Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Olay Yerinde Bulunma”
- Uyuşmazlık: Sanık ...'ın kasten öldürme suçuna yardım mı ettiğinin yoksa müşterek fail olarak mı katıldığının, sanık ... hakkında verilen silahla tehdit suçundan mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin isabetli olup olmadığının ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan suç duyurusunda bulunulması kararının temyiz edilebilirliğinin ve bu suçtan kamu davası açılıp açılmadığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın olay öncesi hazırlıkları, olay sırasındaki eylemleri ve diğer sanıklarla birlikte hareket etmesi nedeniyle kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak katıldığı, sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan açılan kamu davasının zamanaşımına uğradığı ve diğer sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kamu davası açılmış olduğu ancak bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına, kısmen de kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama sonucu taksirle ölüme neden olma suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, somut olayda haksız tahrik koşullarının bulunup bulunmadığı ve sanıklardan birinin temyiz aşamasında öldüğünün bildirilmesi üzerine mahallinde araştırma yapılıp yapılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten işlenip neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi olan kasten yaralama suçu haksız tahrik etkisi altında işlenmiş ise neticesi bakımından uygulanması gereken taksirle ölüme neden olma suçunda da haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda ölen kişiden sanıklara yönelen haksız bir söz veya davranış bulunmadığı ve sanıklardan birinin ölümüne ilişkin kayıt nedeniyle mahallinde araştırma yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı sanıklar yönünden onanmış, ölen sanık yönünden ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüse ve diğer mağdurlara yönelik silahla tehdit suçuna iştirak edip etmedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurların birbiriyle örtüşen ve tutarlı beyanları, bu beyanları destekleyen tanık anlatımları, doktor raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanıkların eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüse yardım ve silahla tehdit suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi ve haksız tahrik indiriminin alt sınırdan uygulanmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların gece vakti, sokak üzerinde, birlikte ve bıçak kullanarak katılanları hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamaları, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı gözetilerek temel cezanın üst sınırdan belirlenmesinin isabetli olduğu, ayrıca ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirsiz olması, sanıklara yönelen başka bir haksız fiilin tespit edilememesi ve sanıkların da basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmış olmaları değerlendirilerek haksız tahrik indiriminin alt sınırdan uygulanmasının da isabetli olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hükme karşı yapılan itirazda, TCK'nın 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağduru yaraladıktan sonra olay yerini terk etmesi ve yaralıya yardım etmek veya yetkililere haber vermek için herhangi bir ciddi çaba göstermemesi, neticenin gerçekleşmesini önlemek için TCK'nın 36. maddesi anlamında bir çaba sarf etmediğinin göstergesi olarak değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin sanığı kasten öldürmeye teşebbüsten mahkum eden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna yardımı mı yoksa suçluyu kayırma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi ve sırasındaki davranışları, olay yerinden ayrılmaması, asli faillerin eylemlerini izleyerek cesaret vermesi ve olay sonrasında suç faillerini olay yerinden uzaklaştırmasının kasten öldürme suçuna yardım kastıyla gerçekleştirildiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulün öldürülmesi ve mağdura yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarına iştiraki ile 6136 sayılı Kanun'a muhalefet eylemlerinin sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay yerinde kalaşnikof marka tüfekle ateş ederek maktulün vurulmasını kolaylaştırdığı, mağdura yönelik eylemde de aynı silahla ateş ederek failin eylemine katkı sağladığı ve ruhsatsız silah taşıdığı hususları birlikte değerlendirilerek maktulün öldürülmesi ve mağdura yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarından dolayı müşterek fail olarak cezalandırılmasının ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefetten mahkumiyetinin yerinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme müebbet hapis cezasını gerektiren TCK 81. maddedeki kasten öldürme suçu mu, yoksa TCK 87/4'teki kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulün bacağına tek el ateş etmesi, olay yerinde başka saldırıda bulunmaması, tabancasında atışa hazır mermiler olmasına rağmen eylemine son vermesi ve maktul ile aralarında öldürmeyi gerektirecek derecede bir husumet bulunmaması sanığın kastının öldürmeye değil yaralamaya yönelik olduğu kanaatine ulaşılmasını sağlayarak, eylemin TCK 87/4. maddesindeki kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, yerel mahkemenin sanığı kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan cezalandırmasına dair hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık M.Ç.'nin, maktuller F.S. ve E.S.'yi kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık M.Ç.'nin, maktul F.S.'yi meşru savunmada sınırın aşıldığı bir heyecan, korku ve telaşla kasten öldürdüğü ve maktul E.S.'yi haksız tahrik altında kasten öldürdüğü ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan ise dava zamanaşımı gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanık hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tehdit suçundan sanıklar hakkında verilen hapis cezasının üst sınırdan tayin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemin planlanması, icrası ve delillerin gizlenmesi aşamalarında birlikte hareket etmeleri, suçun silahla işlenmesi, birden fazla mağdurun bulunması ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gibi hususlar gözetilerek tehdit suçundan verilen 5 yıl hapis cezası, TCK’nın 3. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesine aykırı olmadığından onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, inceleme dışı sanığın maktulü kasten öldürme suçuna şerik olarak katılıp katılmadığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yeğeninin maktulü öldürdüğü olayda, sanığın suça azmettirdiği veya yardım ettiğine dair tanık beyanlarının çelişkili ve yetersiz olması, sanığın olay anında bakkalda olduğunu iddia etmesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, maktulün öldürülmesi olayına Türk Ceza Kanunu'nun 37. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı, yoksa 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak mı katıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay yerinde silahlı bulunması ve olaydan sonra diğer sanıklarla birlikte kaçmasına rağmen, maktulün öldürülmesi eylemine fiilen katılmadığı, aksine diğer sanığı yatıştırmaya çalıştığı, bu nedenle de eylem üzerinde ortak hakimiyet kurmadığı gözetilerek, sanığın kasten öldürme suçuna TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.