Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim.”
- Uyuşmazlık: Hayali olarak yüklendiği belirtilen primler nedeniyle ortaya çıkan prim borcunun, Kurum tarafından iptal edilen yaşlılık aylığının tekrar bağlanmasına engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim borcunun olup olmadığının ve yaşlılık aylığı bağlanma koşullarını sağlayıp sağlamadığının tespiti için, hayali prim ödemelerine ilişkin makbuzların ibrazı, toplam prim ödeme miktarı ve hayali primlerin güncel tutarı gibi hususların mahkemece aydınlatılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, işveren değişikliği sonrasında imzalanan yeni hizmet sözleşmesinde prim hükmü bulunmamasına rağmen, eski hizmet sözleşmesine dayanarak prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, eski işvereniyle yaptığı hizmet sözleşesinde prim ödemesine ilişkin hüküm bulunmasına rağmen, davalı şirketin işyerini devralması sonrasında imzaladığı yeni hizmet sözleşmesinde prim hükmü yer almaması ve davacının bu yeni sözleşmeyi imzalayarak aleyhine olan değişikliği kabul etmesi gözetilerek, davacının 2016 yılına ait prim alacağı talebinin reddine ve 2015 yılına ait prim alacağının ise ibranamenin geçersizliği nedeniyle kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin, prim iadesi davasında Kuruma husumet yöneltip yöneltemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesi kapsamındaki prim teşviki uygulamasının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından denetlenmesi ve bu kapsamda doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görülmesi gerektiği, dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu'nun %5'lik prim teşvikinden yararlanma davasında taraf sıfatının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhale konusu iş nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-ı bendi kapsamında %5 puanlık prim teşvikinden yararlanamayan davacı şirketin, Kuruma iade davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinde düzenlenen prim teşviğinden yararlanma şartlarını denetleme ve prim tahsil etme görevinin Sosyal Güvenlik Kurumu'nda olması ve işverenin prim borcu ile ilgili uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, davalı Kuruma husumet yöneltilmesinin doğru olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, iş sözleşmesinin feshedildiği 2016 yılına ait prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacı işçiye geçmiş yıllarda prim ödemesi yaptığı ve 2016 yılında prim ödememesi için geçerli bir neden sunamadığı, ayrıca prim hesabına esas unsurları açıklamadığı gözetilerek, davacıya son beş yılda ödenen primlerin ortalaması üzerinden kıstelyevm usulü ile hesaplanacak miktarın prim alacağı olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, işçinin prim alacağı talebine karşı, şirketin zarar etmesi nedeniyle prim ödenmediği ve prim ödenebilmesi için şirketin kar etmesi gibi geciktirici şartların bulunduğu savunmasını ileri sürmesi nedeniyle işçilik alacağı uyuşmazlığı doğmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin prim ödenmesini şirket karına bağlayan iddiasının, iş sözleşmesinde böyle bir hüküm bulunmadığı ve işverenin tek taraflı olarak belirlediği bu koşulun işçi yönünden geçerli olmadığı, ayrıca davalı şirketin prim ödenmemesi için ileri sürdüğü kar/zarar durumuna ilişkin delilleri sunmadığı ve delil ikame yükünü yerine getirmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hayali olarak yüklendiği belirtilen primler nedeniyle ortaya çıkan prim borcunun, Kurum tarafından iptal edilen yaşlılık aylığının tekrar bağlanmasına engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli olan prim ve her türlü borçların ödenmiş olması şartını sağlayıp sağlamadığının, hayali prim ödemelerinin kapsadığı dönemin ve bu dönem hariç ödenmiş sigortalılık süresinin tespitiyle, 1479 sayılı Yasanın 35. maddesindeki yaşlılık aylığı bağlama şartları gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hayali olarak yüklendiği belirtilen primler nedeniyle, prim borcu olan davacının davaya konu dönemde sağlık yardımlarından yararlanma hakkının olup olmadığı ve yaşlılık aylığı tahsisi yönünde hüküm kuran mahkemenin talep aşımında bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sağlık yardımlarından yararlanabilmek için 1479 sayılı Kanunun Ek 12. maddesi ve ilgili yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca sağlık ve sigorta prim borcu bulunmaması şartının arandığı, davacının da davaya konu dönemde prim borcunun bulunduğu ve hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup davada yaşlılık aylığının tahsisine ilişkin bir talep bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.07.1993 ile 31.03.2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebiyle açtığı davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'na taşınan uyuşmazlık, davacı adına 1993 yılı ürün tesliminden tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin kuruma intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tescil talebinde bulunmadığı, prim tevkifatı yapılmadığı, iradi prim ödemesinin de bulunmadığı, 2926 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan tescilde esas alınacak kayıtlardan hiçbirisinin bulunmadığı, iddia edilen prim kesintisinin kuruma intikal etmediğinin anlaşıldığı ve bu hususun yeniden araştırılmasına gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, ilk prim tevkifatı öncesinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Yasa uyarınca, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı gerektiği, davacının ilk prim tevkifatı öncesinde bu şartları sağlamadığı, diğer sosyal güvenlik kuruluşunda geçen çalışma süresinin makul süreyi aştığı ve tarım sigortalılık iradesini ortadan kaldırdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 24.03.1987 ile 01.06.1994 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık için kayıt ve tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı gerektiği, davacının ise belirtilen tarihler arasında yeniden tescil, iradi prim ödemesi veya prim tevkifatının bulunmadığı, dolayısıyla ilk prim tevkifatını takip eden aybaşı olan 01.06.1994 tarihinden önce Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, ilk prim tevkifatı öncesinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun uyarınca, tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı olmadan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilemeyeceği, davacının başka bir sosyal güvenlik kuruluşunda çalışmaya başlamasıyla Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği ve ilk prim tevkifatı öncesinde yeniden tescil veya prim ödemesinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.