Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resen Tescil”
- Uyuşmazlık: Davacının, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespit davası devam ederken 6111 sayılı Kanun'dan yararlanma talebinin reddedilmesi üzerine, tespit davasının lehte sonuçlanmasının ardından tekrar yaptığı başvurunun da reddi nedeniyle açtığı tespit davasında, 6111 sayılı Kanun'dan yararlandırılıp yararlandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum'un, davacının ürün bedellerinden prim tahsil etmesine rağmen davacıyı resen kayıt ve tescil etmemesi nedeniyle davacının 6111 sayılı Kanun'dan yararlanma hakkının engellenemeyeceği ve davacının kanundan kaynaklanan haklardan yararlandırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespit davası devam ederken 6111 sayılı Kanun'dan yararlanma talebinin reddi üzerine, tespit davasının lehte sonuçlanmasının ardından tekrar yaptığı başvurunun da reddedilmesi nedeniyle açtığı tespit davasında, 6111 sayılı Kanun'dan yararlandırılıp yararlandırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum'un prim tahsilatına rağmen davacıyı resen kayıt ve tescil etmeme yükümlülüğüne aykırı davranmasının sonucunun davacıya yüklenemeyeceği, davacının dava devam ederken ve kesinleştikten sonra yaptığı 6111 sayılı Kanun'dan yararlanma başvurularının haksız olarak reddedildiği ve bu nedenle davacının 6111 sayılı Kanun'dan yararlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespiti davası devam ederken 6111 sayılı Kanun'dan yararlanma talebinin reddedilmesi üzerine, tespit davasının lehte sonuçlanmasının ardından tekrar yaptığı başvurunun da reddedilmesi nedeniyle açılan tespit davasında, davacının 6111 sayılı Kanun'dan yararlandırılıp yararlandırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum'un, davacının ürün bedellerinden prim tahsil etmesine rağmen, davacıyı resen kayıt ve tescil etmeyerek kanuni yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu nedenle davacının dava açmak zorunda kaldığı ve 6111 sayılı Kanun'un 14. maddesindeki dava şartına rağmen, bu durumun olumsuz sonuçlarının davacıya yüklenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davacının 6111 sayılı Kanun'dan yararlandırılmasına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine ilişkin dava devam ederken 6111 sayılı Kanun'dan yararlanma talebinin reddedilmesi üzerine, tespit davasının kesinleşmesinden sonra yaptığı tekrar başvurusunun da reddedilmesi nedeniyle açtığı tespit davasında, 6111 sayılı Kanun'dan yararlandırılıp yararlandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ürün bedellerinden prim tahsilatı yapılmasına rağmen Kurum tarafından resen kayıt ve tescilinin yapılmaması nedeniyle, 6111 sayılı Kanun'un 14. maddesindeki dava şartına rağmen davacının bu kanundan yararlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından reddedilen tarım sigortalılığı tespit davasında, özel şirket tarafından yapılan prim kesintilerinin SGK'ya intikal ettirilmemiş olmasının tescile engel teşkil edip etmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara teslim edilen ürün bedellerinden tevkifat yoluyla yapılan prim kesintilerinin SGK'ya intikal edip etmemesinin sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve Ketaş Firması tarafından düzenlenen listede prim kesintilerinin yapıldığının anlaşıldığı gözetilerek, prim kesintisinin SGK'ya intikal etmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının özel kuruluşlara yaptığı ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin tespiti ve bunun sigortalılık tesisi için gerekliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigortalılığının tespiti için, tarımsal ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen primlerin Kurum hesabına intikal ettiğinin tespit edilmesi gerektiği, mahkemece bu hususun yeterince araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel kuruluşlara ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmediği durumlarda, sigortalılık tescili ve geçmişe yönelik Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara yapılan ürün teslimlerinde, tevkifat yoluyla kesilen primlerin Kurum hesabına intikal etmemiş olması, sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve bu durumun tescile engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı miras bırakanın özel bir şirkete yaptığı süt teslimatları karşılığında düzenlenen müstahsil makbuzlarında tevkifat yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hesabına intikal etmediği tespit edilmiş olup, bu primlerin SGK’ya intikal etmemiş olması, miras bırakanın sigortalılık tesciline ve geçmişe dönük Tarım Bağ-Kur sigortalılığı süresinin tespitine engel teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara teslim edilen ürün bedellerinden tevkifat yoluyla yapılan prim kesintisinin SGK'ya intikal edip etmemesinin sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve tevkifatın SGK'ya intikal etmemesinin tescile engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 02.11.2004-25.07.2010 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu süreler hariç olmak üzere 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için prim tevkifatı veya ürün teslimi olmayan yıllar yönünden tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdüğünün kanıtlanması gerektiği, davacı tarafından bu durumun kanıtlanamadığı ve davacının Kurum tarafından kabul edilen dönemler dışında Tarım Bağ-Kur kapsamında sigortalı olma hakkı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.05.2004 ile 30.04.2008 tarihleri arasında tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği ve bu süre için Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ziraat odası, kooperatif ve çiftçi kayıt sistemi kaydı gibi belgelerin tek başına tarımsal faaliyeti kanıtlamaya yeterli olmadığı ve mahkemenin davacının prim tevkifatı veya ürün teslimi bulunmayan dönemdeki tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği konusunda yeterli araştırma yapmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.01.2000 ile 21.04.2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1994, 1996, 1998 ve 1999 yıllarında ürün satışlarından prim tevkifatı yapılması nedeniyle bu dönemlerde sigortalı olduğu kabul edilmekle birlikte, 01.01.2000-21.04.2011 döneminde prim tevkifatı bulunmaması ve bu dönemdeki tarımsal faaliyetinin kesintisiz devam ettiğine dair yeterli araştırma yapılmamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Prim kesintisi ve ürün teslimi bulunmayan dönemde davacının murisinin Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için prim tevkifatı veya ürün teslimi olmayan dönemlerde, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdüğünün kanıtlanması gerektiği, sadece ziraat odası kaydı gibi belgelerin veya genel tanık beyanlarının yeterli olmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.