Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resen Yetki”
- Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle açılan iş davasında, işçinin fazla mesai yaptığını ispat yükümlülüğü kapsamında işverenin kayıtları sunma zorunluluğu ve mahkemenin resen delil toplama yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin fazla mesai yaptığını tanık beyanlarıyla ispatladığı, işverenin ise aksini gösteren kayıtları mahkemeye sunmadığı, ayrıca mahkemenin fazla mesai gibi tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konuda resen delil toplama yetkisinin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki sözleşmesinin varlığının kesin yetki hali oluşturmadığı, davalı tarafından yetki itirazında bulunulmaması ve icra takibine sadece borca itiraz edilmesi nedeniyle davanın ilk açıldığı Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olduğunun tespiti gözetilerek, yargı yeri olarak Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan işçi alacağı rücu davasında yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında kesin yetki sözleşmesi bulunmadığı, davalı şirketlerden birinin yetki itirazında bulunmadığı ve diğerinin cevap dilekçesi vermediği gözetilerek, HMK'nın 17, 19 ve 21. maddeleri uyarınca, davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili olduğuna ve yargılamaya devam etmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen ve davalı şirketin internet sitesinde yer alan ürün tanıtımlarının davacının Almanya’da tescilli patent hakkına tecavüzüne dair mahkeme kararına dayalı masraf tespit kararının Türkiye’de tenfizi talebinin, ülkesellik ilkesi gereğince Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkemenin asıl kararının, Almanya'da tescilli bir patent hakkına ilişkin koruma sağlaması nedeniyle ülkesellik ilkesine ve Türk kamu düzenine aykırı olmadığı, masraf tespit kararının tenfizinin ise davalıların patent hakkını Türkiye'de kullanmasını engellemeyeceği ve bu nedenle tenfizin kamu düzenine aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen ve kesinleştiği iddia edilen bir mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi davasında, yabancı mahkeme kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının davalıya doğrudan posta yoluyla tebliğ edilmesinin, Türkiye ve Almanya'nın 1965 Lahey Sözleşmesi'nin 10. maddesine çekince koymuş olması nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle kararın Alman hukukuna göre kesinleşmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi yürürlüğe girdikten sonra, aynı kanun kapsamındaki bir şirket aleyhine daha önce yabancı mahkemede verilen ve alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddedilen kararın tanınmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi ile davacı şirkete para veren kişilerin pay sahibi sayılacağı ve bu kişilerin şirkete karşı açtığı tazminat davalarında karar verilmesine yer olmadığı hüküm altına alındığından, yabancı mahkeme kararının tanınmasının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı yetki itirazında bulunmadığı halde mahkemenin resen yetkisizlik kararı vermesi üzerine yetkili yargı yerinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 19/2, 116/1-a, 117/1 ve 127/1. maddeleri uyarınca, kesin yetki kuralı bulunmayan boşanma davalarında yetki itirazının davalı tarafından cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiği, davalının yetki itirazında bulunmadığı durumlarda davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiği gözetilerek, ilk açıldığı mahkemenin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı ve eşya bedelinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin yetkili mahkemenin hangisi olduğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralanan taşınmaza ilişkin açılan davalarda sözleşmede yetkili mahkeme belirlenmiş olsa dahi yetki itirazının bir ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği, mahkemenin yetkisizliği resen nazara alamayacağı ve uyuşmazlığın ilk yetkisizlik kararı veren mahkemede görülmesi gerektiği gözetilerek Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren işçisi olarak çalıştığı davalı asıl işverenden, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları iddiasını ispat yükü kendisinde olmak üzere tanık beyanlarıyla kanıtladığı, davalı tarafın ise mahkemece istenmesine rağmen tanık beyanlarını çürütecek delil sunmadığı ve bu alacakların tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olması sebebiyle hâkimin resen araştırma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretinin ödenmediği iddiasına ilişkin iş davasında, işçinin fazla mesai yaptığını ispat yükümlülüğü kapsamında mahkemenin resen delil toplayıp toplayamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, taraflarca getirilme ilkesi gereğince taraflarca ileri sürülmeyen vakıaları araştıramayacağı, ancak davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında belirsiz hususlarda taraflardan açıklama ve delil isteyebileceği, somut olayda ise fazla mesai ücretinin tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olması nedeniyle hâkimin resen delil toplama yetkisinin bulunmadığı ve dinlenen tanıkların beyanlarının fazla çalışma alacağını kanıtladığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretinin tespiti için davalı tarafça tutulan kayıt ve belgelerin mahkemece resen istenip istenemeyeceği ve buna bağlı olarak fazla mesai ücretinin ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında taraflara soru sorma, açıklama isteme ve delil gösterilmesini isteme yetkisi bulunsa da taraflarca ileri sürülmeyen vakıaları resen araştıramayacağı, bu davada da fazla çalışma ücretinin tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olması nedeniyle hâkimin resen delil toplama yetkisinin bulunmadığı ve davacının tanık beyanlarıyla fazla mesai yaptığını ispatladığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ücretlerine ilişkin talebinde, davalı tarafça tutulan kayıt ve belgelerin mahkemece resen celp edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak fazla mesai ücretinin ispatlanıp ispatlanmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, taraflarca getirilme ilkesi gereğince resen delil toplama yetkisinin bulunmadığı, ancak davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında taraflardan delil göstermelerini isteyebileceği, somut olayda ise davacının tanık beyanları ile fazla mesai yaptığını ispatladığı, davalı tarafın ise bu iddiayı çürütecek herhangi bir delil sunmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.