Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ortalama Tüketici”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından tescil başvurusu yapılan "Kobi Yirmidört" markasının, davacının önceki tescilli "Yirmidört" markası ile benzerlik taşıyıp taşımadığı ve bu benzerliğin karıştırılma ihtimali yaratıp yaratmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin, televizyon izleyicilerinin bilinçli tüketici olduğu gözetilmeksizin ortalama tüketici nezdinde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle mahkemenin marka benzerliği değerlendirmesinde yanılgıya düştüğü gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanunla kurulan ve adı kanunla belirlenen bir vakıf üniversitesinin, ticari faaliyetlerinde kullandığı adının daha önce tescil edilmiş bir markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu tüzel kişiliğine sahip vakıf üniversitelerinin de fikri mülkiyet mevzuatına tabi olduğu, kanunla kurulmuş olmalarının ve adlarının kanunla belirlenmiş olmasının tescilli marka hakkına tecavüzü meşrulaştırmayacağı, davalı üniversitenin adını ticari faaliyetlerinde markasal olarak kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markasıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve bu benzerliğin iltibasa neden olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının ayırt edici ve baskın unsurları ile ortalama tüketici nezdinde bıraktığı izlenim açısından iltibas tehlikesi oluşturmadığı, özellikle Arapça yazımların şekil unsuru olarak algılanacağı ve asli unsurlar arasında benzerlik bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ...’e ait “NEVİN” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “EVİN” esas ibareli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının görsel olarak karşılaştırılması ve ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim dikkate alındığında, taraf markalarındaki ibarelerin görsel açıdan benzer oldukları, bu benzerliğin ortalama alıcılar arasında markaların sahibi firmalar arasında irtibat olduğu sonucunu doğurabilecek nitelikte olduğu ve davalının marka başvurusu ile davacı şirketin markalarını aynı veya benzer mallar üzerinde, aynı yerlerde ve aynı satış noktalarında bir arada gören ortalama tüketiciler nezdinde, işletmeler arasında ekonomik veya organik bir bağlantı bulunduğu ihtimalini de kapsayacak şekilde karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanında davacıya ait tescilli markanın aynen kullanılması nedeniyle, davacının Türk Ticaret Kanunu'nun 46. maddesi gereğince ticaret unvanının terkinini talep etmesi üzerine, terkin şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tescilli markasıyla aynı olan "Lipetgaz" ibaresini ticaret unvanında kullanmasının, tacirin kimliği konusunda üçüncü kişilerde yanlış bir görüş oluşmasına sebep olacak nitelikte olması ve başkasının iş ürünleriyle iltibasa yol açması nedeniyle haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı marka başvurusu ile davacının tanınmış markaları arasında 556 sayılı KHK'nin 8/1-b ve 8/4. maddeleri anlamında benzerlik bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markalarının ayırt edici unsuru olan "M" ibaresinin kullanım yoluyla ayırt edicilik kazanmış düşük ayırt ediciliğe sahip bir unsur olması, davalı başvurusundaki görsel unsurların davacı markalarından yeterli farklılık göstermesi ve ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratmaması, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmaması ve davalı başvurusu ile davacı markaları arasında 8/1-b ve 8/4. maddeleri anlamında benzerlik bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin "CERAMO" ibareli marka başvurusu ile davacının "CERAN" ibareli markaları arasında, "Elektriksiz pişirme aletleri" malları yönünden benzerlik bulunup bulunmadığı ve YİDK kararının iptali şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacı markalarının asıl unsurunu oluşturan "CERAN" ibaresinin ilk dört harfini içermesi ve eklenen "MO" kısmının yeterli ayırt edicilik sağlamaması, ayrıca "CERAN" ibaresinin Almanca "seramik" anlamına gelse de Türkiye'deki ortalama tüketici tarafından ayırt edici bir işaret olarak algılanması nedeniyle, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı marka başvurusu ile davacının tescilli markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının aynı mal ve hizmetler için tescilli olduğu, davalı başvurusundaki “FLOW Coaching International+Şekil” ibaresinin davacının “FLO” ve “FLOVE” esas unsurlu seri markalarının ayırt edici unsurunu içerdiği, davalı başvurusundaki ek unsurların markaya yeterli ayırt edicilik katmadığı, aksine davacı markalarının bir serisi olduğu izlenimi yarattığı, bu nedenle ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın satışa arz ettiği ayakkabılar üzerindeki işaretlerin, katılan şirketin tescilli markasına iktibas veya iltibas teşkil edip etmediği ve marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu ayakkabılarda kullanılan işaretlerin, tescilli markayla birebir aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı, ayrıca ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratmadığı, dolayısıyla marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markasıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu nedenle hükümsüz sayılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu marka ile davacı markası arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açacak düzeyde görsel ve işitsel benzerlik bulunmadığı, kötü niyetli başvuru yapıldığına dair de delil olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait “...” marka başvurusu ile davacının “ZORLU” esas unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı marka başvurusunda "ZORLU" kelimesinin çoğul ekiyle ve "AYHAN SEYHAN" ibaresinin eklenmesiyle kullanılmasına rağmen, davacının "ZORLU" esas unsurlu çok sayıdaki markası ve ortalama tüketici nezdinde yaratacağı izlenim dikkate alındığında, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesine neden olabilecek düzeyde benzerlik bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının "BİM" esas unsurlu tanınmış ve seri markaları karşısında, davalı şirketin aynı sınıftaki "sisbim" ibareli markasının 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi gereğince karıştırılma tehlikesi oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin "sisbim" markasının, davacının "BİM" markalarının ayırt ediciliği düşük "BİM" ibaresini içermesine rağmen, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali oluşturmayacağı, işaretler arasında görsel, işitsel ve anlamsal farklılıklar bulunduğu ve "BİM" ibaresinin "Bilgi İşlem Merkezi" kısaltması olarak da kullanıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.