilde değerlendirerek mağdurenin mağduriyetine neden olması ve devletin adil yargılama yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.