Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resen Araştırma”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının kısmi süreli çalıştığına dair sözleşme hükmüne rağmen tam süreli çalıştığının kabul edilip edilemeyeceği, önceki çalışmaları için de araştırmanın genişletilmesi gerekip gerekmediği ve prime esas kazancın tespitinde yazılı delil şartı aranıp aranmayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerliliği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesi, prime esas kazancın tespitinde ise yazılı delil başlangıcının varlığı halinde tanık dinlenebilmesi ve emsal ücret araştırması yapılabilmesi gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, prime esas kazancın tespitinde HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırının üzerindeki ücret iddiasının ispatında yazılı delil zorunluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin ispatında ise HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırını aşan ücretin yazılı delille ispatlanması gerektiği, aksi halde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, usul hukukunda işçi lehine yorum yapılamayacağı, sosyal güvenlik hakkının kamu düzeninden olması ve resen araştırma ilkesine tabi bulunmasının bu kuralı değiştirmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının prime esas kazancının tespiti için mahkemece yapılan delil değerlendirmesinin ve araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücret iddiasını ispat için ibraz ettiği, işveren tarafından bankaya hitaben yazılan yazının, hukuksal geçerliliğe haiz bir belge olarak nitelendirilemeyeceği ve mahkemece davacının gerçek ücreti hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, ücretin tespiti için HMK m. 200'deki senetle ispat sınırının uygulanıp uygulanmayacağı ve aynı işverene karşı açılmış benzer bir davada Yargıtay'ın verdiği onama kararının emsal teşkil edip etmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında ücretin tespitinde HUMK m. 288'deki (HMK m. 200) senetle ispat kuralının geçerli olduğu, ancak resen araştırma ilkesi gereği mahkemenin, banka kayıtları gibi delilleri değerlendirip eksik incelemeyi tamamlaması gerektiği, ayrıca benzer davalarda verilen kararların hukuki istikrarı zedelemeksizin her davanın kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin prime esas kazancının tespiti talebiyle açtığı davada, davalı işveren tarafından bankaya gönderilen ve davacıya belirli bir ücretin ödendiğini gösteren yazının ve ödeme dekontunun yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılmayacağı ve bu belgelerin varlığı halinde tanık beyanlarının ücretin tespitinde kullanılıp kullanılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazancın tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, HMK 200. ve 202. maddelerindeki yazılı delil kuralının uygulanmayacağı ve her türlü delilin değerlendirilebileceği, davalı işverenin bankaya gönderdiği yazı ve ödeme dekontunun yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek tanık beyanları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti davasında, prime esas kazancın miktarının 1086 sayılı HUMK'nun 288. ve 292. maddeleri uyarınca yazılı delille ispat edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, HUMK m. 288’de yazılı sınırları aşan ücret iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, sadece tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasının yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarım tescil başvurusuna yapılan itiraz üzerine TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) yapacağı yenilik incelemesinde, sadece itiraz dilekçesinde sunulan belgelerle mi sınırlı kalacağı, yoksa resen araştırma yapıp mutlak yenilik incelemesi mi yapacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarım hukukunda mutlak yenilik unsurunun kamu düzenine ilişkin olması ve YİDK'nın da resen araştırma yaparak mutlak yenilik incelemesi yapması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin aksine karar veren direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayetin değiştirilmesi davasında, davacı tarafın tanıklarının dinlenmeden karar verilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Velayet davalarında resen araştırma ilkesi geçerli olsa dahi, tarafların hukuki dinlenilme haklarının gözetilmesi ve iddia ettikleri vakıaları ispatlamaları için tanıklarını dinleme imkanı tanınması gerektiği, aksi halde hukuki dinlenilme hakkının ihlal edileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 02.02.2005-28.02.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarına ilişkin prime esas kazancının tespitinde HUMK m. 288 kapsamında inceleme yapılıp yapılmayacağı ve buna göre emsal ücret araştırması ile tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilse de ücretin ispatında aynı serbestlik bulunmadığından ve HUMK m. 288 sınırını aşan ücret iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiğinden, davacının aylık 2.500 TL ücret aldığı iddiasının tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasıyla değil yazılı delillerle kanıtlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, davacı tarafından davalı işveren aleyhine açılan işçilik alacağına ilişkin davada belirlenen son ücret miktarı esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında çalışmanın her türlü delille ispatlanabileceği, ancak ücretin ispatında HUMK 288. maddesindeki sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunduğu, bu nedenle mahkemece davacı sigortalının işçilik alacağı davasında hüküm altına alınan ücret miktarına itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının aylık net 2.000,00 TL ücretle çalıştığı iddiasına binaen prime esas kazancın miktarı dikkate alındığında bu konudaki talebin HUMK’nın 288. ve 292. maddelerindeki hükümler çerçevesinde ispatının gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmeyen hizmetleri için açtığı hizmet tespiti davasında, hak düşürücü süre ve prime esas kazancın tespiti hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dışı işyerinden bildirimi olan ve gerçek çalışmaya dayandığı anlaşılan 21.03.2002-30.04.2002 tarihleri arasındaki hizmet bildirimi nedeniyle, davalı şirket nezdinde çalıştığı dönemde ilk kesintinin 30.04.2002 tarihinde gerçekleştiği, bu dönemde yönetmelikte tespit edilen belgelerin de Kuruma verilmediği anlaşıldığından 01.01.1994-30.04.2002 tarihleri arasındaki dönem yönünden dava tarihi itibariyle hizmet tespiti talebinin hak düşürücü süreye uğradığı, prime esas kazancın tespiti davalarında ise her türlü delille ispat yapılabileceği ve resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, bu nedenle kesinleşen işçilik alacakları dosyasında hükme esas alınan günlük 60 TL ücretin prime esas kazanç olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tüm çalışma süresi için bu ücretin esas alınmasının hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 18.03.1985-08.12.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun (Esnaf Bağ-Kur) kapsamında sigortalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sadece oda kaydının bulunmasının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık için yeterli olmadığı, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun da varlığının kanıtlanması gerektiği, bu hususun sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz kamusal yapısı gereği resen araştırma ilkesi de gözetilerek kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.