Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Parçalı Çalışma”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren aleyhine, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan iş sürelerinden sayılan fazla mesai, parçalı çalışma, verilmeyen yemek molası ve ara dinlenme yaptırılmama sebebiyle fazla çalışma ücreti alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemelerce, davacıya normal günlük çalışma saatleri sonrasında yaptırılan fazla çalışma ücretleri ile toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesine göre ödenmesi gereken aracın garajdan alınıp hareket noktasına getirilmesi ve paydos sonrası tekrar yerine konması için geçen bir saat fazla çalışma ücreti ve parçalı çalışma yaptığı günlerde 6,5 saatin üzerindeki çalışması karşılığı fazla çalışmaların ücretlerinin bordrolarda tahakkuk ettirilip ödendiğinin, ancak davacıya iki saat daha fazla mesaiye bırakıldığı günlerde ara dinlenmesi verilmediği için birer saatlik fazla çalışma ücretinin ödenmediğinin tespit edilmesi, toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesi hükmünün davacıya uygulanabilir nitelikte olması ve davalı işverence aksinin ispatlanamaması karşısında, davacının bu alacağının kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından talep edilen fazla mesai ücretlerinin ödenip ödenmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, parçalı çalışma süreleri arasında fiilen çalıştığına dair somut bir ispat sunamaması ve toplu iş sözleşmesi hükmü ile de bu sürelerin çalışma süresinden sayılamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının alt işverenler nezdindeki çalışmalarının kesintisiz olup olmadığı ve kıdem tazminatı hususunda davalı asıl işverenin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alt işverenler nezdindeki çalışmalarının kesintisiz olup olmadığının, ara verme nedenlerinin ve sürelerinin, eksik SGK kayıtlarının ve hizmet alım sözleşmelerinin araştırılması gerektiği, değişen alt işverenler arasında işyeri devri hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde çalıştıktan sonra kadroya geçen davacı işçinin, alt işverenler nezdinde çalıştığı dönem için işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açtığı davada, davacının alt işverenler nezdindeki çalışmalarının kesintisiz olup olmadığı ve davalı EÜAŞ’ın kıdem tazminatından sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alt işverenler nezdindeki çalışmalarının kesintisiz olarak devam ettiği ve işyeri devri hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı EÜAŞ'ın da işyeri devrine ilişkin hükümler ve 1475 sayılı mülga İş Kanunu’nun 14/2. fıkrası uyarınca kendi dönemi ve devir tarihindeki ücreti üzerinden kıdem tazminatından sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, ancak davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde çalıştıktan sonra kadroya geçen davacı işçinin, kadroya geçmeden önceki dönemdeki işçilik alacaklarından davalı EÜAŞ'ın sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alt işverenler nezdindeki çalışmalarının kesintisiz olarak devam ettiği ve işyeri devri hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle davalı EÜAŞ'ın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi yollamasıyla halen uygulanmakta olan 1475 sayılı mülga İş Kanunu'nun 14/2. fıkrası uyarınca kendi dönemi ve devir tarihindeki ücreti üzerinden kıdem tazminatından sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin mevsimlik iş niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işyerinin tarıma dayalı faaliyet göstermesi ve işlerin belli dönemlerde yoğunlaşması sebebiyle, yürütülen faaliyetin mevsimlik iş, davacının da mevsimlik işçi olduğu kabul edilerek ve davacının 11 aydan az çalıştığı yıllar için yıllık izin ücreti talep edemeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin mevsimlik iş niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı işyerinin tarıma dayalı faaliyet yürütmesi ve işlerin belli dönemlerde yoğunlaşması sebebiyle, işin mevsimlik iş ve davacının da mevsimlik işçi olduğu kabul edilerek, davacının sadece 11 ay ve üzerinde çalıştığı yıllar bakımından yıllık izne hak kazanabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin mevsimlik iş niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı işyerinin tarıma dayalı faaliyet yürütmesi ve işlerin belli dönemlerde yoğunlaşması nedeniyle, işyerinde yürütülen faaliyetin mevsimlik iş, davacının da mevsimlik işçi olduğu kabul edilerek; ancak, davacının 11 ay ve üzerinde çalıştığı yıllar bakımından anayasal dinlenme hakkı kapsamında yıllık izne hak kazanabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalışmasının mevsimlik iş kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının fasılalı (aralıklı) nitelikte olduğu, işin ve işyerinin özelliğine göre yapılan değerlendirmede 11 ayı aşan çalışmalarda dinlenme hakkının gözetilmesi gerektiği, bu nedenle davacının yıllık izin ücretine hak kazandığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak miktarın denetlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalışmasının mevsimlik iş niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının fasılalı (aralıklı) çalışma niteliğinde olduğu, işçinin her yıl 11 ay civarında çalıştırılması ve kısa bir askı süresinden sonra yeniden çalışmaya devam etmesi, diğer bir ifade ile yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerektiği, bu nedenle de yıllık izin ücretine hak kazandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, miktarın denetlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yıl içinde çalıştığı süreler dikkate alındığında mevsimlik veya kampanya dönemi işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının, yılın belirli dönemlerinde faaliyetin yoğunlaştığı, diğer dönemlerinde azaldığı veya tamamen durduğu ve bu durumun yılın belli dönemlerinde tekrarlandığı iş tanımı olan mevsimlik iş değil, fasılalı çalışma niteliğinde olduğu ve özellikle işçinin her yıl 11 ay civarında çalıştırılması ve kısa bir askı süresinden sonra yeniden çalışmaya devam etmesi, yani yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde, Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak direnme kararındaki miktarın Özel Dairece denetlenmediği anlaşıldığından miktarın denetlenebilmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yıl içinde çalıştığı süreler dikkate alındığında mevsimlik veya kampanya dönemi işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının fasılalı (aralıklı) nitelikte olduğu, işin ve işyerinin özelliğine göre yapılan incelemede çalışmanın mevsimlik olmadığı, davacının 11 aydan fazla çalıştığı dönemler de göz önüne alındığında yıllık izne hak kazandığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.