Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nisbi Emredici Hüküm”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışında çalıştığı dönemdeki fazla mesai ücretinin hesabında haftalık 45 saatlik yasal sınırın ve taraflar arasındaki sözleşmenin nasıl uygulanacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile davacı işçi arasında imzalanan sözleşme eki çalışma düzeni ve ücret tarifeleri belgesine göre haftalık 45 saatin üzerindeki 3 saatlik fazla çalışmanın kararlaştırılan ücretin içinde olduğu kabul edilerek fazla mesai hesabı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basın işçisinin fazla çalışma ücretinin iş sözleşmesi gereği aylık ücrete dahil olup olmadığı ve fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Basın İş Kanunu'ndaki günlük 3 saatlik fazla çalışma sınırının, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil edilebileceğine ilişkin hükmün kapsamını belirlediği, ancak bu hükmün nispi emredici nitelikte olup aksi işçi lehine kararlaştırılabileceği ve somut olayda iş sözleşmesinde yıllık 270 saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığı gözetilerek, mahkemece ispatlanan fazla çalışma süresinden yıllık 270 saatlik kısmın düşülerek bakiye süre üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanması gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü üzerine, sadece davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu bir itirazın iptali davasında, Bölge Adliye Mahkemesince asıl borçluya kat ihtarının tebliğ edilemediği gerekçesiyle 6098 sayılı Kanun'un 586/1. maddesi uyarınca müteselsil kefile başvuru koşullarının gerçekleşmediği ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak davanın reddine karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6098 sayılı Kanun’un 586/1. maddesinin, her ne kadar emredici hüküm niteliğinde olsa da kamu düzenine ilişkin bir hüküm olmadığı ve davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 355. maddesi uyarınca kamu düzeni gerekçesiyle davacı aleyhine hüküm kurulmasının aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, yeni kurumunda yetkili sendikaya üye olduktan sonra, toplu iş sözleşmesi uyarınca yapılacak ücret intibakında önceki kurumdaki kıdeminin dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyeleri esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması, bu intibak uygulamasının tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanması ve işçinin önceki kurumdaki kıdeminin yeni kurumdaki ücret seviyesinin belirlenmesinde objektif bir kriter olarak değerlendirilememesi gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmadığı sonucuna varılarak yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, naklen geldiği kurumdaki kıdemi de dikkate alınarak ücretinin belirlenmesi gerekip gerekmediği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyelerine göre yapılacağının kararlaştırılmış olması, işçinin ücret seviyesinde bir düşüş yaşanmamış olması, intibak işleminin kişiye özgü olmayıp tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanmış olması, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket etmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kurumdan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa sadece yeni kurumdaki kıdemi dikkate alınarak mı yapılacağı, buna bağlı olarak işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı ve işçinin ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun uyarınca naklen gelen işçilerin, yetkili sendikaya üyelikleri halinde, mevcut toplu iş sözleşmesinin özerkliği ve toplu iş sözleşmesinde yer alan intibak hükmünün objektif kriterlere dayanması, işçinin nakil öncesi ücret seviyesini koruması, işverenin aynı durumdaki tüm işçilere eşit uygulama yapması ve kıdemin sadece çalışma süresini değil kurumsal tecrübe ve birikimi de kapsaması gibi hususlar gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket etmediği ve işçinin talep ettiği ücret farkı alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan işyerinde yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesindeki ücret skalasına göre intibakının yapılırken önceki kurumdaki kıdeminin de dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesine göre yapılacağının kararlaştırılmış olması, işçinin kıdemine göre intibak yapılmasını gerektirmediği ve işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırı bir durum oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan işyerinde yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa nakil öncesi ücret seviyesi üzerinden mi yapılması gerektiği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesiyle naklen gelen işçilerin ücret intibakının nakil öncesi ücret seviyesine göre yapılacağının kararlaştırılması ve bu uygulamanın işverenin eşit davranma borcuna aykırı olmadığı, ayrıca işçinin kıdeminin sadece çalışma süresini değil, bilgi, birikim ve tecrübe gibi unsurları da kapsadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesine göre ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa sadece nakil sonrası kıdemi dikkate alınarak mı yapılması gerektiği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükmüne göre, naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesi esas alınarak yapılması gerektiği, kıdem farkının işçinin kurumsal geçmiş ve tecrübe farklılığından kaynaklandığı, işverenin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun ve eşit davranma borcuna aykırı olmayan bir işlem yaptığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa nakil öncesi ücret seviyesi esas alınarak mı yapılması gerektiği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının, nakil öncesi ücret seviyesi esas alınarak yapılacağına dair açık hüküm bulunması ve işverenin bu hükme uygun olarak tüm naklen gelen işçilere aynı işlemi uygulayıp intibak işleminde ve zamanda birliği sağlaması, ayrıca işçinin nakil öncesi kıdeminin yeni kurumda kazanılmış tecrübe ve kurumsal bilgi birikimi yönünden farklılık göstermesi nedeniyle eşit işlem borcunun ihlal edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, yeni kurumunda yetkili sendikaya üye olduktan sonra toplu iş sözleşmesine göre ücretinin belirlenmesinde önceki kurumdaki kıdeminin de dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesiyle naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesi esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması ve işverenin toplu iş sözleşmesine uygun ve eşit davranma borcuna aykırı olmayan bir uygulamada bulunmuş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, nakil sonrası çalıştığı işyerinde yetkili sendikaya üye olmasıyla birlikte, toplu iş sözleşmesindeki ücret düzenlemesinin işçinin toplam kıdemini esas alıp almayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin özerkliği ve işverenin eşit davranma borcunun, aynı veya benzer durumdaki işçiler arasında keyfi ayrımcılığı engellemeyi amaçladığı, somut olayda ise naklen gelen işçinin ücret intibakının toplu iş sözleşme hükmüne uygun olarak yapıldığı, işçinin önceki kurumdaki ücret seviyesinin korunarak yeni kurumdaki toplu iş sözleşmesine dahil edildiği, kıdem ve tecrübe farklılıklarının işçiler arasında ayrım yapmayı meşrulaştırabileceği ve işverenin eşit işe eşit ücret ödeme yükümlülüğüne aykırı davranmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.