Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ortaklık Mukavelesi”
- Uyuşmazlık: Davalıya gönderilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Havale dekontunun açıklama kısmında paranın "ortaklık mukavelesi için" gönderildiğinin belirtilmesi, davalının paranın gönderilme amacını bilmesi ve parayı çekerek devir yapmayı vaat eden kişilere verdiğini kabul etmesi sebepsiz zenginleşmenin unsurlarının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girmesinden önce düzenlenen mal ortaklığı sözleşmesindeki, eşlerden birinin ölümü halinde sağ kalan eşe bütün malların kalacağına dair hükmün, yeni yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi karşısında geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin ilgili hükmünün mal rejimi sözleşmesinin kapsamı dışında, ölüme bağlı bir tasarruf niteliğinde olan ve miras sözleşmesi olarak kabul edilen bir irade beyanı olduğu, bu nedenle de yeni yasal mal rejimine geçilmiş olsa dahi geçerliliğini koruduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ile arasındaki adi ortaklığa ilişkin defter ve kayıtları inceleme yetkisinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin sona erme tarihini açıkça belirtmemesi ve ortaklığın feshedildiğine dair bir delil sunulmaması, davacı şirketin ortaklığa ilişkin bilgi alma, defter ve kayıtları inceleme yetkisinin bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında sezonluk sebze yetiştirmek amacıyla yapılan sözleşmenin kira sözleşmesi mi yoksa adi ortaklık sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak mahkemenin görevli olup olmadığı ile feshine karar verilen sözleşme nedeniyle davacıların alacaklarının miktarı ve vekalet ücretinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yapılan sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu, davacıların murisinin vefatı ile ortaklığın mirasçıları ile devam ettiği, davacıların açtığı davanın da adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemi niteliğinde olduğu, mahkemenin davacıların alacak istemini haklı bulup hüküm altına alırken vekalet ücretine fazla miktarda hükmettiği gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin gerçekleştirdiği nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak edip etmediği, iştirak şeklinin ne olduğu, eylemlerin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve katılan hazine vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte müstahsil makbuzlarını düzenleyip komisyon karşılığı vermesinin, bu makbuzları kullanan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçlarına yardım etmek niteliğinde olduğu, sanığın bu suça iştirak kastıyla hareket ettiği ve eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan "Hasılat Paylaşımlı Konut Yapım Sözleşmesi"nin adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak arsa sahiplerinin, yükleniciden konut satın alan davacıya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı arsa sahipleri ile yüklenici şirket arasında yapılan sözleşmenin, tarafların emek ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirdikleri, kar elde etmeyi ve paylaşmayı hedefledikleri, müştereken faaliyet gösterdikleri ve sözleşme hükümlerinden adi ortaklık ilişkisinin unsurlarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gözetilerek, arsa sahiplerinin de yüklenici ile birlikte davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa sahipleri ile yüklenici firma arasında yapılan hasılat paylaşımı sözleşmesinin adi ortaklık sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak yükleniciden konut satın alan davacıların arsa sahiplerine karşı dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşmede adi ortaklık unsurlarının bulunduğu, tarafların müşterek bir amaca yönelik olarak emek ve mallarını birleştirdikleri, kar elde etmeyi amaçladıkları ve birlikte faaliyetlerde bulundukları gözetilerek, sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve davacıların arsa sahiplerine karşı müteselsil sorumluluk hükümleri uyarınca dava açma haklarının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin husumetten ret kararı direnme yoluyla bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza kadın eşin ziynet eşyaları ile katkı yapıp yapmadığı ve bu katkı nedeniyle katkı payı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının düğün takıları ile ilk önce araç alındığı, bu aracın satılarak 4 numaralı bağımsız bölümün kadın adına alındığı, sonrasında bu taşınmazın satılarak elde edilen gelirle 14 numaralı bağımsız bölümün alındığı, davalı erkeğin kadına ziynet eşyası aldığına dair iddiasını ispatlayamadığı ve hayatın olağan akışına göre kadının ziynetleri ile 14 numaralı bağımsız bölüme katkı yaptığı kabul edilerek katkı payı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hisseli taşınmazda imar planlarının iptali ve yeniden düzenlenmesi sürecinde, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapan yüklenicinin diğer hissedarlarla sözleşme yapma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve arsa sahibinin sözleşmenin geçersizliğini talep etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin, imar planlarındaki değişikliklerden bağımsız olarak diğer hissedarlarla sözleşme yapma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve basiretli bir tacir gibi davranma özen borcuna aykırı hareket etmesi nedeniyle, arsa sahibinin makul bekleme süresini aşan dokuz yıllık sürenin sonunda sözleşmenin geçersizliğinin tespitini talep etmesinin haklı görülmesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın terekesinde bulunan "Cami Önü" adlı tablonun mirasçılar arasında taksime konu edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Terekenin paylaşılmamış olması asıl kabul edildiğinden ve taksime dayanan tarafın bu olguyu ispat yükümlülüğü altında olduğundan, davalı mirasçıların tanık beyanları ile ispatlayamadıkları taksim iddiası reddedilerek, tablonun miras payları oranında mirasçılara ait olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.