Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerler”
- Uyuşmazlık: Orman kadastrosu kesinleştikten sonra 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğu ve 2/B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin mülkiyetinin Anayasa'nın 169. ve 170. maddeleri uyarınca Hazine'ye ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan ve tapu kaydı bulunan bir taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşen orman kadastrosu ile taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı, 1988 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2B çalışmalarına karşı açılan davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, özel orman parsellerinin yolsuz tescil edildiği iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen direnme kararı vermesi üzerine, direnme kararının hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel orman parsellerinin oluşturulmasına ve tesciline esas teşkil eden işlemlerin yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak yapıldığı, parsellerin 1942 yılı orman kadastrosunda orman sınırları içinde yer aldığı, 1945 tarihli 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği ve 1950 tarihli 5658 sayılı Yasa kapsamındaki iade talebinin reddedilmesiyle Hazine mülkiyetinde kaldığı, ayrıca 1984 yılında yapılan orman kadastrosunda da parsellerin orman sınırları içinde gösterildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin 2/B uygulaması kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açtığı davada, kadastro kanununda öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine eklenen hükmü iptal etmesi ve 6292 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B davalarının durdurulmasına ilişkin hükmü de gözetilerek, yerel mahkemenin on yıllık hak düşürücü süreye dayanarak davayı reddetmesinin hatalı olduğu ve yeni yasal durum değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı M. Çırak'ın dava tarihi itibariyle taşınmazla ilgisi kalmadığından davalı taraf sıfatının bulunmaması ve Anayasa Mahkemesi'nin 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki hak düşürücü süreye ilişkin hükmünü iptal etmesi ile 6292 sayılı Kanun'un 2/B davalarının durdurulmasına ilişkin hükmü gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın yolsuz tapu kaydının iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 5841 sayılı Kanun'un ilgili maddelerini iptal etmesi ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesiyle oluşan yeni hukuki durumun gözetilmesi gerektiği ve yerel mahkemenin bu yeni durumu dikkate alarak karar vermesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın yolsuz tapu kaydının iptali davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye ilişkin değişikliği içeren 5841 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerini iptal etmesi ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesiyle oluşan yeni hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açtığı davada, daha önce orman idaresinin aynı taşınmaz için açtığı orman sayılan yer tespiti davasının reddine ilişkin kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin önceki davaya katılmış olsa da önceki davanın orman sayılan yer tespiti talebine dayalı olduğu, eldeki davanın ise 2/B kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu iddiasına dayandığı, her ne kadar taraflar ve dava konusu aynı olsa da dava sebeplerinin farklı olduğu, ayrıca önceki davada 2/B uygulamasının geçersizliğine ilişkin karar verildiği ve bunun kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisinde kalıp kalmadığı ve orman vasfı taşıyıp taşımadığı hususunda tapu iptal ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: 1967-1982 yıllarında kesinleşen orman kadastrosu sınırlarının, 1992 yılında yapılan arazi kadastrosunda ihlal edilerek taşınmazın sınırlarının hatalı belirlendiği, orman sınırları içinde kalan yerlerin vergi kaydı ve zilyetlikle kazanılamayacağı, ayrıca dayanılan vergi kaydının da taşınmaza uymadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.