Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Olumsuz Dava Koşulu”
- Uyuşmazlık: Vakıf şerhinin terkini davasının reddine ilişkin temyiz incelemesinde, yerel mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesine rağmen ayrıca tespit hükmü kurup kurmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davanın reddine karar verdikten sonra ayrıca bir tespit hükmüne yer vermemesi gerektiği ve hak düşürücü sürenin varlığının davanın reddini gerektiren olumsuz bir dava koşulu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf şerhinin terkini davasının reddine rağmen, mahkemenin ayrıca vakfın taviz bedeline tabi olmadığına dair tespit hükmü kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiğinden ve davacı bu kararı temyiz etmediğinden, mahkemenin ayrıca tespit hükmü kurması, HUMK 74. maddesine aykırı ve olumsuz dava koşulunun varlığı nedeniyle gereksiz görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki vakıf şerhinin terkini davasında, davanın reddine karar verildikten sonra ayrıca tespit hükmü kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun hak düşürücü süresinin geçmesi sebebiyle davanın reddine karar verildikten sonra, ayrıca vakfın gayrisahih nitelikte olduğuna dair tespit hükmü kurulmasının HMK 74. maddesine aykırı olduğu ve hak düşürücü sürenin davanın görülmesini engelleyen olumsuz bir dava koşulu teşkil etmesi nedeniyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro tespiti sırasında kendi parseline ait bir kısmın sehven davalıya ait parsele dahil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine karşı açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı ve bu sürenin olumsuz dava koşulu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki vakıf şerhinin silinmesi istemiyle açılan davada, hak düşürücü süre geçtikten sonra vakfın taviz bedeline tabi olmadığının tespitine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şerhin silinmesi talebi hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiğinden ve davacı bu kararı temyiz etmediğinden, mahkemenin HUMK 74. madde gereği taraf talebiyle bağlı olması ve hak düşürücü sürenin davanın görülmesini engelleyen olumsuz dava koşulu olması gözetilerek, yerel mahkemenin vakfın taviz bedeline tabi olmadığına dair tespit hükmü kurması hatalı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anonim şirkette genel kurulda alınan bir kararın iptali davasında, davacının karara muhalefet şartını yerine getirip getirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Ticaret Kanunu'nun 446/1-a maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali davası açabilmek için davacının karara olumsuz oy kullanmasının ve bu muhalefetini tutanağa geçirmesinin şart olduğu, somut olayda davacı vekilinin gündem maddesinin görüşülmesi sırasında olumsuz eleştirilerde bulunmasının ve olumsuz oy kullanmasının bu şartı karşılamadığı, zira kanun maddesindeki "karara muhalefet" ifadesinin kararın alınmasından sonraki olumsuz tavır beyanını ifade ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında eşit kusurlu bulunan davalının, boşanma hükmünü temyiz etmemesine rağmen, maddi tazminat talebiyle kusur oranına itirazının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün temyiz edilmemesiyle kusur oranının kesinleştiği ve bu kesinleşmenin, tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin bir kesin hüküm oluşturduğu, bu nedenle davalının maddi tazminat talebi kapsamında kusur oranına itirazının mümkün olmadığı ve eşit kusurlu olan davalıya maddi tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Daha önce görülüp kesinleşen tapu iptal ve tescil davasının, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan yeni tapu iptal ve tescil davası yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Her iki davanın sonucu aynı olsa da, ilk davanın harici satın almaya dayanırken, yeni davanın vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayanması sebebiyle dava sebeplerinin farklı olduğu, bu nedenle kesin hükmün tesisi için gerekli koşulların oluşmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleşen kusur belirlemesinin, manevi tazminat davsında da bağlayıcı olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün temyiz edilmemesiyle kesinleşen kusur belirlemesinin, boşanmaya sebep olan olaylar aynı zamanda tazminata konu olduğundan, manevi tazminat davasında da kesin hüküm teşkil edeceği ve bu nedenle mahkemenin yeniden kusur değerlendirmesi yapamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak manevi tazminata ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.