Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Olası Kasıt”
- Uyuşmazlık: Sanıkların, kaçak üretilen ve yüksek oranda metil alkol içeren rakıyı satarak ölümlere sebebiyet vermeleri nedeniyle eylemlerinin olası kasıtla öldürme mü yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, yıllardır tekel ürünleri satışı yapmaları nedeniyle sahte ve kaçak üretilen içkileri ayırt edebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmalarına, sahte rakıların insan sağlığı açısından tehlikeli ve ölümlere yol açabileceğini öngörmelerine ve buna rağmen bu içkileri faturasız olarak alıp satışa arz etmelerine rağmen ölümlerin meydana gelmesini kabullenmiş oldukları gözetilerek, eylemlerinin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, ruhsatlı bakkal dükkânında bodrum katında sahte içki üretimi yaptığı, kaçak ve sahte rakı sattığını bildiği, bu rakının insan sağlığı için tehlikeli ve ölümlere sebebiyet verebileceğini öngördüğü, buna rağmen sonucu kabullenerek satmaya devam ettiği gözetilerek eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların hareket halindeki bir araca uzun namlulu silahla çok sayıda atış yapması sonucu araçta bulunan ve hedef alınmayan bir kişinin ölümü ile yaralanmayan diğer kişilere yönelik eylemlerinin olası kasıt mı yoksa doğrudan kast mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların husumetli oldukları aileye ait araca çok sayıda atış yapmaları, hedef seçme imkanlarının olmaması ve araçta bulunan herkesin zarar görebileceğinin öngörülebilir olması nedeniyle sanıkların eylemlerinin doğrudan kast ile işlendiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa intihara yönlendirme suçunu mu oluşturduğu ve kasten öldürme suçu olması halinde olası kastın uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, intihar etmek isteyen maktulü de öldürmek amacıyla sevk ve idaresindeki aracı nehre sürmesinin ve suda boğulmanın kaçınılmaz oluşunun doğrudan kastı gerektirdiği, maktulün rızasının hukuka aykırı fiile geçerli rıza sayılamayacağı ve olay yerinde keşif yapılmamasının sonuca etkili olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü kasten öldürme suçunu doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işledikleri ve olası kastla işlendiği kabul edilirse diğer sanık hakkında beraat kararı verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların hedef aldıkları mağdurun yakınında bulunan maktulün de isabet almasının mutlak ve kaçınılmaz olması gözetilerek sanıkların eylemlerini doğrudan kastla işledikleri kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü denize itmesiyle boğulmasına neden olan eyleminin olası kastla öldürme mü, bilinçli taksirle öldürme mü yoksa taksirle öldürme mü olduğu, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve indirim oranının isabetli olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, alkollü ve darp edilmiş olan maktulü gece vakti denize iterek ölümüne sebebiyet vermesinin olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu, maktulün olay öncesinde sanığa ve başkalarına hakaret etmesinin haksız tahrik olarak değerlendirilerek cezada 1/3 oranında indirim yapılmasının isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten öldürme suçunu doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işlediğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı silahın niteliği, atış mesafesi ve maktulü hedef alarak ateş etmesi gibi hususlar gözetilerek, sanığın eyleminin sonucunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, dolayısıyla eylemin olası kastla değil doğrudan kastla işlendiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın düğün sırasında havaya ateş açması sonucu bir çocuğun ölümüne neden olan eyleminin bilinçli taksirle ölüme neden olma suçu mu yoksa olası kasıtla nitelikli öldürme suçu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, şehir merkezinde çok sayıda yüksek katlı bina bulunan bir ortamda, elindeki tabancayla rastgele ateş etmesi nedeniyle mermilerin çevredeki kişilere isabet etme ihtimalini öngörmesine rağmen, bu ihtimali kabullenerek eylemini sürdürmesi ve neticede bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan olayın olası kastla nitelikli öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin olası kasıtla nitelikli öldürme suçundan verdiği mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezaevinde çıkan yangında iki tutuklu/hükümlünün ölümünden sorumlu tutulan infaz koruma başmemurunun eyleminin olası kastla işlenmiş ihmali davranışla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölenlerin yangın çıkarma tehdidini ciddiye almamasının ve yangına müdahale etmemesinin mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu, ancak ölenleri öldürme amacıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve ölenlerin yangını söndürecekleri beklentisiyle hareket ettiği gözetilerek, eyleminin bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu oluşturduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü olası kastla öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, yerel mahkemenin direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararına uyma görüntüsü altında, ilk hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle, verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, brandayla kapatılmış balkona ateş ederek bir çocuğun ölümüne sebebiyet verdiği olayda, TCK'nın 30/2. maddesinde düzenlenen hata hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı ve sanığın eyleminin olası kastla nitelikli öldürme suçunu mu yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, maktul çocuğun bulunduğu balkona ateş ederken, orada bir çocuğun olduğunu bilmediği ve öngöremediği, ancak genel olarak orada birinin olabileceğini öngördüğü gözetilerek, TCK'nın 30/2. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve sanığın eyleminin olası kastla nitelikli öldürme suçunu oluşturduğuna karar verilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında olası kasıtla öldürme suçundan verilen müebbet hapis cezasında TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim hükmünün uygulanmamasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıkasız olması, olaydan sonraki ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları, maktul yakınlarının şikayetçi olmaması ve tazminat talep etmemeleri gibi hususlar takdiri indirim nedeni olarak değerlendirilerek, TCK'nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmediğinden yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.