Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Oran Fazlası”
- Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fark ücret alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması ve 2022 yılı ücret hesabında toplu iş sözleşmesi hükümlerinin de dikkate alınarak, asgari ücretin belirli oranı fazlası ile toplu iş sözleşmesine göre belirlenen ücretten yüksek olanın uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücreti, hizmet alım sözleşmeleri kapsamında asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenirken, sonraki ihalede bu oranın düşürülmesi nedeniyle oluşan fark ücret alacağının nasıl hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhale şartnamelerinde ücretin "asgari ücretin belirli bir oran fazlası" olarak belirlendiği durumlarda, sonraki ihalede bu oranın düşürülmesi halinde, 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesi uyarınca işçinin yazılı rızası olmadıkça ücretin düşürülemeyeceği, bu nedenle fark ücret alacağının hesabında önceki ihale döneminde uygulanan oranın korunarak hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde fark ücret alacağının hesaplama yöntem ve tekniğine ilişkin istinaf itirazının bulunup bulunmadığı ve Özel Dairece bu hususun bozma nedeni yapılmasının mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre davacının ücretinin davalı Kurum tarafından dava dışı alt işverenlerle yapılan ihaleler kapsamında “asgari ücretin belirlenen oran fazlası" şeklinde belirlendiği, sonraki ihale sözleşmelerinde ise asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir katsayı oranının kararlaştırıldığı ve bu hususun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesine aykırı olduğundan davacının fark ücret alacağına hak kazandığı çekişmesiz olan somut olayda, fark ücret alacağı hesabının hatalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhale şartnamelerinde ücret, asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak kararlaştırılmış ise bu oranın sonraki ihale dönemlerinde de korunması gerektiği, önceki ihalede ödenen son ücretin alt sınır kabul edilerek yeni ihalede belirlenen ücretin de bu alt sınırın altına düşmemesi gerektiği, bu nedenle fark ücret alacağının bu esaslara göre hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesindeki ücrete ilişkin hüküm ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücretinin hesabında, iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmiş ücret hükmünün ileriye etkili olduğu, asgari ücretin her değişiminde bu oranın dikkate alınması gerektiği, ancak toplu iş sözleşmesiyle getirilen taban ücret veya zam hükümlerinin de değerlendirilerek, işçi lehine olan ücretin uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçiş esnasında imzalanan iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretinin nasıl belirleneceği ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması sebebiyle, toplu iş sözleşmesi hükümleri ile birlikte değerlendirilerek, her yıl için asgari ücret, iş sözleşmesindeki oran, toplu iş sözleşmesindeki taban ücret ve zam oranları birlikte değerlendirilerek hesaplama yapılması gerektiği, mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl hesaplanacağı ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücretinin hesabında, iş sözleşmesindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası hükmü ile toplu iş sözleşmesindeki taban ücret ve zam oranlarının birlikte değerlendirilmesi, asgari ücret bağlantısının kesilip kesilmediğinin tespiti ve her yıl için ayrı ayrı hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve fark ücret alacağının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçinin ücretinin hesabında, iş sözleşmesindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası hükmü ile toplu iş sözleşmesi hükümlerinin birlikte değerlendirilerek, taban ücret uygulaması, zam oranları ve enflasyon farkı gibi unsurların gözetilmesi, işçiye daha yüksek ücreti sağlayan hükmün uygulanması gerektiği, mahkemece yapılan ücret tespitinin bu ilkelere uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde fark ücret alacağının hesaplama yöntem ve tekniğine ilişkin istinaf itirazının bulunup bulunmadığı ve Özel Dairece bu hususun bozma nedeni yapılmasının mümkün olup olmadığı; davacının ücretinin davalı Kurum tarafından dava dışı alt işverenlerle yapılan ihaleler kapsamında “asgari ücretin belirlenen oran fazlası" şeklinde belirlendiği, sonraki ihale sözleşmelerinde ise asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir kat sayı oranının kararlaştırıldığı ve bu hususun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesine aykırı olduğundan davacının fark ücret alacağına hak kazandığı çekişmesiz olan somut olayda, fark ücret alacağı hesabının hatalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde hesaplama yöntemine ilişkin itirazları mevcut olduğu, önceki ihalede kararlaştırılan asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklindeki ücretin, işçinin yazılı rızası olmadan sonraki ihale döneminde düşürülemeyeceği ve fark ücret hesabının bu esas üzerinden yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde fark ücret alacağının hesaplama yöntem ve tekniğine ilişkin istinaf itirazının bulunup bulunmadığı, Özel Dairece bu hususun bozma nedeni yapılmasının mümkün olup olmadığı ve fark ücret alacağının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde hesaplama yöntemine ilişkin bir itirazı olmadığını belirtse de, davalı vekilinin hem bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hem de istinaf dilekçesinde hesaplama yöntemine itiraz ettiği ve bu itirazlarının değerlendirilmemesini istinaf konusu yaptığı anlaşılmakla birlikte, davacının ücreti, ihale şartnamesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğinden, bu oranın yeni dönemde de korunması gerektiği, dolayısıyla önceki ihalenin bitimi itibariyle ödenen son ücret miktarının sonraki dönem için alt sınır kabul edilmesi ve yeni ihale ile belirlenen ücretin de bu alt sınırın altına düşmemek kaydıyla fark ücret alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında yapılan iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin belli bir oranı fazlası olarak belirlenmesinin, sonraki dönemlerde de aynı oranın uygulanacağı anlamına gelip gelmediği ve işçinin ücret farkı alacağı bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranında fazlası olarak ödeneceğinin açıkça kararlaştırılmadığı, sadece kadroya geçiş anındaki ücretin asgari ücretin belli bir oranı fazlası olarak belirlendiği, davalı işverenin işçiye toplu iş sözleşmesinde belirlenen zam oranlarını uyguladığı ve bu nedenle işçinin ücret farkı alacağının bulunmadığı gözetilerek, istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fark ücret alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince yapılan ücret hesabının, Yargıtay'ın 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin ücret tespitine ilişkin yerleşik içtihatlarına uygun olarak yapılmadığı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin de değerlendirmeye alınması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçişte imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte uygulanarak ödenmesi gereken ücret farkının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kadro geçişinde yapılan iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak kararlaştırılması halinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu, ancak sözleşmede ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin belirtilmesinin ileriye etkili bir hüküm olarak değerlendirilmesi ve sonraki dönemlerdeki ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı, bu durumda işçinin toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanan ücret taleplerinden yüksek olanı talep edebileceği, somut olayda mahkemelerin bu ilkelere uygun ücret tespiti yapmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.