Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rüşvet Anlaşması”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında rüşvet suçundan açılan kamu davasında, sanıkların eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve cezalandırılmalarına karar verilmiş, bu hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz aşamasında ise suç tarihi ve bu tarihe göre uygulanması gereken kanun, iletişimin denetlenmesi yoluyla elde edilen delillerin kullanılabilirliği ve sanık ... müdafilerinin temyiz taleplerinin süresinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... müdafilerinin temyiz istemlerinin süresinden sonra olduğu, iletişimin denetlenmesi sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olarak kullanılamayacağı, sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'ya göre görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin verdiği hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın polis memurlarına rüşvet vermeye teşebbüs edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hukuka uygun olarak yakalandıktan sonra, henüz polislerce el konulmamış parayı, hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan işlem yapmamaları karşılığında vermeyi teklif etmesi ve polislerin bu teklifi kabul etmeyerek tutanak düzenlemesi karşısında, rüşvet verme suçuna teşebbüs suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ne teslim edilen yakıtta yapılan incelemeler sonucu standartlara aykırı olduğu ve sanıklar arasında rüşvet anlaşmasına ilişkin telefon kayıtlarının varlığı gözetilerek, edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarından mahkumiyet kararları onanmış; ancak TEİAŞ'a teslim edilen yakıttan alınan numunelerin usulüne aykırı olması, sözleşme ve tanık beyanları değerlendirilerek TEİAŞ'a yönelik edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, yürüttüğü soruşturma dosyasının müdafiinden burs adı altında para isteme eyleminin irtikap, rüşvet veya görevi kötüye kullanma suçlarından hangisini oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, mağdur avukatın iradesini manevi baskı altına alabilecek veya görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapma veya yapmamaya yönelik bir menfaat sağlamaya yönelik olmadığı, ayrıca kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına veya kişilere haksız menfaat sağlanmasına neden olmadığı gözetilerek, eylemin suç oluşturmadığına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu suça ek olarak işlediği rüşvet alma suçundan dolayı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkanı olduğu kooperatif birliklerinin yönetimini ele geçirerek, ihaleleri kendi şirketlerine yönlendirmek, rakipleri tehdit ve şiddet yoluyla sindirmek, belediye kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmak gibi eylemleriyle 4422 sayılı Kanun kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu ve yönettiği, ayrıca rüşvet alma suçunu da bu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hakkında yakalama kararı bulunan bir şahsın ifadesini alıp serbest bırakarak görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan iletişimin tespiti kararı kapsamında elde edilen tesadüfi delillerin, görevi kötüye kullanma suçunun ispatında kullanılamayacağı ve diğer delillerin de sanığın görevi kötüye kullanma suçunu işlediğini ispatlamaya yetmediği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığın beraatine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimler hakkında açılan rüşvet ve görevi kötüye kullanma suçlamalarının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakimlerin göreve aykırı hareket ederek menfaat sağladıklarına dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, verilen tahliye kararlarının yargısal takdir kapsamında olduğu ve menfaat temini ile iddia edilen eylemler arasında illiyet bağı kurulamadığı gözetilerek sanıklar hakkında rüşvet suçundan beraat hükümleri onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rüşvet alma suçundan mahkum olan sanık ile rüşvet verme suçundan yargılanan kişilerin davalarının birleştirilerek görülmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Rüşvet alma ve verme suçlarının birleştirilmesinin yasal bir zorunluluk olmadığı, her olayın koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda ise sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması ve diğer sanıklar hakkındaki davanın sonucunun beklenmesinin veya davaların birleştirilmesinin mevcut yargılamanın gereksiz yere uzamasına sebep olacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rüşvet suçuna teşebbüs halinde, suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nun 35/2. maddesindeki genel teşebbüs hükümlerine göre mi, yoksa direnme kararından önce yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'la değişik TCK'nun 252/4. maddesindeki özel teşebbüs hükmüne göre mi ceza indirimi yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararından önce yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 6352 sayılı Kanun ile değişik TCK'nun 252/4. maddesindeki özel teşebbüs hükmünün uygulanması gerektiği, TCK'nun 7/2. maddesi uyarınca lehe olan kanun hükmünün uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin lehe kanun değerlendirmesi yapmadan direnme kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı göçmen kaçakçılığı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı, oluştuğu takdirde suçun TCK'nın 79/1-a mı yoksa 79/1-b maddesi kapsamında mı kaldığı, sanıkların suça iştirak şeklinin müşterek faillik mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı olduğu ve sanık ...’ün Arapça yaptığı konuşmaların kimliği belirsiz polislerce tercüme edilmesinin hükme esas alınıp alınamayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in göçmen kaçakçılığı organizasyonu kapsamında, göçmenlerin ülkede kalmalarına imkân sağlayarak TCK'nın 79/1-a maddesi kapsamında müşterek fail olarak suçu işlediği, sanık ...'ün ise Arapça konuşmalarının kimliği belirsiz polislerce tercüme edilmesinin eksik araştırma yarattığı gerekçesiyle, sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü düzeltilerek onanmış, sanık ... hakkında ise bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçunu mu yoksa memurun resmi belgede sahteciliği suçunu mu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, Yargıtay’ın bozma ilamına uyma görüntüsü altında yeni deliller değerlendirilerek ve yeni gerekçelerle farklı bir hüküm kurması nedeniyle, verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.