Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ortadan Kaldırma”
- Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi hükmüne karşı Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunda bulunmaması durumunda, bölge adliye mahkemesi hükmünün bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz hakkının, ilk derece Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurup başvurmadığına bağlı olmadığı ve kanun yollarına başvurma hakkının Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi ile güvence altına alındığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Bir hakim hakkında, bir yandan terör suçu, diğer yandan görev suçu kapsamında açılmış iki davanın birleştirilmesi ve sonrasında ayrılması işlemlerine bağlı olarak yetkili mahkemenin tespiti noktasında oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin istisnai olması, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmaması, birleştirmenin yargılamayı uzatabileceği ve sanığın makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği hususları gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin davaları ayırma kararının onanmasına ve terör suçuna ilişkin davanın yerel mahkemede görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaların Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen davalarla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılama görevinin istisnai olduğu, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmadığı, sanık sayısının çokluğu, olayların karmaşıklığı ve bağlantı ile iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği gerekçeleriyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararları kaldırılarak davaların ayrı ayrı görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlikten ihraç edilen bir sanığın işlediği suçların görev suçu mu yoksa kişisel suç mu olduğu ve buna bağlı olarak hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlediği suçların, hâkimlik görevi sırasında ve görevinden dolayı işlenmiş olsa dahi, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçlamaları kapsamında kişisel suç niteliğinde olduğu ve bu nedenle yargılamanın Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93. maddesi uyarınca ilgilinin görev yaptığı yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yer ağır ceza mahkemesinde yapılması gerektiği gözetilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 15 Temmuz 2016 tarihindeki eylemlerinin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunu mu yoksa bu suça yardım suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, darbe girişimini en geç AK Parti İl Başkanlığı binasına vardığında öğrendiği, buna rağmen binanın askerlerce kuşatılmasına ve polislerin uzaklaştırılmasına katıldığı, vatandaşların ve parti yetkililerinin uyarılarına rağmen binanın boşaltılması talebinde bulunduğu, bu eylemlerinin darbe girişiminin icrasını kolaylaştırdığı ve darbecilerle fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiğinin anlaşıldığı gözetilerek, sanığın eyleminin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddi ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün infaz aşamasında, hükmün kesinleşmesinden önce dava zamanaşımının gerçekleştiği iddiasıyla verilen davanın ortadan kaldırılması kararına karşı başvurulacak kanun yolunun temyiz mi yoksa itiraz mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesinde düzenlenen ve infaz aşamasında verilen kararlara karşı kanun yolunun itiraz olduğu, hükmün yorumu, cezanın hesabında duraksama, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği veya lehe kanun durumlarında hükmü veren mahkemeden karar istenebileceği, somut olayda ise kesinleşmiş hükmün infazı sırasında dava zamanaşımı nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için verilen kararın infaza ilişkin olduğu gözetilerek itiraz yoluna başvurulması gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birinci sınıf hakim olan sanık hakkında, silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçlarından açılan kamu davasında, görevli mahkemenin neresi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat edilen suçların, hakimlik göreviyle bağlantılı olsa dahi kişisel suç kapsamında değerlendirilmesi, Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi olarak yargılama yetkisinin sadece görev suçları ile sınırlı olması ve iddianamede yer verilen suçlamalara göre sanığın eylemlerinin kişisel iradesiyle, örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde ve örgütün nihai amacına ulaşmasına yönelik olarak gerçekleştirildiği gerekçeleriyle Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevden uzaklaştırılan ve meslekten ihraç edilen bir Cumhuriyet savcısının silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçlarından yargılanmasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat edilen suçların, kişisel suç niteliğinde olduğu ve Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93. maddesi uyarınca görevli mahkemenin, sanığın görev yaptığı yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesi olduğu gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birinci sınıf cumhuriyet savcısı olan sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlarından yargılanmasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat edilen suçların, kişisel suç olarak değerlendirilmesi gerektiği, Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin görev suçları ile sınırlı ve istisnai nitelikte olduğu gözetilerek, yargılamanın yerel mahkemede yapılması gerektiği kabul edilerek İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde birinci sınıf Cumhuriyet savcısı olan sanık hakkında açılan Anayasayı ihlal, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından yargılama yapmaya hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat edilen suçların, kişisel suç olarak kabul edilmesi gerektiği ve Yargıtay’ın ilk derece yargılaması yapma görevinin görev suçları ile sınırlı ve istisnai nitelikte olduğu gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilerek, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde birinci sınıf hakim olan sanık hakkında açılan silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlarından dolayı görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin, hakimlik göreviyle bağlantılı olarak yürütülen soruşturmalardan bağımsız olarak, kişisel iradesiyle ve örgüt üyeliği sıfatıyla gerçekleştirilen kişisel suçlar kapsamında olduğu, Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yetkisinin yalnızca görev suçlarıyla sınırlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevli olduğuna ve Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birinci sınıf hakim olan sanık hakkında açılan silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçlarından dolayı görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat edilen suçların hakimlik göreviyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilse de, iddianamede bu suçlara ilişkin görev suçu kapsamında ayrı bir suç isnat edilmemesi, isnat edilen suçların hakimlik göreviyle bağlantılı ve görevden yararlanılarak işlenmesinin zorunlu olmaması, özgü suç niteliği taşımaması ve sanığın kişisel irade ve eylemleriyle hareket ettiği gözetilerek Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.